12.06.2007 - Alman basınından özetler...

Berlin’de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi, BM Güvenlik Konseyi’nin İran ile ilgili nükleer anlaşmazlıkta bir faciaya doğru yol aldığı görüşünü savunuyor: “İran’dan kaynaklanan tehdidi görmezden gelmek artık mümkün değil. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey de, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetini artık endüstriyel boyutta devam ettireceğini ve kapasitelerini sekiz kat artırdığını söylüyor. Buna karşılık diplomatik girişimler kamplumbağa hızıyla gidiyor. BM Güvenlik Konseyi adındaki tanker yine frene basımış, hızla faciaya doğru yol alıyor. Ve sonunda, örneğin İsrail’in kendi kaderini kendisinin belirlemek istemesi durumunda, buna herkes şaşıracaktır.”

Dünya’daki silahlanma rakamlarının açıklandığı, Stokholm’deki Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna ilişkin olarak da Erfurt’ta yayımlanan Thüringer Allgemeine gazetesinin yorumuna geçiyoruz. Gazete, “Bu rapor Afrika’ya maddi yardımların pazarlık edildiği G-8 Zirvesi’ne rast getirilseydi daha iyi olurdu” diyor ve şu eleştirel satırlarla yorumunu sürdürüyor: “Sadece bu sekiz ülkenin askeri giderleri için ayırdığı 707 milyar dolarlık kaynak, zirvede Afrika için sunulan 25 milyar dolarlık yardım fonu ile karşılaştırılsaydı, onurlu bir tavır sergilenmemiş olduğu anlaşılırdı. Dünyanın en yoksul ülkeleri de bu silah yarışına katılmak istediklerinden, dünya insanlığı geçen yıl itibarıyla bir trilyon dolardan fazla para kaybına uğradı. Bu meblağ ile kıyaslandığında, yeni bin yıla giriş sırasında öne konulan, her çocuğa bir eğitim yeri hedefi için ayrılan 15 milyar dolarlık kaynak gülünç kalıyor. Şimdi bu hedef için 2015 yılına kadar beklenilecekmiş. Neden? Yeteri kadar para olmadığı için!”

Aynı konudaki başka bir yorum da Wiesbaden’da yayımlanan Wiesbadener Kurier adlı gazeteden. SIPRI raporunda Almanya’nın da acı bir rol oynadığını belirten gazete, yorumuna özetle şöyle devam ediyor: “Almanya dünyanın üçüncü büyük silah ticaretçisi konumuna gelmiştir, ABD ile Rusya’nın hemen ardından… Yüz ölçümü ile karşılaştırıldığında Almanya, hatta eski silah ihracat devleri olan İngiltere ve Fransa’yı da geride bırakmıştır. Elbette Alman silah ve gereçleri her isteyene gönderilmiyor ama Ortadoğu gibi kriz ve savaş bölgelerinde bol bol Alman silahlarına rastlanabiliyor. 2006 yılında Alman silah ihracatının artış oranı yüzde 100 olarak saptandı. Ancak ve ancak bu trend tersine döndürülebilirse, işte o zaman Berlin’in barış diplomasisinin inandırıcılığı da belki artırılmış olur.”