1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.05.2011 - Alman basınından özetler

6 Mayıs 2011

Libya Temas Grubu'nun özel yardım fonu uzlaşması, El Fetih-Hamas barışı ve Bin Ladin'in ölümü sonrası ABD'nin izleyeceği olası politikalar, Alman basınında öne çıkan başlıca konular.

https://p.dw.com/p/11APx

Süddeutsche Zeitung, “Batı'nın değil, Kaddafi’nin bedel ödemesi gerekir” başlıklı yorumunda, hazırlanacak yardım fonuna Kaddafi’nin dondurulmuş mal varlığından aktarma yapılmasının en iyi çözüm olduğunu vurguluyor. Yorumun devamı:

“Libya hükümetinin ABD’de 30 milyar doları, Almanya’da ise yaklaşık 6 milyar euro hacminde dondurulmuş hesapları bulunuyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, bu paraların kullanılabilmesi için yasalarda değişiklik yapılması gerektiğine işaret etti. Bunun gerçekleşmesi için Washington ile Berlin’in ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Böyle bir çözüm, Libya’daki asilerin yeteri kadar destek almaları ve de ülkenin uzun süren diktatörlükten kurtulması için bizzat Kaddafi’ye kesenin ağzını açtırmak anlamına gelir ki, bu da âdil bir çözüm olurdu.”


Der Tagesspiegel gazetesinin yorumu, Filistinli gruplar El Fetih ile Hamas’ın barış anlaşması imzalaması ve akabinde Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Berlin’e yaptığı ziyaret kapsamında kaleme alınmış. Gazete bu çerçevede Almanya’nın izlemesi gereken Ortadoğu politikalarını da ima ediyor:

“Tüm çekincelere rağmen varılan bu anlaşma, ayrılmış iki Filistin bölgesinde seçimlere gidilmesinin önünü açabilir, aşırı dinci Hamas’ın süreç içinde değişmesini sağlayabilir ve bölgede iki bağımsız devlet için önemli önkoşulları yaratabilir. İsrail’in varlık hakkının kabulü ve şiddetten vazgeçme bu kapsamda önemli ilkeler. Bu ilkeleri, olumlu sonuçlara ulaşmayı engellemek amacıyla bir bariyer gibi kullananlar, hiçbir değişiklik sağlayamayacaklardır. Onun için şu tez önem kazanıyor: Ortadoğu’da uzun vadede başta söylenen hedefleri güçlendirmek isteyenler, hem şeffaf, hem de yaratıcı diplomasi geliştirmek durumundalar. Ancak böyle bir tavır meyvelerini verebilir.”


Frankfurter Allgemeine Zeitung da yorumunda, iki Filistinli grubun barış anlaşması imzalamasından sonra gelinen şu anki durumda Ortadoğu’nun geleceğini irdeliyor:

“Batı Şeria’da iktidarda bulunan El Fetih ile Gazze Şeridi’nin yönetimini elinde tutan Hamas arasındaki ‘barış’, bir yandan İsrail’in bağımsız bir Filistin devleti konusunu Filistinlilerle konuşmasına olanak sağlayacak. Ama öte yandan da İsrail hükümeti haklı olarak, görüşmelere başlayacağı muhatabının bir bölümünün İsrail’in varolma hakkını reddeden ve sadece ateşkese onay veren bir gruptan oluşmasının kabul edilemez olduğuna işaret ediyor. Bu durumda, iki ayrı bağımsız devlet formülüne şimdiye kadar sadece belli belirsiz ve sadece prensipte onay vermiş olan İsrail Başbakanı Netanyahu da kendisini iç politikadaki zor durumdan kurtarmış olacak. Zira, Netanyahu gerçekten de bağımsız bir Filistin devleti konusunda görüşmelere geçmek zorunda kalacak olursa, işte o zaman koalisyon hükümeti kendi iç çelişkileri nedeniyle parçalanır.”

Frankfurter Rundschau gazetesinden seçtiğimiz son yorumda, Usame Bin Ladin bertaraf edildikten sonra ABD’den artık yeni dış politikalar izlemesinin beklenildiği, ancak bunun pek mümkün görünmediği belirtiliyor ve bunun gerekçeleri şöyle açıklanıyor:

“Abbottabad'daki komando operasyonundan sonra yeni dış politikalar izlemesi doğrultusunda ABD’nin önünde hareket serbestisi oluştu. Amerika, artık önceliklerini yeniden belirleyebilir ve eski hatalı yollarını terkedebilirdi. Peki ama şimdi yapılan yeni bir başlangıç mı? Gittikçe kesinleşmekte olan şüpheler, bu yeni başlangıcın temelini bir cinayetin oluşturduğu yönünde. Usame Bin Ladin’in cesedi Arap Denizi’ne atılmış; kamuoyu fotoğrafları göremiyor ve her geçen gün gündeme gelen yeni detaylar, El Kaide liderinin Amerikan askerlerine direndiği şeklindeki tasvir konusunda yeni şüpheler oluşmasına sebep oluyor. Obama’nın komando operasyonu George W. Bush’un ders kitabından öğrenilmiş de olabilir.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa