1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

nur Online

13 Mayıs 2010

İngiltere’de 13 yıllık İşçi Partisi iktidarını sona erdirerek hükümet sıralarına oturan Muhafazakâr Parti-Liberaller ittifakı ve AB ekonomi yönetimi bugünkü Avrupa gazetelerinde ele alınan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/NMmh
Fotoğraf: AP

İtalya’nın başkenti Roma'da yayımlanan sol-liberal La Repubblica gazetesinin İngiltere’nin yeni hükümetiyle ilgili yorumu şöyle:

“İngiltere’de muhafazakârlar ve liberallerden oluşan hükümet karışımından nasıl sonuçlar alınacağı henüz belli değil. Neticedeki tablo hükümetin, iki farklı yöne doğru ilerlemeye çalışan bir atın ön ve arka ayaklarına benzetildiği bir pandomim gösterisine dönüşebilir. Bu ittifak, en iyi ihtimalle İngiltere’de –diğer AB ülkelerinde de ihtiyaç duyulan- ekonomik reformların hayata geçirilmesini sağlayabilir. Bu da İngiltere’yi daha iyi temsil eden daha olgun ve modern politikaların kapısını açacaktır. Öyle ya da böyle; İngiltere’nin siyasi sistemi artık hiçbir şekilde eskisi gibi olmayacaktır."

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de yayımlanan sol-liberal eğilimli Nepszabadsag gazetesinin aynı konudaki yorumunda da şu satırlar dikkat çekiyor:

“En önemli sorulardan biri ‘liberallik virüsünün’ İngiliz muhafazakârlarına ne kadar bulaşacağı. David Cameron’ın ikinci bir Margaret Thatcher olmadığı aşikâr. Ilımlı ve pragmatik bir siyasetçi olan Cameron daha çok partisini ön planda tutmayı yeğliyor. Şayet kendisi için yapılan ‘Blair’in mirasçısı’ benzetmesi gerçekten gururunu okşuyorsa, o da İşçi Partili eski Başbakan gibi merkezi bir konuma yerleşebilir ve aynı şekilde partisinin bazı geleneksel değerlerinden ödün vermek durumunda kalabilir. Bu hikâyenin sonunu Gordon Brown versiyonuyla hepimiz biliyoruz. Öykünün ismiyse: Çöküş.”

İngiliz Independent gazetesi de Londra'daki yeni koalisyon hükümetinin attığı ilk adımları değerlendiriyor:

“Başında iki genç ismin yer aldığı yeni koalisyon hükümetine alışmak gerekiyor. Düzenledikleri ilk ortak basın toplantısı daha çok iki ayrı sunucusu olan bir haber programını andırıyordu. Ancak ikisi arasındaki sakin ve ılımlı ilişki, bir önceki İşçi Partisi iktidarından alıştığımız yorucu ciddiyetin aksine sevindirici ve umut vaadeden bir tarz doğurdu.”

Muhafazakâr görüşlü Fransız Le Figaro gazetesiyse bugünkü yorum sütunlarına AB ekonomi yönetimini taşımış:

“Yunanistan krizi, ortak bir yönetim anlayışı olmadan güçlü ve istikrarlı bir birliğin var olamayacağını gösterdi. Şimdiye kadar tabu niteliğindeki ‘üyelerin bağımsızlığı ve ulusal politikalar' söz konusu olduğundan, ortak bir ekonomi yönetimi konusu büyük tartışmalara yol açacaktır. Ünlü yazar Victor Hugo’nun hayalindeki Avrupa Birleşik Devletleri henüz ufukta görünmüyor. Almanya ve Fransa ise bu konuda yol gösterici konumda olmalı. Zira her iki ülke de bunu 60 yıl önce hataya geçirdikleri Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile başarmıştı. Tamamlanmış bu yapının şimdi yarım bırakılmaması gerekiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa