1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

7 Haziran 2012

Avrupa Futbol Şampiyonası, Avrupa’daki malî kriz ve Suriye’deki durum, bugünün Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15AL6
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Polonya ve Ukrayna'nın ev sahipliğinde başlayacak olan UEFA EURO 2012, çeşitli yönleriyle yorum sütünlarında ele alınıyor. Berliner Zeitung, şampiyonayı Almanya tarihi açısından değerlendiriyor:

“Bu seferki şampiyonaya hazırlıklarda bakış açısı değişti, ufuk genişledi. Bu açıdan bakıldığında şampiyona şimdiden bir kazanç. Özellikle de biz Almanlar için. Stalin ve Hitler’in adamlarının, toplam 14 milyon insanı öldürdükleri kanlı topraklar ile yüzleşiyoruz. İnsanlık tarihinin en büyük trajedisinin sahnelendiği, yakın olmasına rağmen gözlerden ırak kalan, unuttuğumuz bir bölge.”

Maerkische Oderzeitung'un yorumunda ise Ukrayna'daki siyasî duruma eleştirel yaklaşılıyor:

“Özellikle Ukrayna’daki dramatik siyasî durum ışığında geçtiğimiz gün ve haftalarda sporun taşıdığı sorumluluk üzerine çok şey yazıldı, çizildi. Boykot bile gündeme geldi, ama bu çok kötü bir karar olurdu. Ancak diğer yandan muhalefet lideri Timoşenko, Harkov stadyumundan sadece birkaç kilometre ötede kötü koşullar altında hapis yatarken UEFA Başkanı Michel Platini gibi birinin ısrarlı suskunluğu da aynı derecede kötü. Evet, bu, hiç kimsenin karışmak istemediği nahoş bir konu. Ama futbol sadece kendi dünyasıyla ilgilendiği sınırların ötesine çoktan taşmış durumda. O, artık toplumun ayrı düşünülemeyecek bir parçası.”

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ise Avrupa Futbol Şampiyonası ile AB’nin durumunu karşılaştırıyor:

“Bir Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Avrupa politikalarından daha dürüst ve inanılır olduğuna inanmak, pek abartılı sayılmaz. On altı takım birbirine karşı oynuyor. Herkesin uyduğu kurallar var ve sonunda biri şampiyon oluyor. Buna karşılık Avrupa Birliği ise futbolda işe yaradığı kanıtlanan ne varsa, hepsini feshetmiş durumda. Hakem yok, kurallar yok, rekabet yok. Avrupa’da on yıllardır top nereye doğru gidiyorsa kale oraya taşınıyor. Maç süresi işe geldiği gibi uzatılıyor. Ortada takım da kalmadı. Çünkü hepimiz Sokrates’den bu yana bir şekilde tek bir takımda oynuyoruz.”

Düsseldorf kentinde yayımlanan Handelsblatt gazetesi Avrupa’daki malî krizi ele alıyor:

“Herkesin birbirinin sırtından ve herkesin Almanya’nın sırtından hiçbir zarar ve kayba uğramadan geçinmeye çalıştığı bir Avrupa varlığını sürdüremez. Bu nedenle Almanya’nın yılda vergilerden elde ettiği yaklaşık 575 milyarı ve 1 trilyon 800 milyar euroluk tasarrufları yabancı devlet ve bankalara akıtmak Avrupa’ya sadece zarar verecek bir fikirdir. Bu hortumun içinde bir düğüm var. Tüketim ve krediler uzun vadede çalışma ve çabanın yerini tutamaz. Bu, piyasa ekonomisinin doğal kuralıdır.”

Hamburger Abendblatt ise Suriye’deki durum ve Rusya’nın politikasını ele alıyor:

“Rusya, Suriye’de katliamları önlemek üzere yapılan ciddi girişimleri buz gibi soğuk bir iktidar hesabıyla bloke ediyor, Esad’a ciddi baskı uygulamaya yanaşmıyor. İyi ticaret ortağımız Vladimir Putin, Batı’nın yanında olmak yerine, istediği zaman, Suriye gibi demokratik hareketleri zalim bir şekilde bastıran Pekin ve Tahran rejimlerinin yanında yer alıyor. Putin Batı’da etik anlamda kendisine yönelik son krediyi de tükettiğini biliyor. Ama onun için uzun vadede önemli olan sadece Rusya’nın askerî üssü ya da silah ticareti değil, NATO ve özellikle de Amerikalıları devre dışı bırakacak küresel iktidar araçları yaratmak.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ayhan Şimşek