07.09.2009 - Avrupa basınından özetler

İsviçre’nin Cenevre kentinde yayımlanan Tages-Anzeiger gazetesi, Almanya’nın Afganistan konusunu kamuoyu önünde tartışmamaktan yana tavır aldığını belirterek, şu görüşlere yer veriyor:

"Olan bitenin ne olduğuna bir yanıt verildiğinde siyaset başlamış demektir. Ne var ki Afganistan konusunda koalisyon ortakları Hrıstiyan Birlik Partileri ile Sosyal Demokratlar, kamuoyu önünde tartışılmasını engelleme çabasındalar. Afganistan meselesi seçim kampanyasının da dışında tutuluyor. Bunun ardında 'Alman halkının savaş ve barış konusunda sorumlu karar alacak olgunluktan yoksun olduğu' gibi bir kanı yatıyor. Çok sayıda politikacı -ki buna Angela Merkel de dâhil- seçmene güvenmiyor. Böyle düşünen ise demokrasinin altını oymuş olur. En önemli konular devre dışı bırakılıyorsa, o zaman seçimin ne anlamı kalır ki? Afganistan’daki askerî misyonun hedefleri, araçları ve perspektifleri konusunda Almanya’da kamuoyu önünde açıkça tartışmanın zamanı çoktan gelmiştir.”

Sol liberal Macar gazetesi Nepszabadsag ise Almanya’nın askerî misyonunu eleştirel bir bakış açısı ile mercek altına yatırıyor:

“Almanya’da kamuoyu genelde savaş karşıtıdır ve Federal Alman Ordusu’nun yurt dışındaki operasyonlarına kuşku ile bakar ve karşı koyar. Ta ki 90’lı yılların ortasında, Kohl hükümetinin, Tornado savaş jetlerini Bosna Hersek topraklarına göndermesine kadar. Böylece İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Alman askerleri ilk kez Balkanlar’da göreve çıkmış oluyordu. Kohl ve çevresi, tarihî geçmiş nedeniyle hassas bu bölgede Tornadoların görev yapmasını, Almanya’nın doğru tarafta saf tuttuğu gerekçesi ile izah etmeye çalışıyordu. Almanya, Afganistan’da da doğru safta yer alıyor! Nazilerin Polonya’ya saldırarak İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesine yol açmalarından 70 yıl sonra bu noktayı hatırlatmanın hiçbir mahsuru olmayacaktır.”

Son olarak Paris’te yayımlanan La Tribune gazetesinden seçtiğimiz yorum ise 20’ler Grubu’na bağlı ülkelerin maliye bakanlarının Londra buluşmasını konu alıyor. Özetle şu satırları okuyoruz:

“Amerikan finans kuruluşu Lehman Brothers’ın çökmesinden bir yıl sonra finans sektöründe köklü bir değişim yapılmadı. Gerçi finans cennetlerinin yaşamı zorlaştı, ama ABD ve İngiltere, finans dünyasında hâkimiyetlerini muhafaza etmeye devam etme azmindeler. (…) Amerikan Maliye Bakanı Timothy Geithner, finans piyasasında aktif olan aktörlerin değişken ikramiye ve pirimlerine sınırlama getirilmesi ilkesini -gönülsüz de olsa- kabul etti. Buna karşılık bankaların öz sermayeleri olması gerektiği yönünde öneriler getirerek Avrupalıları, -en başta da Fransa ve Almanya’yı- baskı altına aldı.”

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa