1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

7 Şubat 2012

Avrupa gazeteleri, Rusya ve Çin’in BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetosundan sonra Suriye konusunda gelinen noktayı ve Romanya’da Başbakan'ın istifası ertesinde ülkenin içinde bulunduğu durumu analiz ediyor.

https://p.dw.com/p/13yb2

Rus  Rossijskaja Gaseta adlı gazetenin yorumunda, Suriye’ye ilişkin tartışmalarda ABD’yi ve Batı'yı suçlayan görüşlere yer veriliyor:

“Batı, egemen ülkelerin varlığını ve demokrasi prensiplerini unuttu. İki nükleer güç, (Rusya ile Çin) -Beyaz Saray’ın hayalini gördüğünün tersine- kuyruğunu kıstırarak, Amerikan politikalarının dümen suyuna girmedi. Bu iki güç, Ortadoğu’da ‘Büyük Birader”in liderlik rolünü de tanımak istemiyor. Washington’daki politikacılar, Rusya’nın Suriye’yi desteklerken, kendi ekonomik çıkarlarını gözettiği suçlamasını riyakâr bir biçimde dile getiriyorlar. Bu eleştirinin mantığına göre ABD’nin girişimleri onun sadece hayırseverliğinden ve yüksek ideallerinden kaynaklanıyor. Bu prensiplerin nasıl uygulamaya koyulduğunu, Amerikan katılımıyla özellikle Irak ve Libya’da düzenlenen askerî kampanyalar ortaya koymuştur.” 

Hollanda gazetesi de Volkskrant, ‘Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Rusya ve Çin'in vetosunu, ülkesinde daha fazla şiddet uygulamak için açık çek olarak görmesini kimse yadırgamamalı' diyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:     

“Rusya ile Çin, kullandıkları veto ile kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardır. Onların bu blokaj politikası, Güvenlik Konseyi’nin otoritesini de yok etmektedir. Şimdi batılı ülkeler ile Arap Birliği, Esad’ı, Güvenlik Konseyi’nin kararı olmaksızın siyasi bir çözüme zorlamaya çalışıyorlar. Bu girişim de bir sonuç vermeyecek olursa, o zaman Suriye’nin kanlı bir iç savaşa düşmesi kaçınılmaz olacaktır.”

Sol liberal İngiliz gazetesi Guardian, Suriye’nin bir iç savaşın eşiğine gelmek üzere olduğu yolundaki uyarıların gereksiz olduğunu belirtiyor ve ülkede iç savaşın başladığı görüşünü savunuyor. Gazete, uluslararası topluluğun Suriye rejimine baskılarının artırılması gerektiğini de vurguluyor:

“İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, durumun tam anlamıyla sürdürülemez olduğunu ve uluslararası tepki gerektirdiğini vurguluyor. Fakat Suriye konusunda hâlâ hareket serbestisi bulunuyor. Sonuç almak için tek etkili yolun bir askerî harekat olacağı düşüncesi yanlış ve tehlikelidir. Önce Arap Birliği’nin Suriye’de bir ulusal birlik hükümeti için hazırladığı planın uygulamaya geçirilmesine çaba gösterilmelidir. Bunun ötesinde daha fazla silah satın alarak bunları kendi halkına karşı kullanmasını önlemek üzere Suriye rejimine daha sert yaptırımlar uygulamak gerekir. Şam’a baskıların artırılması elzemdir.”

Liberal Avusturya gazetesi Der Standart'ın yorumu, ülkesinde uyguladığı tasarruf politikaları nedeniyle haftalarca protestolara maruz kalan Romanya Başbakanı Emil Boc’un hafta başındaki istifası üzerine. 

“Çoğu kez Romanya Devlet Başkanı Basescu’nun kuklası olarak nitelendirilen Başbakan Emil Boc, istifası ile onun ipine bağlı kalmadığını göstermiş olmaktan memnuniyet duyuyor gibi görünüyor. Hükümete sürekli programını dikte ettiren Basescu, gittikçe daha fazla otoriter bir politikacı olarak algılanmaya başladı. Ülkedeki ekonomik kriz, siyasi krize dönüştü, hükümet kendisini parlamento tartışmalarından çekti. Parlamentoda ise sanki bir firmaymış gibi parti değiştiren çok sayıda satın alınmaya hazır milletvekili bulunuyor. Kendine güveni olan, özgürce vekillik yapan yok gibi. Fakat hazırlanan tasarruf paketi ile yolsuzluklar da ayyuka çıktı. Sadece rüşvet verenlerin hastanelerde ya da resmi dairelerde bir şansı oluyor. Romanya’da tasarruf konusunda sınıfta kalan sadece hükümet de değil; Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği’nin de bu ülkede insanların onurlarını elinden almadan ekonomiyi istikrara kavuşturacak bir reçetesi yok.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun