TÜR 1611 Presseschau 2

İtalya'dan sol liberal La Repubblica, AB üyesi İrlanda'nın uçurumun eşiğinde olduğu uyarısını yaparak şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Portekiz ve Yunanistan boğazına kadar borç batağında. Almanya'nın, borç içindeki AB ülkelerini mali yardımla kurtarma masraflarının bir bölümüne yatırımcının da katılması yönündeki, dikkatsiz açıklaması, yeni bir borç krizine neden olduğu gibi, Avrupa'yı da zor bir duruma sokuyor. Üstelik AB Maliye Bakanları'nın Seul'deki 20'ler Grubu Zirvesi'nde Almanya'nın önerisine karşı çıkan açıklamalarına rağmen. Portekiz ve İspanya bütçelerindeki açık nedeniyle topa tutuluyor, Yunanistan da borçları nedeniyle hedefte. Çünkü Dublin'in kararsız tavrı, İrlanda'nın borç hastalığnın bulaşıcılık riskini barındırıyor."

Bir başka İtalyan gazetesi muhafazakâr Corriere della Sera'nın aynı konuyla ilgili yorumunda AB Maliye Bakanları'nın toplantısı şöyle yorumlanıyor:

"Bugün 16 doktor hastanın yatağının başında toplanacak. Durumu ağır olan hastanın adı İrlanda. Bankaları 10 ay içinde kazançlarının yarısını spekülasyonlar nedeniyle kaybetti. Ancak İrlanda'nın doktorlarını, yani 16 Euro ülkesinin Maliye Bakanları'nı huzursuz eden, hastalığın diğer ortaklara da bulaşması ihtimali."

Avusturya'dan Kleine Zeitung ise İrlanda'nın iflas bayrağını çekme ihtimalininin İngiltere'ye olası etkilerini ele alıyor:

"İrlanda 263 milyar dolar borçla Yunanistan'ın borçlarının çok üzerinde yer alıyor ve iki ülkenin bankaları arasındaki fark da ortadan kalkıyor. Bu ülkelerin özellikle mali durumları Euro ülkelerinin boncuk boncuk ter dökmesine neden oluyor. Maliye Bakanları'nın İrlanda'nın iyileşmesine bu kadar ilgi göstermeleri de bunu gösteriyor. Almanya, özellikle de İngiltere'nin bu konudaki çabalarının nedeni, sırf kendi paraları nedeniyle duydukları korku. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Yunanistan'la birlikte Alman bankalarının da iflas etmesinden duyduğu korku, şimdi İrlanda için de ortaya çıktı. Uluslararası Ödemeler Bankası'nın verilerine göre İngilizler'in İrlanda'da 149 milyar doları var. Bu ülkenin iflas bayrağını çekmesi bu nedenle düşünülemez."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Fransa'daki hükümet değişikliği. Le Monde gazetesi Başbakan François Fillon'un yeniden hükümeti kurmakla görevlendirilmesini şöyle değerlendiriyor:

"Dünün zayıf başbakanı, şimdinin güçlüsü haline geldi ve kendi partisinden milletvekilleri ile kamuoyunun desteğini aldı. Bu, Sarkozy'nin riskli bir bahsi: Kendisi Cumhurbaşkanı olarak puan toplamaya çalışırken, yumrukları Başbakan'ın göğüslemesini ve makamında yıpranmasını umud ederek, sevilen Başbakan'a sırtını yaslıyor. Sarkozy sadece Elysse Sarayı'nı kaybetmeme stratejisine yoğunlaştığı sırada, ehil bakanların ve uzman politikacıların işleri halletmesini umuyor. Bu hesabın tutup tutmayacağı belirsiz. Sarkozy'nin yeni hükümetle kurduğu sistem, onun aleyhine dönebilir."

Hollanda'dan de Volkskrant'ın aynı konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Başbakan François Fillon'un makamını koruması çok şaşırtıcı değil, çünkü sağlam bir Başbakan ve kamuoyu yoklamalarına göre de seviliyor. Tuhaf ve şaşırtıcı olan, hükümetteki diğer bazı bakanların görevde kalmalarına izin verilmesi ve diğer yandan kabineye alınan yeni bakanların ise Jacques Chirac rejiminin damgasını taşımaları, o dönemin politikacıları olmaları."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay