13.04.2007 - Alman basınından özetler...

Hamburg’da çıkan Financial Times Deutschland gazetesiyle basın özetimize başlıyoruz. Gazetede şöyle deniliyor: “Irak Parlamentosu’nun lokantasında patlayan bombalar yalnızca kırılgan Irak demokrasisini vurmakla kalmıyor; patlama hem Irak hem de Amerika’da muazzam bir psikolojik etkiye neden oluyor. Psikolojinin savaşlarda zaman zaman silahlardan daha etkili olduğu unutulmamalıdır.“

Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesi, Irak Parlamentosu’nu hedef alan bombalı saldırıyla Irak’taki vahim güvenlik koşullarının yeni bir nitelik kazandığını kaydediyor. General Anzeiger, “İç savaş tehdidini yaşayan Irak’ta Lübnanlaşma süreci de parlamentoda patlayan bombalarla birlikte başlamıştır“ değerlendirmesinde bulunuyor.

Düsseldorf gazetesi Handelsblatt, ABD Başkanı George Bush’un 20 bin ek asker sevk etme kararıyla Irak’ta son kozunu oynadığını belirtiyor. Handelsblatt gazetesi, bu aşamadan sonra Amerikalıların Irak’tan çekilme sürecinin başladığını belirtiyor ve bu takvimsiz çekilmenin en çok iç savaş ortamında baş başa bırakılan Iraklıları olumsuz yönde etkileyeceğine dikkat çekiyor.

Berlin’de çıkan Berliner Zeitung yorum sütunlarında Cezayir’le ilgili son gelişmeleri aydınlatıyor. Berliner Zeitung, Cezayir, Fas ve Tunus’ta hükümetlerin şiddet örgütlerine karşı mücadelesinin sonuçsuz kaldığına dikkat çekiyor. Yazıda, Batılı ülkelerin Kuzey Afrika’da terörle mücadeleye yeterince katkı sağlamadıkları görüşü dile getiriliyor.

Nürnberg’de çıkan Nürnberger Zeitung, Cezayir ve Fas gibi Kuzey Afrika ülkeleriyle Fransa ve İspanya arasındaki ilişkilerin geleneksel olarak çok yakın olduğunu hatırlattığı değerlendirmesine şu satırlarla devam ediyor: “Bin Ladin’e bağlı timler hedef menzillerini genişlettiler. Düşman artık kendi merkezlerinde de vurulacak. Niyet yalnızca kafirlere öldürücü darbe vurmaktan ibaret değil. El Kaide, Endülüs’ü yeniden fethetmeyi planlıyor.“

Köln’de yayımlanan Kölnische Rundschau gazetesi, Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin pasaportlarla ilgili yeni planını eleştiriyor. Kölnische Rundschau yorumunda şu görüşlere yer veriyor: “Demokrasilerde temel hak ve özgürlükler, bir çırpıda yok edilmiyor. Demokrat politikacılar, şu sıralar Wolfgang Schaeuble’nin de yaptığı gibi bunu adım adım, gizli saklı bir şekilde hayata geçiriyorlar.“