1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.02.2009 - Alman basınından özetler

Ahmet Günaltay16 Şubat 2009

Almanya’nın Dresden şehrinde pazar günü düzenlenen aşırı sağı ve tarihin çarpıtılmasını protesto gösterisine Neonazi gölgesinin düşmesi, bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konuları arasında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/Guxm
Fotoğraf: dpa

Dresden’in Neue Presse gazetesinde şu satırları okuyoruz: “Neonaziler Almanya’nın neresinde gösteri yapmaya yeltenseler karşılarında kalabalık bir grubu buluyorlar. Bu iyi bir haber. Kötü haber ise, Dresden’de her yıl daha fazla aşırı sağcının gösteri yapması. Aşırı sağcıların Almanya’nın başka şehirlerinde yapamadıklarını Dresden’de yapmalarına neden izin veriliyor? Dresden bombardımanını anma gününün o kafanın amaçlarına alet edilmesinin önüne geçilmesi, ama en azından aşırı sağcıların daha sıkı kontrol altına alınması gerekir. Dürüst sivillerin direnişi yetersiz kalmıştır.”

Stuttgarter Zeitung gazetesinin aynı konudaki yorumu ise özetle şöyle:

“Sağla mücadele cesaret ve toplum bilinci ister. Mücadelenin başarılması büyük kitlelerin, bütün eksiklerine rağmen demokratik hukuk devletini savunmasına bağlıdır. Dresden’de toplum bilinci kendini gösterdi ve binlerce şehir sakini aşırı sağa karşı sokaklara döküldü. Sağcılar, Dresdenlileri yanıltmayı bu kez de başaramadı.”

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinden aktaracağımız yorumun konusu ise Sovyet işgal birliklerinin Afganistan’dan çekilmesinin 20. yıldönümünde ülkenin durumu:

“Bu yıldönümü ile NATO’nun yeni Afganistan stratejisi arayışının ortak yanı, her ikisinin de başarısızlığa uğramış olmasıdır. Sovyetler'in Afganistan’ı parti diktasına mahkum etme denemesi, bütün askeri gücüyle yüklenmesine rağmen bozguna uğradı. Sekiz yıldır süren askeri mevcudiyetine ve kalkınma yardımlarına rağmen NATO’nun Afganistan’ı merkezi hukuk devleti yapma gayretleri de semere vermedi. Her iki başarısızlığın altında da, siyasi otoritenin, Afgan toplumlunun ne kadar küçük parçacıklara ayrıldığını ve dış müdahalelere ne kadar alerjik tepki gösterdiğini idrak edememesi yatıyor. Afganistan ile Pakistan arasındaki sınırın kağıt üzerinde kaldığı ve bu iki ülkenin bir bütün olarak görülmesi gerektiğini de.”

Sırada Badische Zeitung gazetesinin, iklim değişikliği ile ilgili kötümser tahminleri konu alan yorumu var:

“Yanılmak ve gerçekleri görmek istememek beşeri özelliklerdir. Ama medeni toplumlar bunda, insanlığı tehlikeye atacak ölçüde ileri gidiyor. İklim araştırmacılarının son bulguları karşısında kaderciliğe kapılmamak mümkün değil. İklimi korumaya yarayacak ne mümkünse yapılmalı. Organik yakıt elde etmek için orman ve tarlaları talan etmekle bu başarılamaz. Organik yakıt çözüm olmaktan çıktı, artık sorunun bir parçası haline geldi. İklim felaketine gidişi yavaşlatmak için, fosil enerji türlerinden mümkün olduğunca uzaklaşmak ve dünyanın her yerinde kullanılması mümkün olan güneş enerjisine yönelmek, şarttır.”

Basın özetlerine Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin 20’ler Grubu zirvesini konu alan yorumuyla son veriyoruz:

“Bir haftada ne finans sistemi kurtarılabilir, ne sallantıdaki devletlere destek olunabilir, ne dünya ticaretindeki dengesizlikler giderilebilir, ne yatırım şirketleri sıkı kurallara bağlanabilir, ne banker ikramiyesi karara bağlanabilir ne de küresel bankacılık mutlak denetim altına alınabilir. Batının bankacılık anlayışı iflas ettiği ve kredi muslukları kapandığı için sistem vergi gelirleriyle ayakta tutulabiliyorsa, bu tıkanıklığın nasıl giderilebileceği sorusu zirveyi meşgul etmeye yeter. Banka bilançolarında ne kadar değersiz pasif olduğu ortaya çıkarılırsa samanı çöpten ayırmaya başlanabilir.”