Alman basınından özetler

Almanya, kişisel bilgilere üçüncü şahısların ulaşmasını kolaylaştıran yasa tasarısını tartışıyor. Henüz yürürlüğe girmeyen, ancak mecliste kabul edilen yasal düzenlemeye göre, muhtarlıklar, isim ve adresleri belli bir ücret karşılığında reklam verenlere satabilecek. Yasanın Avrupa Futbol Şampiyonası'nın yarı finalinde Almanya – İtalya maçının oynandığı gün kabul edilmesi yoğun eleştirilere yol açıyor:

Westfälische Nachrichten gazetesinde şu satırları okuyoruz:

“Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth'un, mecliste yeni yasa tasarısı oylanırken Avrupa Futbol Şampiyonası'nın yarı finalinde Almanya – İtalya maçını izlediğini açıkyüreklilikle teslim etmesi güzel. Peki, kim ona ağır bir suçlama yöneltebilir? Bunun sorumlusu daha çok yasanın oylamasıyla ilgili böylesine mükemmel bir zamanlamayı planlayan kişilerde. Kişisel verilerin korunması bir parça gizliden gizliye ihlal edilebilir mi diye düşünenlerde. Siyasetin bu yüzsüzlüğüne kimse şaşırmamalı. Geriye sadece Federal Meclis'de yapılan hayali oylamanın sonbaharda Eyalet Temsilciler Meclisi'ne takılmasını umut etmek kalıyor. Yoksa o gün de bir futbol maçı olacak mı?

Westfälischer Anzeiger adlı gazete de Alman parlamenterlere sert eleştiriler yöneltiyor:

“İyi haber: Alman vatandaşlarının muhtarlıklardaki kayıtlarıyla ilgili haziran sonunda mecliste kabul edilen değişiklikler yürürlüğe girmeyecek. Kişisel verilerin korunmasına tahmin edilenden daha fazla değer biçiliyor. Kötü haber ise; böylesine kötü bir yasanın kolaylıkla kabul ediliyor olması. Doğuracağı sonuçlar vatandaş açısından büyük önem taşıyor olsa da. Yol açtığı huzursuzluğun farkedilmesi için bir haftadan fazla bir zaman gerekmesi ise bir acizlik göstergesidir…“

Märkische Oderzeitung gazetesinde yer alan yorumda ise şu satırlar yer alıyor:

“Açıkça görülüyor ki, meclis komisyonlarındaki toplantılarda da, meclisteki oylamada da kimse bir şey bilmiyordu ve kimse bir şey fark etmedi. Bu, en hafif deyimle bir parlamenterizm komedisi. O akşam futbol çok daha önemliydi.“

Mısır'da göreve başlayan yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, feshedilen parlamentoyu göreve çağırdı. Ülkede bir iktidar savaşının başladığına dikkat çeken Frankfurter Allgemeine Zeitung şu yoruma yer veriyor:

“Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yemin ettikten daha birkaç gün sonra ordu ile bir iktidar mücadelesine girişti. Müslüman Kardeşler'in desteklediği Mursi, sadece siyasetteki dostlarından alkış almayı hesaplamıyor, aynı zamanda parlamentoyu toplanmaya çağırarak ve Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımayarak, orduyla mücadelede cesur bir adım attığı gerekçesiyle İslâmcı olmayan cephenin de takdirini kazanacağına inanıyor. Durum bu şekilde gerekçelendirilebilir, zira İslâmcı olmayan cepheden de eleştirel sesler yükseliyor. Bu sesler, Mısır yargısının sadece Yüksek Askerî Konsey'in taleplerini yerine getirdiğini gören herkesten yükseliyor. Mısır'da dönüşüm devam eden çalkantılar nedeniyle kolay olmayacak.“

Reutlinger General-Anzeiger gazetesinde Mısır'daki gelişmelerle ilgili bir yorum göze çarpıyor:

“Mursi, Anayasa Mahkemesi'nin yasalara uygun seçilmediği gerekçesiyle geçersiz kıldığı parlamentoyu yeniden devreye sokuyor. Parlamento yeniden toplanmaya çağrıldı. Peki, Askerî Konsey buna nasıl tepki gösterecek? Konsey, milletvekillerinin karşı karşıya gelmesine ve insanların yeniden sokaklara çıkmasına izin verecek mi? Müslüman Kardeşler'in cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklediği Mursi, demokrasinin, anayasanın ve yasaların savunuculuğuna soyunuyor.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu