10.11.2006 - Alman basınından özetler...

Rumsfeld’in istifası hakkında Tagesspiegel gazetesi şunları yazıyor: “Şimdi George W. Bush’un Irak’daki duruşunu değiştirmesi daha kolay. Ancak Demokratların işi daha zor çünkü artık sadece eleştiriler yeterli olmayacak, Irak konusunda yeni bir politika üretmeleri lazım. Rumsfeld’in çekilmesi rahatlatıcı bir gelişme ancak gidişatın yönünü işaret etmek için yeterli değil. Avrupa’dan bakıldığında görünen resim şu: Savaş kesinlikle yanlış bir karardı ve skandallarla bu karar daha da kötü bir hale büründü. Amerika’daki yaklaşım ise buna karşılık daha farklı: Saddam’ı devirmek ve çağdışı olan bu rejime bir son vermek doğruydu ancak savaş yanlış yönetildi. Amerikan vatandaşları onaylanmayan bu savaşın yükünü omuzlarında taşımayı istememekle birlikte, bunun bedelinin kaçmak ve yenilgi olmasını da kabul edemiyorlar.”

Die Zeit gazetesinde ise şu yorum yer alıyor: “Amerika bir ayar, bir denge arıyor. Orta yolu bulmaya çalışıyor. Aynı zamanda yeni bir yüz arıyor. 2008 yılında yapılacak olan Başkanlık seçimlerinde John McCain ve Hillary Clinton arasında ciddi bir çekişme yaşanacak. Yeni başlangıç arayışıyla yanıp tutuşan Amerikalılar için Barack Obama da önemli bir isim olarak önplana çıkıyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung da şu değerlendinmede bulunulor: “Rumsfeld, Bush için büyük bir yük haline gelmişti ve ondan kurtulmak için doğru zamandı. Pentagon’un zirvesindeki değişikliği bir çok kişi istiyordu. Özellikle demokratlar, ordu ve Amerika’nın partnerleri. Rumsfeld’in ortaya attığı iğneliyici ‘eski Avrupa’ terimini kim hatırlamıyor acaba? Bir çok Cumhuriyetçi de Bush’un sadakat duygulardan sıyrılıp Rumsfeld’den vazgeçmesini uzun zamandır istiyordu. Rumsfeld’in ismi Amerikan ordusunun transformasyonunu değil, Guantanamo, Abu Ghraib ve Irak savaşı sonrası ulaşılması imkansız planları anımsatıyor. Bush’un, çoğunluğu sağlayan demokratlarla işbirliği girişimide ise, Rumsfeld, ilk kurban.”

Ve de Frankfurter Rundschau gazetesine bir göz atıyoruz: “Rumsfeld gitti ama Cheney halen duruyor. Bush ise, Karl Rove ve Yüce Tanrı’dan alacağı fikirlerle Beyaz Saray’da oturmaya devam edecek. Salı günkü seçimlerden geriye kalan ne peki, beklentilere cevap verilebildi mi? Açıkcası daha da fazlası beklenemezdi, sonuçta bu başkanlık seçimi değildi. Arzulanan sonuca yaklaşıldı. Bu sadece Washington’daki güç dengesinin değişikliğini kapsamıyor. Demokratlar sadece yönetime ortak olacaklar. Avrupalılar ise, böylece siyasi dayanısmanın sağlandığı bir destek elde etmiş oldular.”

Süddeutsche Zeitung ise şöyle diyor: “Zaferlerinden kısa süre sonra Demokratlar, Irak politikasının yeniden planlanmasını gündeme taşıyacaklarını net bir şekilde ortaya koydular. Demokratlar yeni bir yasa tasarısı ile Irak’daki askeri aşamalı olarak çekmeyi planlıyor. Rumsfeld’in istifasından sonra Irak hakkındaki tartışmalara yeni bir dinamik geldi.”