1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

07.12.2009 - Alman basınından özetler

7 Aralık 2009

Kopenhag’da bugün başlayacak olan iklim zirvesi, bugünkü Alman gazetelerinin başlıca konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/Krck
Fotoğraf: AP

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi, Kopenhag'ı ‘son şans' olarak nitelendiriyor.

“İklim sorununun çözümü için müzakerede Kopenhag son şans sayılır. Sera gazı salınımı üst noktasının ulaşılması 2015'e kadar sarkıtılamazsa, eğilimi geri döndürmek 2020 yılında hiç mümkün olmayacaktır. İklim sistemi yavaş işler. Sarp bir virajda bir otomobil gibi ilerlemez. Manevra için kilometrelerce mesafeye ihtiyaç duyan bir tanker gibidir. Bu nedenle sanayi ülkeleri Kopenhag'da karbonsuz bir ekonomi yaratma yoluna adım atmak zorundadır. Kalkınmakta olan ülkelerin manevraya artık başlaması şart. Aksi takdirde ortalık gerçek anlamda kaynayacak.”

Berliner Zeitung da petrol ve karbona bağımlı insan profilinin değişmesi dışında bir seçenek olmadığını belirtiyor ve ekliyor:

“İklim değişikliğiyle mücadele ancak sera gazlarının her alanda düşürülmesiyle mümkün olur: Elektrik üretimi, ulaşım, fabrikalar… Refahımızın hala fosil kaynaklara dayanması kabul edilemez. Yeni çevreci teknolojilere büyük ihtiyaç var.”

Bild gazetesi ise yorumunda Alman hükümetinin tutumunu benimsiyor ve çevreyi en fazla kirleten ABD, Çin, Hindistan gibi ülkelerin iklim değişimiyle mücadeledeki sorumluluğuna dikkat çekiyor:

“Eriyen kutuplar ve buzullar, sel ve kuraklık, açlık ve su sıkıntısı. Küresel ısınmanın tehlikeleri gerçek. Alman hükümeti bu nedenle haklı olarak mücadelede küresel düşünülmesi için bastırıyor. Almanya'da hepimiz otomobillerden tamamen vazgeçsek ve fahiş fiyatlar ödeyip sadece temiz enerjiler kullansak bile, bu ısınan dünyayı birazcık bile serinletmeyecek, yarım yamalak bir damladan öteye gitmeyecektir. Çevreyi en fazla kirleten ve nüfusu hızla artan ülkeler izana gelmedikçe bizim çabalarımızın etkisi olmayacak. Alman ekonomisinden tek başına çevre politikalarına yönelik adımlar atmasının istenmesi, ancak yabancı rakiplerin işine yarayacak, çevre için bir fayda sağlamayacaktır.”

Emder Zeitung ise İsviçre’de bir hafta önce yapılan minare yasağı referandumunu konu alıyor yorumunda:

“İsviçrelilerin minare yasağı kararı şüphesiz pek çok açıdan sorunlu bir karar. Ancak bu referandumla ilgili yaşanan uluslararası tartışmaların aldığı boyut daha da büyük bir sorun. İran Dışişleri Bakanlığı bile demokrasi ve insan haklarına atıfta bulunarak Bern yönetimine nota veriyorsa, Hıristiyan karşıtlığı ve tüm diğer utanç verici eyleme imza atan bu rejim, saçmalığın doruğuna ulaşmış demektir. İsviçrelilerin yaptığı gibi minarelerin yasaklanması gerekmiyor. Ama minarelerin siyasi sembol olarak anlaşılıp anlaşılamayacağı konusundaki sorulara yasak getirmek de doğru değil. Dinsel hoşgörünün yabancı bir kelime olduğu İslamî ülkelerin son tepkileri bu tezi destekler nitelikte.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa