1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16 yıl sonra Almanya…

DW3 Ekim 2006

Almanya, birleşmesinin 16. yıldönümünü bugün kutlarken, coşkulu kutlamalara birleşmenin sosyo-ekonomik etkileri gölge düşürüyor. Almanya’nın batısı ve doğusu arasındaki farklılık ülkede sıkıntı yaratıyor. Zira ülkede hala doğu ve batıdaki yaşam koşulları arasında büyük farklar var…

https://p.dw.com/p/AZgN
Almanya, birleşmesinin 16. yılını çeşitli etkinliklerle kutluyor
Almanya, birleşmesinin 16. yılını çeşitli etkinliklerle kutluyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya, bugün yeniden tek bir devlet oluşunu kutluyor. Berlin Duvarı’nın yıkılışıyla Soğuk Savaş’ın Almanya’ya yansıyan son faturasının da ortadan kaldırıldığı düşünülüyordu. Ancak birleşmenin ardından geçen 16 yıla rağmen, hala doğu ve batıdaki yaşam koşulları arasında büyük farklar var.

Pembe gözlüklerin yerini gerçeklere bıraktığını söyleyen Berlinli ekonomi uzmanı Gustav Horn şu değerlendirmeyi yapıyor: “Artık 90’ların başında; doğuda muhteşem gelişmelerin olabileceğine dair düşüncelerimizin gerçeğe dönüşme yolunda ilerleyebileceğini görüyoruz. Ancak işsizlik hala had safhada ve bazı bölgeler hala yetim durumda.“

“Büyük ilerleme sağlandı“

Merkel hükümetinin eyaletlerin kalkınmasından sorumlu bakanı Wolfgang Tiefensee de DW’ye verdiği demeçte, 16 yıl zarfında büyük ilerleme sağlandığını, ancak doğudaki yeni eyaletlerin mürrefeh bir geleceğe kavuşabilmesi için yatırımlarla istihdamın arttırılması gerektiğini belirtti.

Tiefensee’nin görüşleri şöyle: “Milli birliğin sağlanmasından 16 - 17 sene sonra, doğunun şu anki durumu bir enkaza benzetiliyor. Ancak o kadar iyi ve büyük çaplı değişiklikler oldu ki! Kentlerdeki alt yapıyı bir düşünün, otoyolları, bakım evlerini, hastaneleri, okulları, üniversiteleri. Çevreyi düşünün! Nehirler artık zehirli değil, hava temiz, kültürel alanda dev adımlar atılıyor. Ve buradaki insanlar demokratik düzenin bir parçası haline geldiler.“

Daha fazla çaba gerekiyor

İki Almanya’nın birleşmesi, şüphesiz demokratikleşme ve yeniden tek bir devlet olunması yolunda atılmış köklü bir adım. Ancak batının ilerleme düzeyinin doğudaki yeni eyaletlerde de tutturulabilmesi için her iki tarafın da çaba harcaması gerekiyor. Bunun batıya yansıması, batıdaki insanların alışık oldukları yaşam standartlarını paylaşması anlamına geldi.

En sade ifadeyle, batıda yaşayanlar, doğudaki kardeşlerinin kalkınması için her ay maaşlarının bir bölümünü devletin yardımlaşma fonuna aktarmak zorunda kaldılar. Doğudakiler de demokrasiye açılan kapıyla birlikte, göç ve işsizliğin boyutlarını daha çok hisseder oldu.

Örneğin, birleşmenin eski doğu Almanya’daki Halle’nin küçük bir kasabası olan Silberhöhe’deki demografik yapıya etkisi, 40 bin nüfuslu bölgede nüfusun duvarın yıkılmasından sonra birdenbire 16 bine düşmesiyle oldu. Göç eden insanlarla birlikte evler ve işyerleri de boşaldı. Kasabada var olan 16 ana okulunun sayısı 3’e düştü. İşsizlik oranı yüzde 30 sınırına dayandı.

Umut veren örnekler

Tüm bu olumsuzluklara rağmen doğuda sevindirici örneklere de rastlanmıyor değil. 100 bin nüfuslu Jena kenti, ekonomik mucizenin yaşandığının en büyük göstergesi. İşsizlik oranı diğer yeni eyaletlerin nerdeyse yarısı. Nüfusunun yarıdan fazlasını gençler oluşturuyor. Araştırma ve sanayi alanındaki yatırımlara sosyal alanda ve ailelere yapılan yatırımlar da eklenince kentte göç ya da birleşmenin yarattığı sorunlardan bahsedilmiyor.

Yeni eyaletlerin kalkınmasından sorumlu Bakan Wolfgang Tiefensee, doğudaki olumlu örneklerin çoğalması ve doğu ile batı arasındaki farkın olumlu yönde en aza indirilebilmesinin zamanla mümkün olabileceğini belirterek sunları söylüyor: “Yeni eyaletlerde kendi ayakları üzerinde durabilen ekonomilerin oluşması için uzun bir yol var. Bunun gerçekleşmesini istiyoruz, buna ihtiyacımız var. Çünkü oradaki insanlar da kendilerine ödenek ayrılmasından çok buna ihtiyacı olmayacakları bir duruma gelmek istiyorlar.