1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

13 Ocak 2010

İtalya'nın güneyindeki çatışma, domuz gribi aşıları ve Hollanda hükümetinde Irak Savaşı yüzünden yaşanan gerginlik Avrupa basınının yorum konularından bazıları.

https://p.dw.com/p/LUjU
Fotoğraf: dpa

İtalya'nın güneyindeki Kalabria bölgesinin Rosarno kentinde Afrikalı göçmenlerle yerel halk arasında geçen hafta çıkan ve 67 kişinin yaralandığı çatışmalar İtalyan basınında geniş yer bulmaya devam ediyor. Çatışmaları mafyanın körüklediği iddialarıyla ilgili olarak İtalya'nın liberal La Stampa gazetesi, şu yorumu yapıyor:

"Rosarno'daki olayların özel bir nedeni var. Kalabria İtalya'da mafyanın en fazla varlık gösterdiği bölgelerden biri. Buna rağmen Rosarno'da yaşananların ulusal boyutu da var. Devlet organlarının kentte kesinlikle varlık göstermemesi buna örnek. Çünkü istatistiklere göre daha medeni olan İtalya'nın kuzeyinde yabancılar daha iyi muamele görüyor. Yasaların hükümsüz olduğu, suçluların adası Kalabria, ne yazık ki istisna değil. Devlet tıpki Rosarno'da yaşananlarda olduğu gibi ancak bir gerginlik ya da çatışmanın çıkması halinde harekete geçiyor. Bu nedenle devlet organları arasında Rosarno'da olup bitenle ilgili olarak yapılan karşılıklı suçlamalar, hem çok anlamsız, hem de yararsız."

Paris'te yayımlanan Le Monde gazetesi, İtalya'da olup bitenleri şöyle yorumluyor:

"İtalya'da dört milyon yabancı yaşıyor. Bunların 600 bini mülteci ve kimse onların ülkeye nasıl entegre olabileceğine kafa yormuyor. Göç düşmanı, Başbakan Silvio Berlusconi hükümetinin ortaklarından Liga Nord Partisi, İtalya'ya gelen mültecilere, özellikle de Afrikalılara karşı provakatif tavrını sürdürüyor. Sağcı muhafazakar basın siyahları, 'zenci' ya da 'Bingo-Bongo' diye tanımlıyor. Ülkede bu göz yumulan ırkçılık İtalya toplumunu kuzeyden güneye kadar bozguna uğratıyor. Hükümetin olup bitenleri kınamamasıyla, İtalya'da çok kültürlü toplum yaratılmasına kafa yorma şansı da harcanmış oldu."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Hollanda'da Irak Savaşı'yla ilgili tartışmaların hükümette çatlağa yol açması. İlgili Soruşturma Komisyonu'nun, Hollanda hükümetinin yedi yıl önce ABD'ne Irak Savaşı'nda verdiği desteğin hukuki temellere dayanmadığını tespit eden raporu, tartışmalara yolaçtı. 550 sayfalık raporun Balkanende hükümetini zor duruma düşrmesi bekleniyor. De Volkskrant'ın konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Başbakan Jan Peter Balkanende daha önce, Irak Savaşı'yla ilgili Soruşturma Komisyonu Başkanı Willibrord Davids'in, Irak Savaşı'nın 'bir fiyasko' olduğunu belirten tespitine karşı çıkan kabinesini, sonuna kadar savunmuştu. Hükümet ortağı Sosyal Demokratların şimdi Davids'in raporunun sonucunu 'rahatsız edici' diye nitelendirmesi, özeleştiriye çok sıcak bakmayan Hrıstiyan Demokrat lider Balkanende tarafından yeterince anlaşılmamışa benziyor. Balkanende'nin bu konuda açıklama yapmaktan kaçınması onu kurtaracak mı, bilinmez."

Dünya genelinde endişelere yol açan domuz gribine karşı Almanya’da beklenenden az sayıda vatandaşın aşı olması, milyonlarca doz aşının elde kalmasına yolaçtı. Federal hükümet, aşıyı üreten firmadan 50 milyon yerine 34 milyon aşı satın alma konusunda uzlaşma sağladı. Würzburg’da yayımlanan Main-Post gazetesi domuz gribi yüzünden gereksiz panik yaratıldığı ve paniğin sadece ilaç sanayine yaradığı görüşünü savunuyor:

„İlaç sanayinin bilinçli olarak yarattığı panik tuzağına düşülmüş olması herkesi kızdırdı. Domuz gribinde demek ki sözkonusu olan sadece paraymış. Vatandaşın vergisiyle toplanan para. İlaç sanayi, eyalet hükümetlerini, milyonlarca aşının üretilmesi kararını vererek, panik ortamı yaratılmasına sevk etti. Aşı siparişleri verilirken, herşeyin bambaşka gelişebileceği ihtimali unutuldu. Ekim ayı sonunda domuz gribinin salgına dönüşmesi ihtimalinin düşük olmasına rağmen eyaletler 18 milyon dozluk aşı sipariş etti. Üretici de gözü açık davrandı. Eyalet hükümetlerine, Dünya Sağlık Örgütü’nün salgının sona erdiğini ilan etmesi durumunda tazminat ödenmesini kabul ettirdi. Şimdi ilaç sanayi kibar davranıp, fazla aşıları geri almayı kabul etti. Böylece eyaletler ısmarladıklarından daha az aşı satın alacak ve milyonlarca euro tasarruf yapacaklar. Tebrikler!“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay