1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

15 Ekim 2012

Nobel Barış Ödülü’ne AB’nin lâyık görülmesi, bugün Avrupa basınında öne çıkan yorum konusu.

https://p.dw.com/p/16QCW
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Fransız gazetesi  La Croix, Nobel Barış Ödülü’nün AB’ye verilmesine ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Ekonominin ayak sürüdüğü, bu anlamda dayanışma ve sorumluluk duygusunun önemli olduğu  bir dönemde gelen Nobel Barış Ödülü, başlanan eserin devam ettirilmesi yönünde yapılmış bar çağrı gibi âdeta. AB’nin şimdi Euro Bölgesi’nin merkezinde kendisini güçlendirmesi gerekiyor. Euro ülkeleri bütçe, vergi ve sosyal politikalarında birbirine yakınlaşmak zorundalar. Öte yandan AB'nin küresel çapta daha büyük bir rol üstlenmesi, bunu yaparken de vatandaşlarının çıkarlarını kollaması gerekmekte. Barış, demokrasi, adil ve dengeli bir gelişme, erkek-kadın eşitliği, iklim değişimi ile mücadele gibi Avrupa değerlerine yönelik hedeflerde yol kat etmeli. AB bundan sonra da bu ödüle lâyık olduğunu sergilemelidir.”  

Uluslararası Para Fonu IMF’nin Tokyo’da düzenlenen yıllık toplantısına ilişkin olarak Hollanda gazetesi  de Volkskrant’ın yorumu ise şöyle:

“Avrupa’nın sıfırı tüketmiş olan Yunanistan ile ayak sürüyen İspanya etrafındaki sorunları gittikçe büyüyor. Amerikan ekonomisi de vergi zamları ve tasarruf önlemleri nedeniyle resesyonun kıyısında bulunuyor. Sonunda dünya ülkeleri birlik bütünlük sergileyerek, finans piyasalarının daha fazla dengesini kaybetmesini engellemeye çalıştı. Avrupa’da bankalar birliği oluşturulması gibi önlemler tamir çalışmaları olarak algılandı. Şimdi borç krizinin azalacağına olan inancın somut önlemlerle pekiştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde piyasalara olan güven daha da sarsılmış olur. Doğru temponun ne olacağına dair tartışmaların ise güvensizlik ortamını daha da kışkırtacağı aşikâr.”

Belçika’daki yerel seçimlerde Flaman Bölgesi’nin bağımsızlığını savunan Yeni Flaman İttifakı (NV-D) adlı oluşumun lideri Bart de Wever, Anvers Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandı. Wever, güneydeki Valonlara, “konfederasyona hazırlanın” mesajı da verdi. Böylece Belçika’da bölünmenin ilk ayak sesleri duyulmuş oldu.  Lüksemburg gazetesi Luxemburger Wort, yerel seçimlerin Belçika’nın iç bütünlüğünün çözülmesi anlamına geldiğini belirttiği yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Belçika Krallığı’nın siyasi açıdan bölünme yolunda olması bu seçimlerle onaylanmış oldu. Flaman milliyetçilerin oylarını artırmasının önlenmesi için şimdiki Başbakan Elio Di Ripo liderliğindeki altı partinin oluşturduğu ittifak şimdilik başarısız kalmışa benziyor. Görünen o ki Yeni Flaman İttifakı (NV-D) 2010 yılında açıkladığı, hiç bir hükümete katılmama şeklindeki stratejisinin meyvelerini topluyor. Yerel seçimlerin genel olarak ulusal seçimlerden farklı bir mantığı olsa da, 2014 genel seçimleri için yerleşik partilerin durumu zorlaştı. Ama Belçika henüz kaybedilmedi. Barajdaki delik büyüdü, ama henüz kırılma yaşanmadı.”

Avusturyalı hava dalışçısı Felix Baumgartner, 39 km. yükseklikten yeryüzüne yaptığı atlayış ile hem paraşütsüz serbest düşüş, hem de en yüksek irtifaya çıkma rekorlarını kırdı. Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo bu konuyu yorum sütunlarına taşımış:

“Felix Baumgartner çok görkemli bir biçimde rekorlar tarihine adını yazdırdı. Yeryüzüne 39 kilometrelik mesafeden, stratosferden atlayışı ile ses duvarını deldi. Bu tehlikeli sınav ile insanın dayanma sınırlarını da başarıyla testten geçirmiş oldu. Bu test, gelecekte acil durumlarda daha fazla güvenlik sağlanması için uzay giysilerinin daha iyi hale getirilmesine de katkıda bulunacak.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu