1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.09.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Murat Çelikkafa16 Eylül 2004
https://p.dw.com/p/AbtL

Alman ve Avrupa basınında bugün Rusya ile ilgili değerlendirmeler, Türkiye’nin AB üyeliği, İslam ile ilgili tartışmalar ve Irak’la ilgili gelişmeler ele alınıyor. İlk yorum İsviçre’de çıkan Neue Zürcher adlı gazeteden. Rusya’nın Kafkaslar’daki politikasının eleştirildiği yorum şöyle:

“Rusya ile işbirliği hiçbir işe yaramadı. Rusya hükümeti demokratikleşmedi, aksine daha da otoriter bir hale geldi. Orta Asya’da ilerlemeye katkısı olmadığı gibi, Putin, İran’ın nükleer programına destek vermek suretiyle, yıllarca Batı’ya karşı bir tavır sergiledi ve büyük bir riske girdi. Zira Çeçenistan’da beliren gergin durum, terörizme karşı mücadelenin zayıf olduğunun göstergesi. Hepsi özellikle Rusya’nın ihmalkarlığı, becerisizlikliği ve şiddete yönelik politikasından kaynaklanıyor... Bir zamanlar Soğuk Savaş’ta da olduğu gibi, teröre karşı mücadele, istenmeyen zararlı toplulukların oluşmasına yol açabilir...”

Almanya’nın Münih kentinde yayımlanan Münchner Merkur adlı gazetede çıkan yorum Rusya’nın tutumunu benzer şekilde eleştirip, şöyle yazıyor:

“...Putin iktidara geldiği günden beri, ancak güçlü bir Rusya olarak etrafındaki kargaşaya son verebileceğini düşünüyor ve bu doğrultuda hareket ediyor. Fakat yöntem konusunda şimdi ortaya çıktığı gibi, Kremlin lideri bunu Avrupalı meslektaşlarından farklı düşünüyor. Zira Putin, ne pahasına olursa olsun, herşeyi kendi iktidarını daha da güçlendirmek adına yapıyor.”

Konuyla ilgili bir başka yorum da yine Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung’da yer alıyor. Değerlendirmede Federal Alman Başbakanı Schröder’in, Putin’e karşı yaklaşımı konu ediliyor. Yoruma göre, Schröder, Putin’i günah keçisi olarak değerlendirmemekle iyi ediyor. Ancak insan hakları ihlali gibi önemli bir konuda, Rusya sadece büyük ve güçlü bir ülke olduğu için çekimser kalmak, yanlış bir tutum. Başbakan Schröder’in, Rusya’daki son gelişmelerle ilgili açıklama yapması ve Rusya’dan barışçıl ve demokratik çerçevede adımlar atmasını söylemesi gerektiği vurgulanıyor.

Almanya eski başbakanlarından, Sosyal Demokrat Helmut Schmidt’in, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğine karşı çıktığı biliniyor. Perşembe günleri çıkan Die Zeit adlı haftalık gazetede yayınlanan bir makalesinde Schmidt, Avrupa Birliği’nin geleceğine ve Amerika Birleşik Devletleri karşısında başarılı olabilmesinin önkoşullarına ilişkin görüşlerini dile getiriyor. Burada da, Türkiye’nin tam üyeliğinin getireceğine inandığı yük ve sorunlara geniş yer veriyor. Yazıdan kısa bir alıntı:

”Yoksul Balkan ülkeleri ya da Türkiye’nin yakın zamanda üye olması, Avrupa Birliği’nin mali kapasitesini ve birliğini ciddi şekilde tehlikeye sokar. Türkiye söz konusu olduğunda, sadece Avrupa’yla olan ciddi kültürel farklar değil, Türklerin Asya ve Kuzey Afrika’daki Müslümanlarla kültürel akrabalığı da düşünülmelidir. Ayrıca Türkiye, nüfusu artmaya devam eden tek üye ülke haline gelecektir. Ülkede bugün yaklaşık 70 milyon kişi yaşıyor ve bu sayı 21. yüzyılın sonunda büyük olasılıkla 100 milyonu bulacak. Yani Türkiye, yakın bir gelecekte Türkiye, Avrupa Birliği’nin en yüksek nüfusa sahip ülkesi olacak.”

Alman basınında geniş olarak yer alan bir başka konu da Berlin’de bazı radikal kuruluşlar tarafından düzenlenmesi planlanan ancak Federal İçişleri Bakanı Otto Schily’in karşı çıktığı ”İslam Kongresi”ne ilişkin. Hamburg’ta yayımlanan Almanya’ın en yüksek tirajlı gazetesi Bild’in yorum sütununda şu satırları okuyoruz:

“Hangi ülkede yaşıyoruz? Tüm emniyet müdürlüklerinin uyarılarına rağmen, ABD ve İsrail’e karşı gösteri yapmak için, tüm dünyadan radikal Müslümanlar Almanya’da biraraya gelmek istiyor. Berlin’in Sosyal Demokrat ve Sosyalist Senatosu da buna resmi olarak izin veriyor! Anlaşılan bu radikal İslami gruplar Almanya’da kendilerini daha emniyette görüyorlar, kimbilir belki de Almanya’yı, zaten burada yaşadıkları için seçtiler. Federal Alman İçişleri Bakan’ı Otto Schily bir zamanlar, “Ölümü seven, buyursun...” diyerek, cihad yanlılarını tehdit etmişti. Bırakın tehditi ciddiye almayı, üstüne bir de kongre düzenlemeye kalkışıyorlar. Schily bir an önce Berlin Senatosu ile irtibata geçip, bu saçmalığa engel olmalı. Din kışkırtıcılarının, Almanya’da yeri yok!”

Almanya’nın Würzburg kentinde yayımlanan Main-Post gazetesinde Irak'la ilgili yer alan ifadelerse şöyle:

“Irak’ta cinayetler hala devam ediyor. Amerikan Başkan’ı Bush “Görevimizi başarıyla tamamlayacağız” cümlesini defalarca söylese de kendisi de biliyor ki, Iraklılar bölgedeki Amerikan askerini kurtarıcı olarak değil, işgal kuvvetleri olarak görüyor. ‘Bir savaşı başlatmak kolay, bazen bu savaşı kazanmak da. Ancak barışı sağlamak daha zor, Irak örneğinde ise belki de imkansız’ şeklindeki anlayış, Beyaz Saray’da geçmişte olduğu gibi bugün de kabul görmüyor."