08.08.2011 - Alman basınından özetler
8 Ağustos 2011Almanya'nın önemli ekonomi gazetelerinden Handelsblatt, ABD'de ekonominin gidişatını şöyle yorumluyor:
“Gerçekten saygı! Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Washington'dan gelen baskılara boyun eğmedi ve çizgisini korudu. Borçlanma sorununu çözemeyen ülkeler, kredi notunu riske atıyor. Bu, firmalar ve özel kişilerde olduğu gibi ülkeler için de geçerli. Ve elbette ABD için de geçerli. Ama yine de şu yanlış anlaşılmamalı: ABD iflas etmiyor ve yakın zamanda da bu olmayacak. Amerikan ekonomisinin içinde bulunduğu durum, Yunanistan'dakinden farklı. Diğer yandan kredi notunun AAA'dan AA+'ya düşürülmesi, kendini dünyada öncü ve örnek olarak gören bir siyasi sınıfın bulunduğu ABD için son derece talihsiz bir not.”
Augsburger Allgemeine adlı gazetede de aynı konuya ilişkin şu değerlendirme yer alıyor:
“Hayır, paniğe kapılmaya gerek yok. ABD'nin kredi notunun biraz düşürülmüş olması, ödeme yapamayacak noktaya geldiği anlamına gelmiyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'tan gelen tepki de sürpriz değil. Böyle bir kararın vakti zaten gelmişti ve bu, doğru ve önemli bir mesaj. Kuruluş, ABD'de borçlanma limitinin yükseltilmesiyle sorunun çözülmediğine dikkat çekti. 14,3 trilyon dolar gibi devasa borç yığını karşısında kim önümüzdeki yıl sadece 2,4 trilyon dolar tasarrufa gitmeyi planlıyorsa, alkış beklememeli.”
Hafta sonu gıda ürünlerinin pahalanmasını protesto eden İsraililler sokaklara döküldü. Berliner Zeitung, İsrail'deki protestoları şöyle değerlendiriyor:
“Yahudiler ve Araplar, daha iyi bir gelecek için omuz omuza yürüyor. Laik aileler, sakallı ultra – Ortodokslar, büyükanneler, büyükbabalar, torunlar hep birlikte sokaklarda… “Halk sosyal adalet istiyor” diye bağırıyorlar… Ancak İsrail'de yaşananlar, Arap baharıyla benzerlikler göstermesine rağmen farklı. Arap ülkelerinde istenen, sistemi devirmek. İsrail ise zaten Ortadoğu'daki tek demokrasi. Tanklar şehirlerde değil, sınırlarda duruyor ve halk, her dört yılda bir seçimler yoluyla hükümeti düşürme imkanına sahip. Devlet başkanları ve başbakanlar, Arap ülkelerinden farklı olarak, yasaların öngördüğü yetkilerden daha fazlasına sahip değil…”
Afrika Boynuzu'ndaki kıtlık da Alman gazetelerinde ağırlık verilen konulardan. Schwaebische Zeitung'da şu satırları okuyoruz:
“Afrika Boynuzu'ndaki 10 milyondan fazla insanın içinde bulunduğu durum, bir doğal felaket değil. Tamamen insanın yol açtığı bir facia. İklim değişimi, nüfus fazlalığı ve özellikle ABD ile AB'nin çıkarlarını gözeten bir dünya tarım politikası, Doğu Afrikalıları artık yardıma muhtaç noktaya getirerek açlığa sürüklüyor. Somali'de yaşananlarda savaş da önemli bir rol oynuyor. Ancak bu, nispeten daha istikrarlı olan Kenya'nın kuzeyinde, Uganda ya da Etiyopya'da insanların neden kıtlık çekildiğini açıklamaya yeterli değil.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Köylü
Editör: Beklan Kulaksızoğlu