1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

07.07.2010 - Avrupa basınından özetler

7 Temmuz 2010

Avrupa gazetelerinde bugün Beyaz Saray’daki Obama-Netanyahu görüşmesinin yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’e yönelik iddialar geniş yer tutuyor.

https://p.dw.com/p/OChK
Fotoğraf: AP

İngiliz gazetesi Independet'ta “Obama Ortadoğu sorunu için harekete geçmeli” başlıklı bir yoruma yer veriliyor. Washington'daki Obama-Netanyahu görüşmesine değinilen analizde şu satırlar yer alıyor:

“Barack Obama'nın Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile buluşmasının çoğu kişide heyecana neden olmaması pek de şaşırtıcı değil. Peki bu kadar çok fazla enerji harcanan ve çok az getirisi olan Ortadoğu'daki barış süreci konusunda hâlâ iyimser olunabilir mi? ABD Başkanı, şimdiye dek iç politika ile meşgul oldu. Sağlık sistemindeki reformlarla işe başladı ve ardından Meksika Körfezi'ndeki petrol felaketiyle ilgilendi. Ancak artık seleflerinin ne yazık ki ihmal ettiği ve sadece bir Amerikan Başkanı'nın ilerleme sağlayabileceği dış politikadaki görevlerine de el atması gerekiyor.”

Almanya'nın önemli yayın organlarından Spiegel'in internet sitesinde de konuya ilişkin dikkat çekici bir yorum var. İsrail – ABD ilişkilerinin Mavi Marmara gemisine düzenlenen operasyonun ardından bozulduğunu dikkat çeken Spiegel-Online'de şu analizi okuyoruz:

“Daha kısa bir süre önce 35 yılın en kötü krizinden söz ediliyordu. Oysa İsrail Başbakanı Netanyahu şimdi aniden ABD Başkanı Obama'dan sıcak bir dostluk görüyor. Yeni yerleşim birimleri ve Gazze ablukası nedeniyle yaşanan küskünlük unutuldu bile. Bunun temel nedeni ise Obama'nın, sonbahardaki Kongre ara seçimleri öncesi Yahudi seçmenlerini ürkütmek istememesi…”

Fransız basınının da birinci gündem maddesi Sarkozy. Liberation gazetesi, Cumhurbaşkanı Sarkozy'ye yönelik iddiaların soruşturulması gerektiğine dikkat çekerken, Le Figaro'da yer alan yorumda da yaşananlar bir “skandal” olarak değerlendiriliyor. Le Figaro'da şu satırları okuyoruz:

“Üç haftadan beri sadece suçlamalarda bulunanların sesi duyuluyor. Ancak artık savunmanın da harekete geçme zamanı geldi. İktidardaki Ulusal Halk Hareketi Birliği'nin Sarkozy'ye yönelik yaptığı çağrıların amacı da bu. Sarkozy, cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana ilk kez adli bir olayla karşı karşıya. Tabii aynı zamanda bir hedef tahtasına dönüştüğü de aşikâr. Esrarengiz avcının herhangi bir kanıtı yok, ancak bir silahı var. Ve belli ki bunu nasıl kullanacağını biliyor. İddia sahipleri, elindeki silahı Cumhurbaşkanı'na yöneltti. Sarkozy ise bu güven krizinin üstesinden gelmek istiyorsa, konuşmak ve suçlamalara karşı kendini savunmak zorunda…”

İsveçre'nin Zürih kentinde yayımlanan Tages Anzeiger gazetesinin yorumunda da Sarkozy'nin kamuoyundaki desteğini yitirdiği savunuluyor. Sarkozy'nın vaatlerini yerine getirmediğine dikkat çeken yorum şöyle:

“Sarkozy yönetiminden beklenen reform adımlarına ilişkin umutlar artık tükendi. Hatta yok olup gitti… Sarkozy vaatlerde bulunmuştu, ancak şimdi Fransızlar, toplumda ayrılık yaratan bir cumhurbaşkanıyla karşı karşıya. Ülkede daha önce böyle bir cumhurbaşkanı olmamıştı. Sarkozy, emek gücüne daha fazla ücret sözü verirken, her zaman yanında olduğu zenginleri ve girişimcileri karşısına almıştı. Ancak Sarkozy'nin bu büyük projesini ekonomik kriz frenledi. Ve tabii diğer yandan Fransızların her zaman reformlara karşı alerjik olduğunu da unutmamak gerek. Nihayetinde sadece Sarkozy başarısızlığa uğradı, bütün havası söndü ve konuşmaları ile tutumu arasındaki büyük çelişkiler ortaya çıktı. Sarkozy'nin inandırıcılığı tükendi. Ve ‘Sarkozyizim' aniden karanlığa gömüldü.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa