18.06.2009 - Alman basınından özetler

Perşembe günleri çıkan haftalık Die Zeit gazetesi, İran’daki seçim sonuçlarının bağımsız bir kuruluş tarafından incelenmesi gerektiğini savunuyor:

"Avrupalı ve Amerikalılar, İran’daki seçim sonuçları için bağımsız ve uluslararası bir inceleme istemeliydi. İtibarı tartışmalı İranlı devlet organlarının yapacağı bir araştırma, zedelenen güveni yeniden tesis edemeyecektir. Şayet Tahran’daki rejim, yalan ve şiddetle iktidarını korumaya çalışıyorsa, o zaman İranlılar'la Batılılar'ın biraraya geldiği ilk müzakere masasında bunun hesabı sorulmalı."

Münih merkezli ulusal gazetelerden Süddeutsche Zeitung ise İran’da basına uygulanan yasaklara dikkat çekerek, eski medya araçlarının öneminin artığını vurguluyor:

"İran’da yaşananlar, 21’inci yüzyıl medyasının üzerine düşen görevi kesintiye uğratmış olduğundan, eski medya araçları bir kez daha etkinliğini gösteriyor. Ancak İran olayında yabancı gazeteler, haber ajansları ve televizyonlar şu anda özgür koşullarda araştırmalarını yapamıyor. Yaptıkları haberler de sokaktaki İranlı’nın cep telefonu ile çektiği görüntülere bağlı. Bu haber ağı, İran’da şu günlerde ana gemi konumunda, yeni medya araçları ise dijital sürat motorları gibi etrafında dönüyor. Gazeteciler de mümkün mertebe eksiksiz ve anlaşılabilir bir resim sunabilmek için bu yolla elde ettikleri bilgileri doğrulatıyor, toparlıyor ve sayısız yasak engelini aşarak analiz etmeye çalışıyor… Peki hangi kitle iletişim aracı daha iyi? Bu sorunun artık bir önemi yok. Zira artık her ikisi birbirini tamamlıyor."

Alman hükümetinin Afganistan’a yeni AWACS uçakları gönderme kararına da gazeteler geniş yer ayırıyor. Hükümetin kararını eleştiren Braunschweiger Zeitung’da şu ifadeler yer alıyor:

"Berlin’in, bu misyonun ciddiyetini örtbas etmeye çalışması sinir bozucu. Savunma Bakanı, uzunca bir süre Hindikuş hava sahasında sivillerin güvenliğini sağlayacaklarını söyledi. Hayli gülünç bir gerekçe. AWACS uçakları, müttefik kuvvetlerin hava operasyonlarına ve savaş jetlerinin hedeflerini belirlemesine destek verecek. Gerçi hükümet, bir yandan da ordunun zor bir operasyona katılacağını itiraf ediyor. Ayrıca savaşın ardından böyle bir görüntü ortaya çıkacağı da bilinmiyordu. Hindikuş’daki misyonun pek istenmediği açık, ancak öne sürülen gerekçelerle sadece vatandaşlar aldatılmıyor, istenmeyen bu görev Afganistan’daki askerlerin hayatını da tehlikeye sokuyor.

Südwest Presse

de Berlin’de alınan bu karara eleştirel yaklaşıyor:

"Her gün yaşanan silahlı çatışma ve saldırılar, Hindukuş’taki Alman askerlerinin hayatını tehlikeye atıyor. NATO, durumun ne denli kaygan bir zemine dayalı olduğunu biliyor. NATO Savunma Bakanları da bu nedenle Afganistan’daki angajmanın güçlendirilmesi kararı aldı. Alman desteği de AWACS uçakları ile oldu. Bunu, bölgedeki Alman askerlerinin sayısının artırılması izleyecek. Almanya, Afganistan kendi güvenliğini sağlayıncaya dek yardım edebildiği sürece sevilen bir NATO ortağı olacak. Ancak bunun yakında gerçekleşmesi mümkün görünmediğinden, Savunma Bakanı Jung, bahaneler öne sürmek yerine kartlarını açık oynamalıydı. Zira Jung, sadece Federal Meclis'e karşı değil, askerlere karşı da sorumlu."

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa