1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12.10.2011 - Avrupa basınından özetler

12 Ekim 2011

Bugünkü Avrupa basınının ağırlıklı konuları eski Ukrayna Başbakanı Yulya Timoşenko'nun 7 yıl hapis cezasına çarptırılması ve Avrupa İstikrar Fonu'nun genişletilmesine Slovakya Parlamentosu'ndan onay çıkmaması.

https://p.dw.com/p/12qZL

İsveç'in liberal Dagens Nyheter gazetesi Yulya Timoşenko'nun ceza almasıyla sonuçlanan davayı şöyle yorumluyor:

"Yulya Timoşenko'nun gizlice Rusya'dan para aldığı ispatlansaydı, işte o zaman bunun adı yolsuzluk olurdu. Ancak Savcılık bunu hiçbir zaman iddia etmedi. Timoşenko'nun işlediği iddia edilen suç, Rusya ile imzalanan, Ukrayna'nın aleyhine sonuçlandığı dile getirilen doğalgaz antlaşmasının asıl içeriği ile ilişkilendirildi. Bu, bir hukuk devletiyle bağdaşmıyor. Eğer Ukrayna'daki yönetim, AB'nin partneri olmak istiyorsa o zaman üslubunu kökten değiştirmek zorunda. Demokrasiyi parçalamak, zarar vermek yerine güvenilir bir biçimde hukuk ilkelerine duyduğu saygıyı göstermeli ve demokrasinin temel prensiplerini de daha güçlü hale getirmeli."

Avusturya'dan Die Presse aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Timoşenko elbette ki taraftarlarının göstermeye çalıştığı gibi bir azize değil. Ancak Haziran sonundan beri Kiev'deki mahkemede vuku bulanlar nedeniyle, Devlet Başkanı aslında birçok kez, hukuk devleti standartlarına uyulması için uyarıda bulunma şansına sahipti. Çünkü savunmanın tanıklarının ifade vermesi talebi reddedildi, Timoşenko'nun avukatlarına 5 bin sayfalık iddianameyi incelemek için zaman verilmedi, Timoşenko davanın huzurunu bozduğu suçlamasıyla Ağustos başından beri tutuklu. Devlet Başkanı Yanukoviç bütün bunlar karşısında sustu. Çünkü iddianamede Timoşenko'nun mahkum edilmesinden başka bir seçenek öngörülmemişti. Devlet Başkanı bu teminatı vermek, ondan vazgeçmek istemiyor."

İsviçre'den Basler Zeitung da aynı konuyla ilgili yorumunda Devlet Başkanı Yanukoviç'i eleştiriyor:

"Kişisel bir intikam hırsı ve stratejik bir kalın kafalılıkla şekillenmiş bir mahkeme kararı... Belli ki Yanukoviç halkın zorbalık görmek istediği sonucunu çıkardı. Timoşenko'ya verilen hapis cezasıyla Yanukoviç, mahvolmuş, bitmiş bir rakipten, bir kahraman yarattı. Yanukoviç kendisini, 2012 yılındaki parlamento seçimleri öncesinde bölünmüş muhalefet için ideal, üzerlerinde uzlaşacakları bir düşman imgesi haline getirdi. Yanukoviç, Ukrayna ve dünyaya şunu gösterdi: Ben bir demokrat değilim."

Bugünkü gazetelerin geniş yer ayırdığı bir başka konu ise Slovakya'nın Avrupa Mali İstikrar Fonu'nun genişletilmesine onay vermemesi. Fransız Le Figaro, son gelişmelerin Avrupa Birliği içindeki işleyişle ilgili önemli ayrıntıları su yüzüne çıkardığı görüşünde:

"Slovakya Parlamentosu'nun kararı, Euro Bölgesi'ndeki borç krizini daha da kötüleştirme tehdidini oluşturuyor. Ne AB Komisyonu'nun uyarıları, ne Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet'nin sistemsel boyut kazanan bir krizden bahsettiği çağrıları işe yaradı. Aynı şekilde Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Euro Bölgesi'nin bu krizi aşmak için siyasî iradeye sahip olduğu yönünde verdiği güvece de işe yaramadı. 23 Ekim'de yapılması planlanan AB Zirvesi'nden kısa bir süre önce Euro'nun kurtarılması konusu, Birlik üyesi ülkelerin bölündüğü bir konu olmaya devam ediyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu