17.06.2011-Alman basınından özetler

Berliner Morgenpost gazetesi, Yunanistan'daki genel grev, siyasi kavgalar ve sokaktaki gösterilerin, finans krizinin Yunanistan’ı getirdiği durumu açıkça gözler önüne serdiğini belirtiyor. Gazete, Berlin ve Brüksel’in ise 100 milyar euro hacmindeki ikinci yardım paketi ile durumu yatıştırmaya çalıştığına atıfta bulunarak, aslında neler yapılması gerektiğini şöyle özetliyor:

“Euro bölgesindeki politikacılar bir kurtarma paketinden diğerine yalpalayacaklarına, artık dürüstçe düşünmeleri gerekir. Yunanistan’ın borç dağı, özel alacaklıların katılımı olmadan giderilemez. Almanlar Yunanlardan dayanışmalarını esirgememelidirler. Ne var ki yapılacak mali yardımlar, ülkenin kendi yağıyla kavrulabilmesi için doğrudan Yunanistan’a yaramalıdır, şimdiye kadar olduğu gibi bankalara değil!”

Münchner Merkur gazetesi, Yunanistan krizinin kontrol dışına çıkma eğilimi gösterdiğine dikkat çekerek, Avrupalı politikacıların şimdiye kadar aldıkları önlemleri eleştiriyor:

“Kurtarma paketi üzerine kurtarma paketi… . Para piyasaları euro kuşağındaki çöküşe günbegün daha büyük miktarlarla spekülasyonlarla karşılık veriyorlar. Kurtarıcılar soğukkanlı bir biçimde poker oynamaya devam ediyor ve her kaybedilmiş elden sonra yapıldığı üzere ortaya koydukları parayı iki katına çıkartıyorlar. Avrupa Merkez Bankası İdarî Konseyi'nin Hollandalı üyesi Nout Wellink, kurtarma paketinin hacmini 1,5 trilyona yükseltme önerisini ortaya atıyor. Avrupa liderlerinin her mali kriz sonrasındaki başarısızlıklarına neredeyse otomatiğe bağlanmış gibi her defasında milyarlık paketlerle yanıt vermeye kalkması insanı dehşete düşürüyor.”

Handelsblatt gazetesinin yorumu ise Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Yunanistan krizine çözüm bulmak üzere bugün Berlin’e gelecek olan Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy ile buluşması kapsamında:

“Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy Berlin'de Başbakan Angela Merkel ile buluşuyorsa, o takdirde her iki politikacı bir anlamda Yunanistan’a yeni yardımlar konusunda anlaşmaya mahkum olmuş demektir. Ve yine bu konuda da her iki ülkenin görüşü birbirinden farklı. Almanya’da Yunanistan’a yapılması öngörülen mali yardımlar siyasi açıdan tartışmalı, halkın onayını da almıyor. Fransa’da ise durum farklı. Bu yüzden Yunanistan krizinin Fransa’da, Almanya’da olduğundan çok farklı siyasi yansımaları olabilir.”

Bugün birçok Alman gazetesinde olduğu gibi Frankfurter Allgemeine Zeitung da, Almanya'da dün resmen açılan ilk Siber Savunma Merkezi’ne ilişkin bir yorum yayımlamış. Yorumda özetle şu görüşlere yer veriliyor:

“Engellenmesi mümkün olmayan birşeyi eldeki mümkün olan araçlarla durdurmak ya da en azından sınırlamak, hukuk devletlerinde pek kolay bir iş değil. Hacker’ler anarşist yapılı kişiler, demokratlar değil. Bu nedenle yeni oluşturulan Siber Savunma Merkezi neyi, nasıl savunacak? Merkez içinde Almanya’nın gizli istihbarat ve emniyet dairelerinin temsilcileri oturacak ve anayasanın ruhuna uygun bir biçimde ulaştıkları enformasyonu birbirleriyle takas edecekler. Ama eğer maksat internetteki siber zanlıları bulmak ve yakalamak ise o zaman bir sürü dairenin bir merkezde ortaklaşa çalışması ötesinde farklı birşeyler yapılması beklenir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu