1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

7 Şubat 2012

Merkel ve Sarkozy’nin Paris buluşmaları ve Suriye’deki gelişmeler bugün öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/13yMS

Reutlinger General-Anzeiger gazetesi, Merkel ile Sarkozy’nin tavırlarında ciddi olduklarını, zira söz konusu olanın sadece Yunanistan ve Avrupa’nın geleceği değil, iktidarı kaybetmemek olduğunu da belirtiyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“(Fransa’da) cumhurbaşkanlığı seçimine kadar Sarkozy’nin üç ay zamanı kaldı. Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı yarışındaki rakibi, sosyalist François Hollande,  15 puanla Sarkozy’e açık fark atmış durumda. Merkel’ın Sarkozy’e olan vefası bu noktada açığa çıkıyor. Merkel Sarkozy’e, ‘ne yaparsa yapsın’, kayıtsız şartsız seçim yardımı taahhüt ediyor. Çünkü Almanya Başbakanlığı, Hollande’ı bir partner olarak tasavvur etmekte zorlanıyor. Hollande, seçmenine, önemli Avrupa Birliği antlaşmalarını, bu arada Merkel’in Euro Krizi'nin üstesinden gelmek üzere ortaya attığı tasarruf paktı projesini yeniden görüşme konusu yapacağı sözü verdi."

Bild gazetesi ise borç krizinin atlatılması çabaları kapsamında Yunanistan'a yükleniyor. Gazete, Avrupa çaresiz bir biçimde iflas durumundaki ülkeyi kurtarmak üzere çözüm bulmaya çalışırken, Yunan koalisyon partilerinin Başbakan Lukas Papadimos ile çok önemli buluşmalarını ertelediklerine işaret ederek, yorumunda şu eleştirel görüşlere yer veriyor:

“Sanki önlerinde dünyanın zamanı varmış gibi! Tatil dönemlerinde bu tür karakter nitelikleri insana sempatik gelebilir ama, böyle dramatik bir durumda en basit deyimle faciadır. Çoktan zamanı gelmiş olan tasarruf önlemleri üzerinde sadece tartışılıyor, bunlar karar aşamasına gelmiyor, uygulamaya konulmuyor. Yunan ihmalciliği… . Bu gibi tavırlarla ülkenin ekonomisi iyileştirilemez. Kim tasarrufta geç kalıyorsa, onu Avrupa cezalandırır!” 

Hamburger Abendblatt gazetesi de Yunanistan’ın sadece malî yardıma değil, bir kültürel devrime ihtiyacı olduğunu, bu konuda Yunanistan’ın rızası olması şartıyla zamana da ihtiyaç olduğu görüşünü savunuyor:

“İster Avrupa Birliği denetçilerinin idaresi altında olsun, ister banka hesapları dondurulsun, ekonominin gözetim altında tutulmasından başka bir alternatif bulunmuyor şu ana kadar. Ne var ki Yunanistan’ın iflasını ve Euro Bölgesi’nden çıkmasını kimse cidden aklına getirmemeli! Bu, Avrupa’nın bütünleşmesi fikrinin de iflası anlamına gelir. Avrupa Birliği, farklı güce sahip tek tek ülkelerin ekonomileri için ortak para birimini yaratırken şüphesiz büyük hatalar yaptı. Fakat en büyük hata, ilk karşılaşılan krizde Avrupa projesinden vazgeçmek olur.”

Süddeutsche Zeitung gazetesinin Suriye’deki gelişmelere ilişkin yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

“Suriye’deki muhalefet çevreleri arasında şimdilerde Hıristiyan ve diğer azınlıklıklara bağlı temsilciler yan yana bulunuyor olabilir. Ancak ülkedeki çoğunluk Sünnidir. Rejimin onlarca yıldan bu yana devam eden baskılarından ve direniş hareketine gösterilen kanlı tepkiden sonra Sünni kesimler iyice radikalleşmiştir. Esad sarayından bir kere sürüldüğü anda, Suriye’de, daha önce Libya ve Mısır’da olanlar olacaktır: İktidarı İslamcılar isteyecektir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun