14.07.2011 - Avrupa basınından özetler

Fransız Le Figaro gazetesi, Euro Bölgesi borç krizi olağanüstü zirvesinin iptal edilmesini şöyle yorumluyor:

“Euro Bölgesi’nde, hızlı reaksiyonla aceleciliği karıştırma endişesi hüküm sürüyor. Ateşin bacayı sardığı Yunanistan’ın başbakanı Yorgo Papandreu da, Avrupa’nın bir daha hata yapmaması gerektiğini teslim ediyor. Hafta başında Yunanistan için ikinci yardım paketi üzerinde mutabakat sağlayamayan maliye bakanları, özel bankaların kurtarma operasyonuna ortak edilmesinde ısrar eden Almanya gibi ülkelerle, bu formülün mali çalkantılar yüzünden uygun olmadığını savunan Fransa ve Avrupa Merkez Bankası’nı uzlaştırabilecek bir çözüm önerisi hazırlayabildiler.”

Viyana’da yayımlanan Der Standard adlı Avusturya gazetesi derecelendirme şirketi Moody’sin İrlanda’nın kredi notunu düşürmesinin doğru olduğunu savunuyor:

“Kulağa alay gibi çalınabilir ama Moody’se aslında teşekkür borçluyuz. Bu Amerikan derecelendirme şirketi İrlanda’nın kredi notunu ıskarta düzeyine indirdi. Böylece Dublinli iktisatçıların aylardır söyledikleri gibi İrlanda’nın iflasa sürüklenmekte olduğunu açıkça gözler önüne sermiş oldu. İrlanda ekonomisi ne kadar büyürse büyüsün, ülkenin borç yükü altında ezilme ihtimali oldukça yüksek. Euro Bölgesi Maliye Bakanları şimdi 180 derecelik bir dönüşle, Yunanistan’ın borçlarının kısmen silinmesinin mümkün olduğunu söylüyorlar. Ama bu, Euro krizini kalıcı çözüme kavuşturmaya yetmez. İrlanda’nın borçlarının da tırpanlanması kazınılmaz olacaktır.”

Politiken adlı Danimarka gazetesi Avrupa Birliği’nin kararlılık gösterme zamanının geldiğini yazıyor:

“Avrupa Birliği şimdiye kadar Yunanistan’ın sorunlarını geçiştirmeyi denedi. Euro’yu tehdit eden son huzursuzluk bu stratejinin iflas ettiğini gösterir. Sorumlu politikacılar arasında tehlikeli bir oyun oynanıyor. Hafta sonunda olağanüstü zirve yapılacağına dair rivayetler dolaşıyor. Bu, Yunanistan’ın durumunu açıklığa kavuşturmaları için politikacılara verilmiş son fırsat olabilir. Çözüm, Yunanistan’ın zaten ödeyemeyeceği borçlarının silinmesi olabilir. Bunun hesabı adil bir şekilde bankalarla vergi mükellefi arasında paylaştırılmalıdır. Bu aşamada tereddüt etmek, Avrupa ekonomisine yapılabilecek en büyük kötülük olur.”

Avusturya’nın Salzburg şehrinde yayımlanan Salzburger Nachrichten gazetesi ABD'nin Suriye karşısındaki tutumunu konu alan yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Libya’nın aksine, Suriye anlaşmazlığında ABD’nin askeri opsiyonu gündeme alması söz konusu olamaz. Birleşmiş Milletlerden böyle bir karar çıkmayacaktır. Siyasi baskıyı arttırmakta karar kılan ABD büyükelçisini protestocuların kalesi sayılan Hama’ya gönderdi. Böylece Esad’a verilen desteğin zayıflaması hedefleniyor. Amma rejim şimdilik son derece güçlü kozlarla sahip. Muhalefet halâ ortak strateji arayışında. Ama Suriyeliler artık korkuyu üzerlerinden attılar. Beşar Esad’a karşı başlatılan isyan Suriye ekonomisine ağır darbe vurdu.”

Fransa parlamentosunun, Libya yönetimini hedef alan bombardımanı sürdürme kararı Paris’te yayımlanan Le Monde gazetesinde şöyle yorumlanıyor:

“Parlamenterler, başka seçenekleri olmadığını düşünmekte haklıydılar. Muammer Kaddafi sadece silah baskısıyla iktidardan vazgeçmeye zorlanabilir. Libya yönetimi, sivil halka göz kırpmadan ateş açtırabileceğini Mısrata’da gösterdi. Ama Libya müdahalesinin Birleşmiş Milletler tarafından çizilen sınırı aştığı da bir gerçek. Fransa başından beri askeri kozu ısrarla savunmakta şüphesiz haklıydı. Fransa, Kaddafi sonrası dönemde de en ön safta yer alacak. Ancak Libya serüveninin ikinci perdesi de en az birincisi kadar zor olacağa benziyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Başak Özay