1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

11 Ekim 2012

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyaretini erteleme nedenleri, Alman ekonomi enstitülerinin sonbahar tahminleri ve bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü'ne Çinli yazar Mo Yan’ın lâyık görülmesi, yorum konuları arasında.

https://p.dw.com/p/16Oak
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye’ye yapacağı resmi ziyareti son anda ertelemesinin hemen ardından Türk savaş uçakları Moskova’dan kalkan bir Suriye yolcu uçağını silah taşıdığı gerekçesiyle inişe zorlamıştı. Bu durum ise Rusya başkentinde hoşnutsuzluk yaratmış, Moskova, gelişmelerle ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan bilgi talep etmişti. Stuttgarter Zeitung yorumunda, Putin’in ziyaretini ertelemesinin başka sebepleri olduğu görüşünü savunuyor:

“Eğer Putin Erdoğan ile buluşmuş olsaydı, kendinden emin tavırlı Türkiye Başbakanı’nın tüm kamuoyunun önünde kendisine bir takım sorular yöneltmesine boyun eğmiş olacaktı. Örneğin, Rusya’nın sivil uçaklarda askerî araç-gereci gizlice Suriye’ye geçirmeye çalışarak, direnişçilere karşı mücadele etmesi için Suriye’deki rejime neden destek verdiğini soracaktı. Buna karşın Putin ya susacak, ya da yalan söyleyecekti – anlaşılan o ki, Putin bu utandırıcı duruma maruz kalmak istemedi.”

Reutlinger General-Anzeiger adlı gazete ise önde gelen Alman ekonomi enstitülerinin sonbahar ekonomik tahmin raporuna ilişkin bir yorum kaleme almış. Yorum şöyle:

“Şu nokta açık: Çekingen politikaların, güvensizlik durumunun ve AB’deki borç krizi ile mücadelede nasıl bir yol izlenmesi gerektiği yönündeki siyasî çekişmelerin bedeli, ekonomideki büyüme tahminlerinin aşağı doğru çekilmesiydi. Almanya’nın önde gelen ekonomi enstitüleri arasında kurtarma önlemlerinin bazı hususları konusunda yoğun tartışmalar olabilir, ama bir konuda birleştikleri anlaşılıyor: O da, borçlu durumdaki ülkelerde ekonomik büyümeyi destekleyecek reformlara gidilmesinin ve bu ülkelerin bütçelerinin konsolide edilmesinin, krizden çıkışın başlıca çözüm yolu olduğu saptaması… . Diğer seçenekler, siyasî istikrarı tehlikeye atacak, başkalarına da sirayet etme tehlikesini içinde barındıracak ve halkta yoğun huzursuzlukları tetikleyecektir. Ateşle oynanmamalıdır!”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu farklı bir konu ile, bu yılki Nobel Edebiyat ödülünün Çin’li yazar Mo Yan’a verilmesiyle ilgili:

“Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü'nün Mo Yan’a verilmesi Çin ve oradaki rejim açısından da iyi bir karar. Bundan 12 yıl önce bu en önemli edebiyat ödülüne, sürgünde yaşayan Çinli yazar Gao Xingjian lâyık görülmüştü. Mo Yan ise sürgünde yaşamıyor. Tam tersine, sadece Çin’de yaşamakla kalmıyor, orada bir aydın yaşamı sürdürüyor. Gerçi romanlarında Çin’in yakın geçmişine ilişkin eleştirileri de var, ancak bunu hep ideolojik çerçevenin izin verdiği sınırlar içinde yapıyor. Yani söylemek istediğimiz şu: Mo Yan komünist rejimin hatalarını ve taşkınlıklarını ortaya koyuyor, ama bu durumla hesaplaşmaya girmiyor.”

Mannheimer Morgen adlı gazetenin aynı konudaki yorumu da şöyle:

“Favoriler arasındaki Philip Roth, DeLillo ya da Pynchon'un bir kez daha es geçilmesine üzülenler olabilir. Ama bunu Mo Yan’a karşı bir argüman olarak kullanmak haksızlık olurdu. Zaten genel olarak bakıldığında Nobel ödülü sahipleri çoğunlukla Batı dünyasından çıkıyor. Bu açıdan da alınan bu karar, Çin’in dünya çapında büyük ölçüde artan önemini ve Batı'nın nispeten geride kalmasını yansıtıyor. Aynı zamanda Nobel ödülü adaylığı konusunda siyaset ön planda rol oynamadı. Kararda edebiyat kriterleri etkileyici oldu.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu