1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.04.2010 - Alman basınından özetler

14 Nisan 2010

ABD Başkanı Barack Obama’nın ev sahipliği yaptığı Washington’da dün sona eren iki günlük uluslararası nükleer güvenlik zirvesi bugünkü Alman basınında ele alınan başlıca yorum konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/MvoI
Fotoğraf: AP

47 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı Washington’daki nükleer güvenlik zirvesinde dünya genelinde nükleer maddelerin daha sıkı korunması konusunda uzlaşmaya varıldı. Liderlerin zirve kapsamında kabul ettikleri plan çerçevesinde tüm ülkeler nükleer silahları korumak ve teröristlerden uzak tutmaktan sorumlu olacak. Nükleer maddelerin yasadışı satışının engellenmesi için işbirliğinin artırılmasının öngörüldüğü plan, nükleer yakıta sahip ülkelere bu hassas materyalleri güvence altına alması için de 4 yıllık süre tanıyor. Münih merkezli Süddeutsche Zeitung’un zirveye ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“ABD Başkanı Barack Obama’nın başarısı, çoğu ülkeyi, nükleer maddeleri korumanın kendilerinin yararına olduğu konusunda ikna etmesindedir. Ancak bunun için sadece verilen taahhütler yeterli değil. Verilen sözler politik bir dinamizm yaratsa da teröristleri etkilemeye yetmez. Ukrayna ve Şili’nin sahip oldukları zenginleştirilmiş uranyumu ortadan kaldıracağını açıklaması Obama için bir başarıdır. Nükleer mühimmatın dört yıl içinde koruma altına alınacak olmasıysa iddialı bir hedef.”

Berliner Zeitung ise aynı konuda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’i eleştiriyor:

“Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e göre, nükleer silahları yok etmek başka ülkelerin görevi, kendilerinin değil. Sarkozy, Amerikalı ev sahibine sırf jest olsun diye dahi –ki buna normalde çok önem verir- bu konuda yapıcı bir adım atmak istemedi. Ancak Sarkozy’nin karşıt tutumu aslında sürpriz olmadı. De Gaulle döneminden beri nükleer gücüyle gözdağı vermek Fransa’nın güvenlik ve egemenlik konusunda önem verdiği önceliklerden. Bölgesel seçimlerde büyük yenilgiye uğrayan Sarkozy’nin Fransız halkının destek verdiği bu konsepti yok sayması zaten söz konusu olamaz.”

Nürnberger Nachrichten gazetesinin aynı konudaki yorumunda da şu satırları okuyoruz:

“Obama bir yıl önce Prag’da yaptığı konuşmasında dünyamızın içinde bulunduğu çelişkili duruma dikkat çekmişti. Buna göre, süper güçlerin Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana yeni bir nükleer savaşa girişmesi ihtimali oldukça düşük. Ancak zenginleştirilebilir uranyumun her yerde yeterince güvenli bir biçimde korunmaması yüzünden yeni bir nükleer saldırı teröristlerce gerçekleştirilebilir. Nükleer materyallerin yasadışı yollarla el değiştirdiğine dair yeterince kanıt var. Alman Federal İstihbarat Dairesi bu durumu “Dehşet Pazarı” diye nitelendiriyor.

Hanoverische Allgemeine Zeitung da ABD Başkanı Barack Obama’nın nükleer tehlikenin kontrol altına alınması için önemli bir başarıya imza attığı görüşünde:

“Barack Obama, ABD'nin nükleer tehditlere karşı etkin mücadelesinin ancak kapsamlı uluslararası destekle mümkün olabileceğinin farkına vardı. Bu bağlamda zorlu taraflardan Çin ya da Arap ülkeleriyle diyalogdan da kaçınmıyor. Bu, başarının tez elden mümkün olamayacağı zorlu bir görev. Nükleer silahların kontrolü için düzenlenen zirve bu yolda atılmış ilk adımdır. Ancak yine de Barack Obama'ya bu zorlu görevde başı çektiği ve mümkün olabildiğince fazla kişinin aynı rotada ilerlemesine çabaladığı için teşekkür borçluyuz.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu