18.01.2010 - Avrupa basınından özetler

Sol liberal İngiliz gazetesi The Independent ABD'nin Haiti'yi yeniden imar etmekle yükümlü olduğunu savunuyor:

“ABD, Haiti’yi kurulduğundan beri nüfuz bölgesi olarak görmüştür. ABD’de 420 bin Haitili göçmen yaşıyor. Washington’un Haiti politikasına yaptığı, askeri çıkarmalarla karışık müdahaleler saymakla bitmez. ABD, sorumluluğunun afet yardımıyla sınırlı olamayacağını müdrik davranmalıdır. Amerikan süper gücü hem yeniden imara etkili katkıda bulunacak hem de Haiti’yi refaha taşıyacak bir gelişmeye öncülük etmek için her türlü imkâna sahiptir. Bu trajedi, acınacak durumdaki komşusuyla ilişkilerine yön veren yüz kızartıcı müdahalelerle kasıtlı ihmalleri telafi etmesi için ABD’nin eline fırsat vermiştir.”

Avusturya gazetelerinden Die Presse de Haiti’deki depremden sonra ABD’ye düşen görevi yorum konusu yapmış:

“Harap vaziyetteki Haiti’ye, manşetlerden kalktıktan sonra da yardım etmeyi görev bileceğini açıklaması, Başkan Barack Obama’nın Amerikan tarihinden ders aldığını gösterir. Acil yardımlar, zaruri olduğu kadar, kolektif vicdan azabından kaynaklanan bir dayanışma gösterisidir de. Şimdilik Haiti’ye yardım edebilecek tek ülke ABD’dir. Ama bu görevi yerine getirirken aşırıya da kaçmamalıdır.”

Haiti depremini konu alan son yorumu Fransız Liberation gazetesinden aktarıyoruz:

“Dünyanın en fakir ülkesi şimdi de yağma ve isyanlarla sarsılıyor diye fevri ve önyargıyla tepki göstermeyelim. Kalıplaşmış yakıştırmalar kolay yayılır. Port-au-Prince’deki kaosun sorumlusu, en kötü gününde bile vakarından bir şey kaybetmeyen Haitililerde aranmamalı. Yağmacılık ise, başka çare olmadığı için uygulanan bir hayatta kalma yöntemidir.”

Görevdeki başkan Yuşçenko’nun ilk turda elendiği Ukrayna devlet başkanlığı seçimiyle ilgili olarak Komzomolskaya Pravda gazetesinde yayınlanan yorum özetle şöyle:

“Turuncu devrimin kahramanları Viktor Yuşçenko ve Julia Timoşenko’nun yıldızı beş yıl dayanabilmişe benziyor. 2004’de seçime hile karıştırılmasına duyulan öfke yerini çoktan aldırmazlığa bırakmış gibi. Bazı seçim bölgelerinde oylamaya katılma oranının yüzde elliyi bulmadığı bildiriliyor. Devrimin kahramanları aralarındaki kavgalaşmalar yüzünden ideallerini unuttular. Muhalefet lideri Viktor Yanukoviç’in kılını kıpırdatmadan iktidara yürümesi bile Ukrayna halkını etkilemiyor. Solan yıldızların gölgesinden sıyrılan parlak isimler ise, Sergey Tigipko ve Arseni Yazenyuk. Her ikisi de ikinci tura katılmayacak ama aldıkları sonuç ilerde parlamentonun güçlü isimleri olacaklarını gösteriyor. Parlamento önemli. Çünkü Ukrayna devlet başkanının yetkileri aşağı yukarı İngiltere Kraliçesi’ninki kadar. Şimdi önemli olan, bu iki yeni ismin ikinci turun adaylarıyla uzlaşmak için ne kadar taviz verecekleridir.”

Son olarak, Mehmet Ali Ağca'nın cezasını doldurup tahliye edilmesi vesilesiyle bir Bulgar gazetesinde yayınlanan yorumu özetlemek istiyoruz. Sofya’da yayımlanan 24 Çasa adlı gazetenin yorumunda, üç Bulgar’a iftira attığı gerekçesiyle Ağca hakkında tazminat davası açılması talep ediliyor:

“Mehmet Ali Ağca artık serbest. Ama aslında başka bir suçtan daha yargılanması gerekir. Bize iftira attığı ve Bulgaristan’a, çıkarmak için yıllarca uğraştığı bir leke sürdüğü için. Bu küstah şimdi milyoner elbisesiyle dolaşacak. Bulgaristan ise bu suçlamalara karşı kendini savunmak için dünyanın parasını harcadı. Bulgaristan bağlantısıyla ilgili efsanenin kaynağı Mehmet Ali Ağca idi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen : Ahmet Günalatay

Editör: Murat Çelikkafa