1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

15 Ocak 2010

Salı günü 7 büyüküğünde bir depremle sarsılan Karayipler'deki ada ülkesi Haiti'de ölü sayısı hala belli değil. Avrupa basını konuya geniş yer ayırıyor.

https://p.dw.com/p/LWTB
Fotoğraf: dpa

Sol liberal İtalyan La Repubblica gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Haiti'de depremde ölen 50 ya da 100 bin kişi için cenaze töreni yapılması imkansız. Depremde yıkılan Notre Dame Katedrali ayakta olsaydı bile binlerce kurbana ortak bir törenin yapılabilmesi için gerekli rahip yok. Ülke genelinde çok sayıda Voodoo ayinleri düzenleniyor. Cenazeler, depremden kurtulanlar ve ölenlerin ruhlarını yatıştırmak için gömülmüyor."

Fransız Le Monde gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"Dünya genelinde bütün medya birdenbire Haiti ile ilgili haberler yapmaya başladı. Dünyanın güçlü ülkeleri mikrofon ve kameraların önüne çıkarak Haiti'ye yapacakları yardımları açıklıyorlar. Oysa deprem öncesinde bazı yazarlar Haiti'deki durumun aciliyeti konusunda dünyanın dikkatini çekmeye çalıştılar, ancak onlara kimse kulak vermedi. Haiti gibi dünyanın en yoksul ülkeleri ancak afet olduğunda gündeme geliyor. Birkaç özel yayın yapıldıktan sonra yeni bir gelişmeye kadar ülke unutuluyor. Ancak şimdi bu olmamalı. 1792 yılında Fransızların kurduğu, Fransızca'nın konuşulduğu, iki milyondan fazla nüfusa sahip başkentin büyük kısmı yıkıldı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin de dile getirdiği bu bağı, Fransa kadar ABD de dikkate almalı ve sorumluluk üstlenmeli."

Bu konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung'dan:

"Başarısız olmuş, işlemeyen bir devlet, yabancı yardım görevlilerine de sorun çıkarmayacaktır. (...) ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un yanı sıra Savunma Bakanı Robert Gates'in de Haiti konusuna el atması, bunun açık bir göstergesi. Kaosun askeri yöntemlerle ortadan kaldırılması, çok basit. Haiti'ye doğrudan yardımların uzun vadeli desteğe dönüşmesinin, ülkeye hiçbir zararı dokunmaz. Çünkü Haiti'nin buna uzun süre ihtiyacı var."

Luxemburger Wort ise bugünkü sayısında ABD'nin kapatmayı planladığı Guantanamo esir kampı ile ilgili tartışmalara yer veriyor:

"ABD Başkanı Barack Obama, selefi George Bush'un bıraktığı Guantanamo'yu kapatmak istiyor. Terör zanlıları artık ABD'de sivil ya da askeri mahkemelerde yargılanacak. Suçları ispatlanamazsa serbest bırakılacaklar. Ancak bunu hayata geçirmek, tahmin edildiğinden daha zor olacak. Kongre, Guantanamo'daki tutukluların ABD'de kalamayacağını yasaya ekletti. Birçok tutuklunun ülkelerine dönmeleri halinde izlenmeleri ya da işkenceye maruz kalma tehdidi olduğundan tek çözüm bunları üçüncü ülkelerin alması. ABD'nin müttefiki birçok ülke bunu kabul etti, bazıları ise hala düşünüyor. Çünkü bu gruba dahil zanlılar ileride kozalarından çıkar da terörist faaliyetler yürütürlerse, o zaman kabul eden ilgili hükümetlere, kendi vatandaşlarını yeterince korumadığı suçlaması yapılabilir. Guantanamo sorunun çözümü, ABD'nde terörizmle mücadelenin kazanılamadığını göstermesi açısından, iç politikada ciddi tartışmalara yol açmaya da hazır görünüyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Hülya Köylü