1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

13 Ocak 2010

Yemen’in terörle mücadelenin hedefleri arasına girmesi, yüksek miktarda domuz gribi aşısının kullanılmaması ve Alman Yeşiller Partisi’nin kuruluşunun 30. yıldönümü gazetelerin yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/LUXX

Dresdner Neuste Nachrichten, Detroit-Amsterdam seferini yapan uçağa saldırı girişiminin ardından terörle mücadelede gözlerin Yemen’e çevrilmesini yorum sütunlarına taşıyor. Gazete Yemen’de rehinecilerin son olarak Alman bir aile ile İngiliz bir mühendisi kaçırdığını hatırlatarak, şu yorumu yapıyor:

„Yemen hükümeti ülkede rehinecilerle pazarlık yaparsa, Alman aile ile İngiliz mühendis için umut doğar. Ancak Sanaa hükümetinin ordu ile Şii isyancıların çatıştığı bölgede ne kadar etkili olduğu meçhul. Devletin yapısı tamamen parçalanmış olması terörizmin beslenmesine uygun bir ortam yaratıyor. Üstelik bu gerçek, Detroit’e giden uçağa başarısız saldırı girişiminden değil, Yemen açıklarındaki bir Amerikan savaş gemisine 2000 yılında saldırı düzenlenmesinden beri ortada. Bütün bunlar rehineleri kurtarma çabalarını zorlaştırıyor. Yemen’de temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle’nin rehinelerin serbest kalması için ısrar etmesi zaruriydi. Bakanın Yemen’e baskı yapması, sorunların siyasi çözüme kavuşturulması isteğinin bir işaretidir."

Dünya genelinde endişelere yolaçan domuz gribine karşı Almanya’da beklenenden az sayıda vatandaşın aşı olması, milyonlarca doz aşının elde kalmasına yolaçtı. Federal hükümet, aşıyı üreten firmadan 50 milyon yerine 34 milyon aşı satın alma konusunda uzlaşma sağladı. Würzburg’da yayımlanan Main-Post gazetesi domuz gribi yüzünden gereksiz panik yaratıldığını, ve paniğin sadece ilaç sanayine yaradığı görüşünü savunuyor:

„İlaç sanayinin bilinçli olarak yarattığı panik tuzağına düşülmüş olması herkesi kızdırdı. Domuz gribinde demek ki sözkonusu olan sadece paraymış. Vatandaşın vergisiyle toplanan para. İlaç sanayi, eyalet hükümetlerini, milyonlarca aşının üretilmesi kararını vererek, panik ortamı yaratılmasına sevk etti. Aşı siparişleri verilirken, herşeyin bambaşka gelişebileceği ihtimali unutuldu. Ekim ayı sonunda domuz gribinin salgına dönüşmesi ihtimalinin düşük olmasına rağmen eyaletler 18 milyon dozluk aşı sipariş etti. Üretici de gözü açık davrandı. Eyalet hükümetlerine, Dünya Sağlık Örgütü’nün salgının sona erdiğini ilan etmesi durumunda tazminat ödenmesini kabul ettirdi. Şimdi ilaç sanayi kibar davranıp, fazla aşıları geri almayı kabul etti. Böylece eyaletler ısmarladıklarından daha az aşı satın alacak ve milyonlarca euro tasarruf yapacaklar. Tebrikler!“

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Alman Yeşiller Partisi’nin kuruluşunun 30. yıldönümü. Regensburg’da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle:

„Kopenhag’daki İklim Zirvesi’nden sonra Yeşiller'e, Almanya’nın çevre partisi olma patentini alma şansı doğdu. Başarısız kalan zirvenin ardından özellikle yeni nesil iktidardaki partilerden uzaklaşmaya başladı. Eğer Yeşiller genç kuşaklara onların dilinden hitap etmeyi başarırırsa, inanılmaz bir seçmen potansiyeline kavuşur. Ancak Yeşiller çevre konusuna bugüne kadar olduğundan daha kapsamlı biçimde kafa yormalı. Aynı zamanda da yüzyılımızın, 'ekonomik büyüme, ekoloji, sosyal gelişme ve kültürle nasıl bağdaştırılabilir?' şeklindeki en önemli sorusuna da yanıt verebilmelidir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay