1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1410 Presseschau 2

14 Ekim 2010

Bugünkü Avrupa basınının ağırlıklı konusu, Şili'de 33 madencinin kurtarıldığı ve tüm dünyada geniş yankı bulan operasyon.

https://p.dw.com/p/Pe3I

Fransa'dan Katolik La Croix gazetesi konuyu şöyle değerlendiriyor:

"Nihayet bir felaket iyi biçimde sonlanıyor ve kurtulmayı başaranlar hiçbir kaygıya kapılmaksızın sevinebiliyorlar. Nihayet bizler, bu felaketi izleyenler, kurbanların ardından ağlamak yerine, onlarla birlikte gülebiliyoruz. Ancak yavaş yavaş akla bazı sorular da geliyor: Bu maden ocağı zamanında güvenli hale getirilseydi, bu kurtarma operasyonuna harcanan para daha iyi biçimde kullanılamaz mıydı? Tehlikenin farkında olmalarına rağmen ölümü göze almaktan başka çareleri olmayan bu yoksul işçilerin maden ocağında bu koşullarda çalışmalarını kabul edebilir miyiz?"

İtalya'dan liberal La Stampa, operasyonu Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera açısından ele alıyor:

"Eski medya kralı, şimdiki Devlet Başkanı herşeyi koordine etti ve yönetti. Şimdi de ülke tarihinin en önemli kurtarma operasyonunun başarısının tadını çıkarıyor. Sebastian Pinera bu operasyona çok önem verdi ve dünyaya 33 madencinin kurtarılacağının garantisini verdi. Şimdi popülaritesi artıyor. Şili hükümeti, üç farklı sondaj aracını maden ocağına getirdi ve 500 işçi bu kurtarma operasyonunda görev yaptı. Pinera bu operasyonu 'öncelikli hedef' ilan etti ve kendisi de kurtarma çalışmalarındaki ilerlemeyi kontrol etmek amacıyla iki ay içinde dört kez buraya geldi."

İspanya'nın sol liberal El Pais gazetesi aynı konuyla ilgili yorumunda, kurtarma operasyonunun ardından şimdi maden ocaklarındaki güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğinin altını çiziyor:

"Şilililer bu zorlu görevin üstesinden en iyi biçimde geldiler ve bir kez daha devlet kurumlarının ne kadar sağlam, çalışanların da alanlarında ne kadar uzman olduğunu ispat ettiler. Şili sadece komşuları için değil, aynı zamanda bütün dünyaya iyi bir örnek oldu. Kurtarma operasyonu tahmin edilenden daha hızlı biçimde tamamlandı ve madencilerin kurtarılması için üç ayrı strateji üzerinde eş zamanlı olarak çalışıldı. Bu mutlu sonun ardından akla şu sorular geliyor? Şimdi ne olacak? Alışılmış, normal hayata dönüş aynı zamanda madenlerde güvenlik önlemlerinin iyileştirilmesini zorunlu kılıyor. Kurtarma operasyonuna harcanan paranın bir bölümü maden ocaklarının daha güvenli hâle getirilmesi için harcansaydı, böyle bir felaket de muhtemelen olmayacaktı."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Hollanda'nın NRC Handelsblad gazetesinden:

"San Jose'de olduğu gibi Almanya'da da 1963 yılında 11 madencinin benzer bir biçimde kurtarıldığı efsaneyi bugün sadece ilerlemiş yaşta olanlar hatırlıyordur. Bu olaydan elli yıl sonra da madenciler Çin, Afrika, Rusya ve Ukrayna'da, 19'uncu yüzyıldaki koşulların egemen olduğu ortamlarda çalışmaya devam ediyor. Bu ülkelerde maden ocaklarındaki patlamalar kimseyi şaşırtmıyor. Şili'deki kurtarma operasyonu, birçoklarına madenlerdeki acımasız gerçekleri gösteriyor. Bu operasyon herkesi sevindirdi. Ancak 33 madenci ve ailesi bunun psikolojik sancılarını daima hissedeceklerdir. Bu madencilerin hikâyelerinin kaçınılmaz biçimde ticari hâle getirilmesini de. Bu madenciler, sevinçleri ve acıları haberlere konu olan birer dünya vatandaşı oldular."

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Topçu


Editör: Murat Çelikkafa