Avrupa basınından özetler

Macaristan’da yayımlanan Magyar Nemzet, Türkiye'nin Suriye'deki duruma müdahale etmesi olasılığını yorum köşesinde değerlendiriyor:

“Suriye yönetimi durumla nasıl baş edeceğini bilmiyor. İsyancı bölgelerde ayaklanmayı eski refleksler ile hareket ederek baskıyla bastırmaya çalışıyor. Rejimin düşmanları ise daha becerikli ve kurnaz. Medya organlarını daha verimli kullanıyorlar. Gerisi ise savaş propagandasından ibaret. İçinde gerçek payı olduğunu kimse garanti edemez. Annan Planı’nın başarısızlığa uğraması da bir anlam ifade etmez. Çin’den doğrudan Suudi Arabistan’a giden Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise durumu farklı.”

Viyana’da yayımlanan muhafazakâr gazete Die Presse de Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölgeler oluşturma planına yorum getiriyor:

“Türkiye’nin önerdiği şekilde bir güvenli bölge oluşturmak, bugüne kadarki en muhtemel ve yararlı çözüm olur. Irak’ta güvenli bölge Saddam Hüseyin’den kaçan Kürtler için çok faydalı oldu. Ve devletler topluluğu Esad rejimine karşı ortak bir tutum belirleyemediği sürece, Türkiye, Suriye halkının çektiği acıların biraz azaltılmasını sağlamak zorunda. Çin ya da Rusya’nın böyle bir öneriyi veto etmesi ise bağışlanamaz bir tutum olur..”

Paris’te yayımlanan Figaro gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:

“Beşar Esad Moskova’nın desteğini de hesaba katarak - Batılı ülkeler ve Arap Birliği’nin istediği gibi demokratik geçiş sürecine geçmek için - yönetimden çekilmesini öngören bir çözüme kendiliğinden yanaşmayacaktır. Kofi Annan’ın planı onun gözünde yönetimde kalabilmeye yarayan bir oyalama taktiği. BM eski Genel Sekreteri, bu kadar kan döken bir insandan başka bir davranış beklemeyecek kadar deneyimli bir diplomat. Bu yüzden planın henüz uygulanmamış olmasına şaşmamak gerekir. Ancak planın masaya yatırılmış olması Annan için büyük bir kazanım. Çünkü plan başarısız olursa artık başka hiçbir diplomatik girişim başlatılamayacak.”

İtalya’nın liberal gazetesi La Stampa da Batı’nın İran’a uyguladığı yaptırımları sayfalarına taşıyor:

“Eğer İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad İspanya’ya ve muhtemelen İtalya ile Almanya’ya petrol ihracatını durdurursa ham petrol savaşını başlatmış olur. Bu yolla AB’nin 1 Temmuz’dan itibaren İran petrolüne uygulayacağı yaptırımlara önceden karşılık vererek, uluslararası topluma şah hamlesi yapabilecek bir lider imajını korumaya çalışıyor. Her ne kadar İran devletinin bütçesi Avrupa, Japonya ve Çin’e yapılan ham petrol satışlarına bağımlı olsa da, Ahmedinejad uluslararası toplumla düellosunda kaybeden taraf olmama çabasını sürdürüyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Başak Özay