1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0812 Presseschau

8 Aralık 2010

Wikileaks kurucusu Julian Assange’nin Londra’da tutuklanması, Kuzey Kore krizi ve ABD Başkanı Barack Obama’nın vergi politikasında Kongre ile vardığı uzlaşma, gazetelerin yorum sütunlarında öne çıkan konular arasında.

https://p.dw.com/p/QSs1

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung WikiLeaks kurucusu Assange’nin tutumunu eleştirdiği yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Assange demokratik hukuk devletinin sunduğu bütün imkanları sonuna kadar kullanıyor. Ama mutlak şeffaflığa zorlamak istediği demokratik ülkeleri itham etmekten ve ‘otoriter komploculukla’ suçlamaktan da geri kalmıyor. Assange hukuk devleti kurallarını hiçe sayıyor. Ağustos ayından bu yana İsveç’te ırza geçme ve cinsi taciz suçlarından aranıyor. Her hukuk devleti gibi İsveç de suç duyurularını takip etmek zorunda. Assange İsveç’te kaçırılıp soyulsaydı, devlet onun da hakkını arardı. Hukuk devletine hayat veren. Komplo fantezileri değil, gerçeklerdir.”

Die Welt gazetesi, internetin hukuki statüsüyle WikiLeaks kurucusunun durumunu ele aldığı yorumunda, yayıncılık ahlakıyla sansürcülüğün ayırt edilmesi gerektiğini dile getiriyor:

“Bizler bilgisizlik ve çaresizlik yüzünden, kısmen sorumsuzca diyebileceğimiz marifetlere seyirci kalırken, adı internet uzmanına çıkanlar internetin herhangi bir şekilde kendi ahlak kurallarını yaratacağına bizi inandırmaya çalışıyorlar. Amma internet kendine kural getirmedi. Günümüzde çocuk pornografisiyle mücadeleyi bile sansür sayanlar var. Assange de, hiçbir şeyin yapılmasında sakınca görmeyen dijital kültürün bir ürünüdür. Anlaşılan o internet yasa ve kurallarındaki esnekliğin gerçek hayatta da geçerli olduğunu sandı. Ama kazın ayağı öyle değil. Bu bakımdan, tutuklanması, hukuk devleti prensiplerinin gerçek hayatta çok daha kararlı bir şekilde uygulandığına kanıttır.”

Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung adaletin ünlü isimlere farklı muamele etmesinin söz konusu olamayacağını hatırlatıyor:

“İngiliz emniyeti Julian Assange hakkındaki uluslararası tutuklama emrinin gereğini yerine getirdi. İsveç’teki tecavüz suçlaması, Amerikan gizli belgelerinin yayınlanması ve Londra’daki tutuklanma. Bu hadiselerin kronolojisi, komplo teorileri yaratmaya son derece elverişlidir. Gerçek ise, İsveç polisinin ünlü şahıslar hakkındaki suçlamaları da ciddiye aldığıdır. Assange yüzünden bütün dünyada kopan kıyamet karşısında adalet ihmal edilemezdi. Bu aslında zanlı açısından iyi olmuştur. WikiLeaks ise Julian Assange’siz de, başına gelebilecekleri hesaba katmadan ifşaatlarını sürdürüyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’dan aldığımız yorum ise Kuzey Kore kriziyle ilgili. Yorumda, Kuzey Kore’ye verilecek doğru sinyalin savaşı önleyebileceği vurgulanıyor:

“Japonya, Güney Kore ve ABD dışişleri bakanlarının şimdilik Kuzey Kore yönetimiyle nükleer programını görüşmeyeceklerini açıklamaları makul bir davranıştır. Ancak dışişleri bakanlarının mesajı Pyöngyang ile her türlü diyalogun askıya alındığı anlamına geliyorsa, bu doğru bir adım değildir. Kim Jong İl’in dünya görüşü, tırmanma tehlikesi taşıyan fevri davranışlara müsaittir. Kimsenin, ‘biz böyle olsun istemezdik’, demek durumuna düşmemesi için Kim rejimine gizli kanallardan saldırganlık niyeti taşınmadığı iletilmelidir. Saldırganlığa sadece Kuzey Kore yönetimi son verebilir.”

Almanya’nın önde gelen iktisat gazetelerinden Handelsblatt’ın, Barack Obama ile Kongre arasında varılan vergi uzlaşmasını konu alan yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Başkan Barack Obama yılda on bin dolar kazanan Amerikalıya da, bir milyon dolar kazanan Amerikalıya da en düşük gelir vergisi oranını uygulamaya razı. Karşılığında işsizlik parası alma süresi uzayacak. Cumhuriyetçiler aynı zamanda onaylanmayı bekleyen START antlaşmasını görüşmeye hazır olduklarının sinyalini de veriyorlar. Başkan Obama, sanki taraflar arasında adil bir uzlaşmaya varılmışçasına bu pazarlığı bir alışveriş olarak adlandırıyor. Beyaz Saray zenginlere verilen vergi armağanının iki yıl sonra kalkacak olmasını bile başarı sayıyor. Ama gerçekte Obama bütün hatlarıyla Cumhuriyetçilere boyun eğmiştir. Cumhuriyetçilere verdiklerinin karşılığında sıradan şeyler alabilmiştir.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay


Editör: Murat Çelikkafa