1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.04.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar18 Nisan 2007

Dün olduğu gibi bugün de Alman basınındaki yorumların çoğu neredeyse tek bir konuya odaklanmış durumda: ABD’nin Virginia eyaletindeki üniversitede yaşanan saldırı. Alman gazeteleri, Virginia Tech Üniversitesi’nde Pazartesi günü 23 yaşındaki Güney Koreli Cho Seung-Hui’nin 32 kişiyi katlettikten sonra intihar etmesine geniş yer ayırmış.

https://p.dw.com/p/Abie

Frankfurter Rundschau gazetesi, katliama ilişkin yorumunda, cinnet geçiren kişilerin, ihtihara kararlı katiller olduğunu belirterek, bunların ateşli silahlar edinmesine yasa yoluyla engel olunsa bile, bu yasağın bu kişileri hedeflerinden döndüremeyeceğini belirtiyor ve yorumuna şu satırlarla devam ediyor: “Bu tür yasaların etkili olduğu konusuna halkın inancı, Almanya’da ABD’de olduğundan daha fazla mıdır değil midir bilinmez. Ama ABD’de birçok insan, silah sahibi olmanın anayasal bir hak olduğunu düşünüyor. Bu tavırla hem şiddet tekelini elinde tutan tek merci olan Amerikan devletine hem de hükümete fazla güven duymadıklarını da ortaya koymuş oluyorlar.”

Kölner Stadtanzeiger gazetesi, silah kullanmanın Amerikan toplumun bir parçası olduğunu belirterek, bunun hiç de olumsuz karşılanmadığına işaret ediyor. Gazete, ABD’de silah kullanmanın, siyasetin ve pop kültürünün başlıca ögesi olduğunu, hem dış politikada hem de Hollywood filmlerinin sonu gelmez şiddet sahnelerinde şiddetin normal bir şeymiş gibi sunulduğuna dikkat çekiyor.

Reutlinger General Anzeiger gazetesi ise cinnet geçiren kişilerin, etraflarına saldırma kararını birden bire almadıklarını, bu sürecin yavaş geliştiğini saptıyor. Gazete bu saptamadan sonra, toplumda kimsenin kendini dışlanmış gibi hissetmemesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtiyor. Çağımızın gereklerine uygun olarak okul psikologlarına, sosyal yardım uzmanlarına büyük ihtiyaç olduğunu, bunun, çıkartılacak sert yasaların yanısıra, mutlaka gerekli ve tamamlayıcı bir unsur olacağını vurguluyor.