1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

11 Ekim 2012

Almanya’da sünnet yasa tasarısının bakanlar kurulundan geçmesi ve Başbakan Angela Merkel’in Yunanistan ziyareti kapsamındaki değerlendirmeler, Alman gazetelerinin yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/16NgE
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Süddeutsche Zeitung, Almanya’da Bakanlar Kurulu'nun onayından geçen sünnete ilişkin yasa tasarısının yasalaşma doğrultusunda bir adım daha ilerlemesi çerçevesinde şunları yazıyor:

“Aslında bu yasa gerekli değildi; ama sonradan ne kadar gerekli olduğu ortaya çıktı. Köln’deki bir mahkemenin sünnet yasağı kararına kamuoyundan gelen tepkiler o derece sarsıcıydı ki, mevcut yasaları bile yerinden oynattı. Öyle ki Köln’den çıkan karar sadece hukukî içerikli tartışmalara değil, budalaca tavırlara, iki yüzlülüğe ve alaycılığa da kapı aralamıştı. Sürdürülen tartışma da çılgıncaydı, çünkü her kafadan saçma bir iddia geliyordu: Bazıları sünneti, kızların sünnet edilmesiyle kıyaslıyor ve olayı cinsel yaralama olarak nitelendiriyordu, bazıları ise sünnetin neredeyse kulağa küpe deliği açtırmak gibi bir şey olduğunu ileri sürüyordu. Şimdi bakanlar kurulundan geçen yasa tasarısı tüm bu saçmalıklara bir son veriyor. Bu, iyi bir yasanın çıkması doğrultusunda hazırlanmış bir tasarı!”

Bavyera’da yayımlanan Straubinger Tageblatt/Lanshuter Zeitung gazetesinin aynı konudaki yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

“Bu yeni yasa hukuksal alanda barışı tesis ediyor. Daha da önemlisi, bu ülkede yaşayan Yahudilere ve Müslümanlara, toplumdan kabul gördükleri ve dinlerini özgürce yaşama hakkına sahip oldukları yönünde verilmiş açık bir sinyaldir. Bir yasadan beklenecek bundan daha fazla bir şey olamaz!”

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Yunanistan’a yaptığı 6 saat kadar süren ziyaretin yankıları devam ediyor. Merkel, Yunanistan’ın üst düzey yöneticileriyle temaslarında borç krizi içindeki Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalmasından yana görüş bildirmiş ve Almanya’nın bu ülkeye yardımlarını sürdüreceğini açıklamıştı. Merkel'in ziyareti süresince Atina'da kitlesel protesto gösterileri düzenlenmişti. Köln’de yayımlanan Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumu şöyle:

“Krizin başlangıcında olduğu gibi Yunanistan’ın borç oranı ülkenin asıl sorununu oluşturuyor. Geriye baktığımızda eğer krizin başlarında, yani 2009 sonbaharı ya da en geç 2010 ilkbaharında cesaretli bir adımla ülke ekonomisinin toparlanmasına çalışılmış olsaydı ve de Yunanistan’a borçlarını ödemesi için sürekli yeni yardım kredileri açılmasaydı, böyle bir girişim çok daha akıllıca olurdu ve ucuza gelirdi. Şimdilerde ise söz konusu olan, ülkenin kredibilitesinin yeniden artırılmasına çalışmaktır.”

Mannheimer Morgen adlı gazete ise Merkel’ın kısa ziyareti sırasında Yunanistan’ın büyük güvenlik önlemleri almak zorunda kalmasına dikkat çekiyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“Yunanistan ile Almanya arasındaki eski dostluk, şimdi derin, belki de düzeltilmesi mümkün olmayan yara aldı. (Merkel’in adresi yönünde) dile getirilen budalaca Nazi vecizeleri ve Hitler bıyıkları, aslında sebepleri daha derinlerde yatan bir protesto hareketinin tatsız aksesuarları konumundaydı. Yunanistan’ın içinde bulunduğu trajedide sorun sadece Drahmi ya da Euro değil; istikrar, iç barış ve hattâ demokrasi bile tehlikede. Eğer AB, para birliği olmanın ötesinde bir anlam taşıyorsa, o zaman Yunanları dışlamamalı, onlara yardımcı olmalıdır; Merkel’e Nazi diye küfür eden kaotik güçlere rağmen… .”