1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

15 Ekim 2010

Bugünkü Avrupa basını İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Güney Lübnan ziyareti ve Brüksel'deki NATO toplantısı ile ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/PetV

Fransa'dan Katolik La Croix İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Güney Lübnan'a yaptığı ziyarette, İsrail'i sert biçimde hedef alan açıklamalarını şöyle değerlendiriyor:

"Hizbullah şu an Lübnan'da ordu ile rekabet edebilecek, ağır silahlara sahip tek hareket. İsrail'e karşı başkaldırıyı taze tutarak, politik sınıfları ve kamuoyunu kendisini desteklemekle görevli kılıyor ve mezhep ayrımını hiçe sayan bir etkiye sahip oluyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Güney Lübnan'ı ziyaret ederek, kendisi için gerekli olan bu müttefike destek sunduğunu gösterdi. Ancak destek sunduğu Hizbullah sıralarından bazı üst düzey kişiler kısa bir süre sonra, 2005 yılında öldürülen Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri cinayetini soruşturmak üzere kurulan özel mahkemede yargılanabilirler. Hizbullah, karşıtlarını etkilemek zorunda. Uluslararası adalet, ağzına bir parmak bal çalınmasına müsamaha etmemeli."

Bir başka Fransız gazetesi, Le Figaro ise aynı konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor:

"Mahmud Ahmedinejad'ın Güney Lübnan'da böylesine gösterişli biçimde karşılanması, İran'ın bölgede önemli bir güç haline geldiği izlenimini yaratan, İsrail'e yönelik bir provokasyon. Ahmedinejad'ın, İsrail sınırına çok yakın olan bu bölgeden gelen kutlamaları gösteren fotoğraf ve görüntüleri, Hizbullah'ın gücünün arttığını, İslamcılık'ın Ortadoğu'daki yükselişinin engellenmesi çabalarının da başarısız olduğunu gösteriyor."

Gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise NATO savunma ve dışişleri bakanlarının Brüksel'de, Avrupa'da ortak füze savunma sistemi kurulması konusunda yaptığı toplantı. Danimarka'nın sağ liberal Jyllands-Posten gazetesi konuyu şöyle değerlendiriyor:

"Nükleer tehdit, Soğuk Savaş'tan sıcak bir savaş doğmasını engelledi. Ancak korkutucu hızda nükleer silahlara sahip olan ülkelerin sayısının arttığı günümüz dünyasında, barışı garantileyecek bir güç dengesi artık yok. Bu çerçevede NATO ülkeleri vatandaşlarını korumak için yeni bir füze savunma sistemi kurmak istiyor. Fransa ve neredeyse diğer tüm üye ülkelerde mali ve ekonomik krizin ardından devlet kasalarında paranın suyunu çekmesi, gerekli olan yeni projeleri ertelemek ve bunun yerine savunma bütçelerinin azaltılmasını savunmak için kötü bir bahane."

NATO'nun izleyeceği yeni strateji konusunda Avusturya'dan Der Standard'ın yorumu ise şöyle:

"Hükümetler inanılmaz biçimde tasarruf baskısı altındalar. Sadece Londra ve Berlin askeri alanda milyarlarca euro tasarruf yapmayı istiyor. Bu koşullar altında ortak projeler, askeri birliklerin ortak kullanımı, durumu daha kolaylaştıracak. ABD Avrupa için ortak bir füze savunma sistemi kurulmasında çok fazla tasarrufa gidilmemesi uyarısında bulunuyor. Amaç, İran'dan gelebilecek olası saldırılara karşı korunmak. Amerikalılar Avrupa'dan terörle mücadelede daha fazla çaba göstermesini de istiyor. Bu birçok Avrupalıya göre zor. Görüş ayrılıklarının üstü, kulağa hoş gelen uzlaşma formülleri ile kapatılabilir. Ama ABD terörle mücadele alanında gerekirse tek başına hareket edecektir."

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Beklan Kulaksızoğlu