1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.01.2009 - Avrupa basınından özetler

Meltem Karagöz14 Ocak 2009

İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü askeri operasyon ve Ukrayna’yla Rusya arasındaki doğalgaz krizi bugünkü Avrupa basınında ele alınan ağırlıklı yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/GYB5

İtalya’nın başkenti Roma’da yayımlanan La Repubblica gazetesinin İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü operasyonla ilgili yorumu şöyle:


"İsrailli yetkililerin duyurduğu geniş kapsamlı bir işgalin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz kesin değil. Bu konudaki soru işaretleri henüz giderilemezken, asıl çekince, askerlerinin Filistinlerle doğrudan çatışmalara girmesi yüzünden duyulan korkudan kaynaklanıyor. Saat başı tekrarlanan tehditler ve İsrail kara birliklerinin oturdukları evlere giderek daha da yaklaşıyor olduğu gerçeğiyle karşı karşıya olan Gazze’deki Filistinliler, huzursuz bir ortamda yaşıyorlar. Milisleri çatışmayı sürdürürken, kapana kısılmış halk enkaz arasında korunmaya çalışıyor.”

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yayımlanan liberal Politiken gazetesiyse yorumunda, İsrail’e yönelik eleştirilerde antisemitist bir yaklaşım biçimi konusunda uyarıyor:

"Kopenhag’daki göstericiler protestoları sırasında Yahudi ve demokrasi karşıtı söylemlerde bulunuyor. İyisi mi Yahudiler inanışlarını ortaya koyan başlıkları giydiklerinde belirli mahallelerden geçmesin. İsrail yandaşlarına bazı antisemitist sloganlarla sataşılıyor. Ancak ne yazık ki bunun arkasında belirli bir strateji yer alıyor. Fransa’daki, İngiltere’deki ve Almanya’daki Yahudiler de İsrail’e yönelik eleştirilerde antisemitist bir yaklaşımla karşı karşıya kaldı. Bu hem itici bir durumdur hem de demokratik gelişimimizin muhafaza edilmesinin önünde aşılması gereken yeni bir engeldir. Bu gerçeği hafife almamalıyız. İsrail’in Gazze’ye yönelik bombalarına “hayır” demek, ırkçılığa müsamaha gösterilmesi anlamına gelmiyor. İsrail ve Hamas arasındaki çatışma, bu durumdan doğrudan etkilenenler için hâlihazırda yeterince ciddi. Demokrasi ve müsamahanın ırzına geçerek ne İsrail’e ne de Filistin’e yardımcı olunabilir. Antisemitizm, mahcup bir tebessümle geçiştirilmemeli, reddedilmelidir."

Avusturya’nın başkenti Viyana’da çıkan Die Presse gazetesi de, Gazze Şeridi’ndeki İsrail saldırılarının, Avrupa genelindeki aşırı sağcılara propaganda aracı olduğu yorumunu getiriyor:

"Ortadoğu krizinde tarafların 'iyi ve kötü' olarak değerlendirilmesi, Avrupa’da başörtülü kadına mı yoksa Musevilerin kippa adlı başlığını giyen adama karşı mı daha fazla önyargı beslendiğine bağlı. Böyle bir bakış açısının, can kayıplarından duyulan üzüntü ya da barış umutlarıyla pek bir ilgisinin olduğu söylenemez.”

Rusya ve Ukrayna arasındaki doğalgaz krizi de bugünkü Avrupa basınında geniş yer bulan yorum konularından. Polonya'nın başkenti Varşova'da çıkan sol liberal Gazeta Wyborcza, konuya ilşkin şu yorumu yapıyor:

“Moskova para için değil Ukrayna için oynuyor. Rusya sadece Ukrayna’nın transit hattını değil, siyasetine de karışmak istiyor. İmparatorluğu yeniden kurmak Rusya için imajından ya da doğalgaz akışının sağlanmamasından kaynaklanan Gazprom’un zararından daha önemli. Uzmanlar maddi kaybın günlük 150 milyon dolar olduğunu tahmin ediyor. Kiev ise iflas etmemek ve boru hatları üzerindeki kontrolünü kaybetmemek için mücadele ediyor. Avrupa, bunun büyük bir siyasetin parçası olduğunu anlamalı, Rusya’ya karşı gerekli kararlılığı göstermelidir. “

İspanya’nın başkenti Madrid’de yayımlanan muhafazakâr ABC gazetesinin yorumunda da Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan krizde AB’nin tutumu ele alınıyor:

"Rusya ve Ukrayna yaşanan doğalgaz anlaşmazlığında AB’yi rehin aldılar. Bulgaristan ve Slovakya gibi AB ülkelerinde milyonlarca kişi krizden etkilendi. Moskova ve Kiev yönetimlerinin mevcut durum karşısındaki tutumu kabul edilemez. AB de daha sert bir tavır takınmalıydı."