08.03.2010 - Avrupa basınından özetler

İngiltere’nin muhafazakâr gazetelerinden The Times, Irak’taki parlamento seçimleri hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Parlamento seçimleri Iraklılar için demokrasinin ne denli önem taşıdığını ispatladı. Seslerini duyurabilmek için şiddete boyun eğmediler ve onların bu tutumu, bizim seçim ve siyasi yorgunluğumuz ile karşılaştırıldığında utanç verici. İngilizler pembe dizi izlemek için sandık başına gitmezken, Iraklılar ülkelerinin geleceğini şekillendirme sürecinde fikirlerini beyan edebilmek için ölümü göze aldılar. Bir ulusu oluşturan işte bu kahramanlıktır. İngilizler, savaşa neyin yol açtığıyla uğraşırken, milyonlarca Iraklı demokrasinin işlemekte olduğunu ispatladı.”

Fransız Paris-Normandie gazetesi ise terör örgütü El Kaide’nin stratejisinin Irak’ta başarısızlıkla sonuçlandığına dikkat çekiyor:

“El Kaide, parlamento seçimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması için gerekeni yapmak konusunda yemin etmişti. Seçimlerde oy kullanmak isteyen tüm Iraklılara ve özellikle Sünnilere cehennem azabı tehdidinde bulunmuştu. Evet, sözlerini tuttular ve bilanço korkunç boyutta. En az 38 kişi saldırılarda hayatını kaybetti ve yüzlerce yaralı var. Ancak El Kaide başarısız oldu. Iraklılar büyük bir oranla seçime katıldı. Özellikle de Sünni bölgelerde.”

Fransız L’Alsace gazetesi Irak’taki seçimlerin “bir galibi, bir de mağlubu” olduğuna işaret ediyor:

“Düzenlediği saldırılara rağmen parlamento seçimlerini engelleyemeyen El Kaide mağlup oldu. Seçimlerin galibi ise Irak’ta inandırıcı bir demokratik sürece ihtiyaç duyan Barack Obama. Böylelikle George W. Bush’tan devraldığı mücadeleden çıkış yolu olduğu savını güçlendirebilir. Üstelik bu çıkış yolunun ABD’nin büyük ilkesiyle uyumlu olduğunu da ortaya koyabilir. Bu ilke halkın özgürce görüşünü ifade edebilmesidir.”

İzlandalı seçmenlerin yüzde 93,5’nin, IceSave bankasının İngiliz ve Hollandalı mudilere olan yaklaşık 4 milyar euroluk borcunun devlet tarafından ödenmesini referandumda reddetmesi de Avrupa gazetelerinin yorum sütunlarında geniş yer buluyor.

İngiltere ve Hollanda’nın; küresel krizden çıkışı AB üyeliğinde gören İzlanda’nın bu talebini yokuşa sürebileceği belirtiliyor. Avusturya’da yayımlanan Der Standard gazetesi ise konuyla ilgili şu değerlendirmeyi aktarıyor:

“AB üyelik süreci bu tartışmadan ayrı tutulmalı. Gelişmiş bir ülke olan İzlanda hızlı bir şekilde birliğe üye olmalı. Bu sadece İzlanda’yı değil AB’yi de güçlendirecektir. Yunanistan’dan farklı olarak İzlanda kendisinin yol açtığı bir sorunu çözmek için yardım istemiyor sadece büyük bir kavgaya karışılmamasını istiyor. Bazı AB devletlerinin, kendilerine avantaj sağlamak için bir aday ülkenin üyeliğini bloke etmeleri, bu şekilde onay sürecini kötüye kullanmaları bir kurala dönüşmemeli. Avrupa dayanışmasının, bireysel çıkarlar tarafından rehin alınması tüm Avrupa projesini tehdit eder.”

Danimarka'nın Information adlı gazetesi ise referandum sonucunu şu sözlerle yorumluyor:

“İzlandalılar referandum sonucuyla büyük darbe yemiş ekonomilerine uluslararası yardımı riske sokmuş oldular. Dışarıda bakılınca kendi kendilerini neden IMF ve kuzey ülkelerden soyutladıkları pek anlaşılmıyor.

Ancak İzlandalıların çoğunluğu için mesele ulusal kimlikleriyle ilgiliydi.”

Son olarak Hollanda'da yayımlanan Trouw gazetesindeki değerlendirmeyi aktarıyoruz:

“Paranın geri ödenmemesi, ülkenin IMF karşısında ve AB'nin gelecekteki bir üyesi olarak konumuna ciddi zarar verir. Ne mutlu ki birçok İzlandalı bu durumun farkında ve geri ödeme için önerilen koşulların daha uygun bir hale dönüştürülmesini talep ediyor. Önümüzdeki haftalarda bu müzakerelerin sürdürülmesi hedefleniyor. İzlandalılar AB içersinde istikrarlı bir geleceğe sahip olmak için çaba göstermeli. Bu bugün yaşanacak acıyı hafifletmese de geleceğin daha olumlu olacağı anlamına geliyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Ayhan Şimşek