1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.04.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Hülya Topcu Erdoğan6 Nisan 2005
https://p.dw.com/p/Abr3

Bugünkü Avrupa basınında İngiltere’de genel seçim tarihinin belli olması, İtalya’da Berlusconi koalisyonunun yerel seçimlerde aldığı yenilgi, Avusturya’daki hükümet krizi, Çin’e silah ambargosunun Alman hükümetinde yolaçtığı tartışmalar ve yeni Papa ile ilgili yorumlar dikkat çekiyor.

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi İngiltere’de genel seçimlerin 5 Mayıs’ta yapılacak olmasına ayırmış yorum sütunlarını. Gerd Zitzelsberger imzasıyla yayımlanan yorumda şu satırları okuyoruz:

“Yapılan son kamuoyu anketlerinde muhafazakarlar oylarını arttırmış görünse de İngiltere’de seçimleri Blair’in İşçi Partisi’nin kazanacağından kimsenin şüphesi yok. Blair’in seçimleri kazanarak üçüncü dönemde de iktidarda olması büyük ihtimal. Başbakan seçimlerde giderek iyileşen ekonomiden yararlanacak. İşçi Partisi ayrıca seçmenlere diğer partilere oranla daha fazla kamu hizmeti ve eşit muamele sözü veriyor.”

Danimarka’da yayımlanan muhafazakar Berlingske Tidende de aynı konuya yer veriyor. Yorumda dört yıl içinde Blair hakkında sık sık “politikada başarısız oldu”, “işi bitti” yönünde haberler çıktığı belirtiliyor. Yorum şöyle devam ediyor:

“Yapılan son anketler Blair’in seçimleri yine kazanacağına işaret ediyor. Blair bunu haketti de. Çünkü son dört yılda hakkında ‘kötü durumda, işi bitti, Maliye Bakanı Brown’la tartışmaları hiddetlendi” yönünde haberler çıktığı sırada, o İngiltere’de önemli bir değişim gerçekleştirmek meşguldü.”

İngiltere’deki genel seçimlerden İtalya’da yapılan ve Başbakan Berlusconi’nin merkez sağ koalisyonunun yenilgi aldığı yerel seçimlere geçiyoruz sevgili dinleyenler.

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinde Stefan Ulrich imzasıyla yayımlananan yorum, “Berlusconi’nin koalisyonu krizde” başlığını taşıyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:

“Berlusconi’nin koalisyonu yerel seçimlerde aldığı yenilgi sonrasında dağılma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Parti temsilcileri dün verdikleri demeçlerde yenilginin sorumluluğunu birbirlerinin üzerine attılar. Hatta faşist Alleanza Nazionale partisi acil bir kriz toplantısı yapılmasını talep ederek, önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler öncesinde hükümetin izlediği politikada değişiklik yapmasını istedi. Berlusconi’nin aldığı bu yenilgi, en önemli rakibi muhalefet lideri Prodi içinse zafer anlamına geleyordu.”

Hükümet krizinin yaşandığı bir başka Avrupa ülkesi ise Avusturya sevgili dinleyenler. Ülkede aşırı sağcı Özgürlükçü Halk Partisi milletvekillerinin büyük çoğunluğu eski başkan Jörg Haider’in yeni kurduğu Avusturya’nın Geleceği İçin İttifak partisine geçiş yaptı. Başbakan Schüssel aşırı sağcılarla koalisyonu sürdürmek istediğini söyledi ancak Yeşiller ve Sosyalistler erken seçimlere gidilmesinde ısrar ediyor. Alman Süddeutsche Zeitung’un konuyla ilgili yorumu:

„Avusturya’da Sosyaldemokratlarla muhafazakarların 1945 yılından beri sürdürdüğü koalisyon Haider ve partisinin bir numara olması yardım etti. Haider’in şimdi kurduğu Avusturya’nın Geleceği İçin İttifak Partisi de sadece iktidarda kalmaya hizmet ediyor. Partinin programına bakıldığında, Başbakan Schüssel’in Halk Partisi’ne yardımcı olup, ona destek çıkmayı hedeflediği görülüyor. Bu partinin Avusturya’ya yararı olmayacak.“

Avusturya’daki hükümet krizinden Almanya’daki hükümet krizine geziyoruz. Başbakan Schröder’in AB’nin Çin’e uyguladığı silah ambargosunu kaldırması yönündeki çabalarına son tepki Dışişleri Bakanı Fischer’den geldi. Düsseldorf’da yayımlanan Handelsblatt gazetesinin yorumu:

„Başbakan Schröder Çin’e silah ambargosunun kaldırılması konusunda yalnız kaldı. Schröder’in partisi Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon ortağı Yeşiller’in meclisteki gruplarının karşı çıkması sonrasında Dışişleri Bakanı Fischer de bu konuda şüpheleri olduğunu açıkladı. Bu durumda ön plana çıkan soru, ‚Neden Schröder’in bu konuda ısrarcı davrandığı.“

Neue Westfaelische gazetesi ise Fischer’in silah ambargosuna karşı çıkmasının arkasında bir taktiğin gizli olduğunu savunuyor:

„Çin konusunda görüş ayrılığı yaşanıyor. Sosyal Demokrat Parti’ye geçmişten beri oy veren seçmenlerin silah sanayini desteklemediği biliniyor. Bunu Fischer de çok iyi biliyor. Başbakan inatçı tavrını sürdürürse partisi cezalandırılacak koalisyon ortağı Yeşiller değil, Yani Fischer Çin’e silah satışını stratejik hesaplar yüzünden frenlemek istiyor.“

Basın özetlerimizde yer vereceğimiz son konu ise Papa 2. Jean Paul’ün ölümüyle gündeme gelen yeni papa tartışmaları. Südkurier gazetesi yeni Papa’dan beklentileri mercek altına almış:

„Yeni Papa’nın cömert, değerlere bağlı, toleranslı, iyi bir yönetici ve iyi bir bir din adamı olması isteniyor. Katolikleri bir çatı altında toplaması ancak dünyanın geri kalanıyla da iyi geçinmesi isteniyor. Bu özellikleri ölümlü bir insanın yerine getirmesi mümkün değil.“