1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1705 Presseschau 2

17 Mayıs 2010

Bugünkü Avrupa basınında, Tayland'daki şiddet olayları ile Yunanistan krizinin Avrupa Birliği içinde yolaçtığı değişimle ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/NPwi
Fotoğraf: AP

Avusturya'dan Die Presse, Tayland’da haftalardır süren şiddet olaylarını yorum sütunlarına taşıyor:

“Güneydoğu Asya’nın en büyük ikinci büyük ekonomisi, şiddetin büyümesi, istikrarsızlık ve ekonomik çöküş tehlikesiyle karşı karşıya. Göstericilerin üzerine açılan her ateş, Bangkok sokaklarında barikatların ateşe verildiğini gösteren her görüntü, turistleri korkutuyor ve yabancı yatırımcıları ülkeden kaçırtıyor. Şiddetin bu denli tırmanmasının nedeni, bütün siyasi aktörlerin yeneteksizlikleri ve giderek daha fazla baskı altında bırakılan, son günlerde çıkan kanlı olaylara sert müdahale ederek sorumluluk taşıyan ve BM’in arabulucuk çabalarını reddeden başbakan. Ancak Tayland’ın kaosa sürüklenmesine izin verilemez. Müzakere masasına dönülmesi ve hükümet karşıtlarının meşru olduğunun kabul edilmesi çıkış yolu olabilir. Şu an hakim olan zehirli atmosfer nedeniyle tarafsız, uluslararası arabulucular olmaksızın durumun düzelmesi mümkün görünmüyor."

İtalya’nın sol liberal La Stampa gazetesi, Yunanistan’a mali yardım bağlamında Avrupa ekonomisinin içinde bulunduğu durumu analiz ediyor:

“Avrupa geçen haftadan bu yana çok açık bir biçimde, ekonomi ve maliye politikalarının çok güçlü biçimde birbiriyle bağlantılı olduğu krizle, yeni ve farklı bir biçimde mücadele etmek istediğini gösterdi. Mali politikaları yönetim biçimi yoldan çıkmış olsa da, AB içinde daha güçlü ve net ekonomik ve politik dayanışma başlamış olması, bunun az ya da çok bir parçası. Bunda geç bile kalındı. Bu nedenle uygulamaya geçirilmekten çok, niyet gösterisi anlamına geliyor. Burada mutlaka yapılması gereken, hem Brüksel, hem de Birliğe üye diğer ülkelerin parlamentolarında alınacak kararlarla bu konuda ciddi olunduğunun gösterilmesi."

Polonya’nın Dziennik Gazeta Prawna gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Kriz, Avrupa’yı değiştiriyor, üstelik sadece mali açıdan değil, politik açıdan da. Ortak bir vergi politikası uygulanması ve milli bütçelerin kontrol edilmesi, krizlerin önlenmesi için iyi bir yol gibi görünüyor. Bu sistem içinde, AB’ye en yüksek aidatı ödeyen, tehdit altındaki ülkelere en yüksek miktarda mali yardımı yapan ve AB pazarlarına ihracatta başı çeken ülkelerin söz hakkı olabilir. Bu kategoriye giren ülke Almanya. Daha geniş kapsamlı istikrar için, bazı ülkelerin etkisinin başka ülkelerin aleyhine olsa da artmasına katlanılması gerekiyor. AB belki de bu sebepten dolayı daha etkili ama daha az demokratik olmalı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay