1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.06.2010 - Alman basınından özetler

18 Haziran 2010

Avrupa ekonomisinde krizi aşma arayışları, İsrail’in Gazze ablukasını gevşetme kararı ve BP petrol şirketinin Meksika Körfezi’nde sebep olduğu çevre felaketinin maliyetini üstlenmesi, öne çıkan başlıca konular.

https://p.dw.com/p/NuDD

Ulusal gazetelerden Süddeutsche Zeitung, borç krizinin aşılması ve mali denetim konusunda tartışılan “ekonomi yönetimi” önerisi üzerinde Almanya ile Fransa arasında yaşanan görüş ayrılıklarını mercek altına alıyor:

“Başbakan Merkel, küresel mali krizin patlak vermesinden bu yana Brüksel'de Almanya'nın görüşlerini Avrupa'nın görüşleri haline getirmek için uğraşıyor. Özetle 26 üyeyi, en çok parayı temin eden üyenin peşinden gitmek için ikna etmeye çalışıyor. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, euronun karşı karşıya kaldığı drama benzer krizlerin önlenmesi için önerdiği mali politika argümanları çok belirleyici. Sarkozy, Euro Bölgesi üyesi 16 ülke liderinin düzenli olarak biraraya gelmesini öneriyor. Oysa Merkel inatçı ve 27 üyenin toplanmasını istiyor. Bu Lizbon Antlaşması'nın mantığıyla çelişiyor. Çünkü Lizbon Antlaşması, ülkelerin farklı gelişimine, birlik içersinde bir grup ülkenin ilerlemesine fırsat tanıyor ve üyelerin sonuncuyu beklemek zorunda olmadığını ifade ediyor. Merkel'in, böyle yeni bir kulübün, Birliği böleceği iddiası boş. Zaten 16 üye ülkenin maliye bakanlarından oluşan bir Euro Bölgesi mevcut. Bu kulübü, ekonomiyle ilgili diğer konulara genişletmekte nasıl bir sakınca olabilir ki!”

Bielefeld merkezli Neue Westfälische Zeitung'un konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Avrupa'da ‘ekonomi yönetimi' adlı bir hayalet dolaşıyor. Bir çok yerde buna ilişkin kaygılar dile getiriliyor. Ancak bu kaygılar, gerçeklerden uzak. Avrupa hükümetleri, komşu ekonomilerdeki olumlu işleyişe ne denli bağımlı olduklarını fark etti. Euro Bölgesi ülkelerinin, kendilerini garanti altına almadan ekonomileri darbe almış ülkelere teminat vermeleri kabul edilemez.”

Frankfurter Rundschau gazetesi İsrail'in Gazze ablukasını hafifletme kararını yorum sütunlarına taşıyor:

"İlk adım atıldı. Ancak İsrail'in bu kararı Gazze'deki üretime katkı sağlamıyor. Çünkü hammaddelerini ithal edemeyen ve ortaya çıkan ürünlüri de ihraç edemeyen fabrikalar, Hamas darbesinin ardından tek tek kapandı. Oysa ki tam da işte bu Filistinli orta sınıf, Hamas ve El Fetih'e alternatif kendi pragmatik gücünü oluşturabilirler.”

Neue Osnabrücker Zeitung ise İsrail'in hamlesine şu sözlerle ışık tutuyor:

“Hamas aksini iddia etse de ablukanın hafifletilmesi, Filistinliler için rahatlatıcı bir adım. Nihayetinde ablukanın insani ihtiyaçları görmezden gelen yönü, ayrıntılarda gizli. Gazze halkına tuvalet kağıdı, kadın pedi veya çocuk bezini bizzat dağıtanların derdi, bu insanları aşağılamaktır. Özetle İsrail'in bu tavrından geri adım atması hem somut, hem de siyasi bakımdan anlamlıdır.”

Önemli bir diğer gündem maddesini de başkent Berlin'de yayımlanan Tageszeitung yorum sütunlarına taşıyor. BP şirketinin Meksika Körfezi'ndeki platformundan sızan petrolün yol açtığı felaketin maliyetlerini karşılamak zorunda kalmasını irdeleyen gazete, yorumda şu noktalara dikkat çekiliyor:

"BP'ye kesilen ceza bir ilk. Zira ilk kez bir şirketin yol açtığı tüm zararlı ödemesi isteniyor. Bu adil bir anlaşma gibi duruyor. Yine de bir huzursuzluk var. Boşuna BP'nin boykot edilip edilmemesi gerektiği tartışılmıyor. Çünkü BP, milyarlarca ceza ödese de bununla sadece ekonomik zararlar karşılanabilir, ekolojik zararlar değil. Hatta çevreye etkilerinin rakamlara sığdırılması kesinlikle mümkün değil. Ölü bir kaplumbağanın maddi karşılığı nasıl ölçülebilir ki!”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Değer Akal

Editör: Murat Çelikkafa