1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1611 Presseschau 1

16 Kasım 2010

Bugünkü Alman gazeteleri ağırlıklı olarak koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Karlsruhe'de yapılan kongresini yorumluyor.

https://p.dw.com/p/QA7O

Die Welt gazetesi, Merkel'in bir önceki kongreye oranla oy kaybına uğrayarak genel başkanlığa yeniden seçildiği kongrede yaptığı konuşmanın önemli başlıklarını çıkarıyor. Yorum şöyle:

"Yeşiller politik rakip. Aile, çocukların da yeraldığı herhangi bir küçük grup değil. Yüksek yaşam standartı için çalışılmalı. Embriyonların seçilmesine izin verilemez. Almanya daha Hrıstiyan olmalı. Angela Merkel Karlsruhe'de parti kongresinde gerçekten de bir Hrıstiyan Demokrat Birlik Genel Başkanı gibi konuştu. Delegelerin tamamı onun böyle bir konuşma yapmasını mümkün görmüyordu."

Düsseldorf'da yayımlanan Rheinische Post'un aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"Rüzgâr hem Almanya'da, hem de uluslararası alanda Merkel'i karşısına aldığından beri, yeni bir Merkel'e tanık oluyoruz: Karar vermeye meyilli, güçlü inançlara sahip ve ilkeli. Karlsruhe'de parti kongresinde yaptığı mücadeleci konuşmayla izlediği bu çizgiyi tutarlı biçimde devam ettirmiş oldu. Bu, bugüne dek kongrelerde yaptığı en duygusal, ama aynı zamanda en muhafazakâr konuşmaydı. Hrıstiyan Demokrat Birlik lideri kötü ruhunu keşfetti."

Berlin'den Tageszeitung konuyla ilgili yorumunda, kongreyi ve Merkel'in konuşmasını iç politik gelişmeler ışığında değerlendiriyor:

"Merkel ihtiyatlı biçimde bir kez daha Sosyal Demokrat-Sol Parti-Yeşiller üçlüsüne karşı seçim mücadelesi içinde olduğunu gösterdi. Hrıstiyan Demokrat Birlik çok kültürlü topluma kızıp, sayıyor ve ülkedeki islam karşıtı eğilimle de kararsız biçimde oynuyor. Bu, kriz zamanlarında başvurulan çok klasik, muhafazakâr bir reçete. Ancak Hrıstiyan Demokrat Birlik partisi için yararlı bir reçete değil."

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ise yorumunda, Merkel'in kongrede yaptığı sert konuşmaya dikkat çekerek, partisini tehlikeye attığı görüşünü savunuyor:

"Merkel'in izlediği politik stili değiştirmesi, partisini yeni bir tehlikeye atıyor: Tasarruf paketi bir halk partisinin imza atacağı bir içeriğe sahip değil. Varlıklı olanlardan değil, ailelerden ve devlet yardımı alanlardan kesintiler öngörüyor. Ancak Angela Merkel'in şimdiye dek yaptığı en büyük hata, nükleer santrallerin faaliyet süresini uzatması oldu. Hiçbir gereklilik olmaksızın özel sektörün baskısına boyun eğmekle hem partisine, hem de kendisine felaket getirecek kötü ruhları çağırmış oldu."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Kieler Nachrichten'den:

"Merkel'in Stuttgart'taki demiryolu projesini kesin bir dille savunmasının, nükleer atıkların Almanya'ya taşınmasına karşı yapılan protestoları eleştirmesinin ve nükleer santrallerin faaliyet süresinin uzatılmasını savunmasının sonuçları kestirilemeyeceği gibi, çok da riskli olabilir. Hrıstiyan Demokrat Birlik önümüzdeki yıl Mart ayında yapılacak eyalet seçimlerinde halktan bunun faturasını alabilir. Merkel de böylelikle zayıflar. Ancak Hrıstiyan Demokrat Birlik içinde onu yıkabilecek, güçlü bir rakip yok."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay