1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.02.2008 - Alman basınından özetler

Baha Güngör, Meltem Karagöz6 Şubat 2008

06.02.2008 tarihli Alman gazetelerindeki yorumlarda Ludwigshafen'daki yangın faciasından sonra alevlenen spekülasyonlar karşısında siyasetçilerden ve toplumdan itidalli davranma yönünde çağrılar ön plana çıkıyor.

https://p.dw.com/p/D35v
Fotoğraf: dpa

Ludwigsafen kentinin bulunduğu Rheinland Pfalz eyaletinin başkenti Mainz'ta yayımlanan Allgemeine Zeitung gazetesi, tartışmada sağduyu ile hareket edilmesini istiyor:

"Yangın faciasının ardından spekülatif açıklamalar aldı başını gidiyor. Ancak öncelikle sakin olmak gerekiyor. Uzmanlar bütün ipuçlarını en ince ayrıntıya kadar araştıracak. Gerçekten olay bir kundaklama sonucu meydana geldiyse bu da saptanacak ve polis suçluları bularak olayın ardında yabancı düşmanlığının bulunup bulunmadığını ortaya çıkaracak. Bu ortamda öncelikle siyasetçilerin sağduyu ile hareket etmeleri şart. Şu an için önemli olan, Almanların ve Türklerin dayanışma içine girmeleridir. Şayet Türk milliyetçileri bu faciadan pay çıkararak Almanya'ya ve Almanlara yönelik tahriklerde bulunurlarsa bu çok kötü sonuçlara yol açabilir."

Bölgenin bir diğer güçlü yayın organı Rhein-Neckar-Zeitung gazetesi, yorumunda, Türk uzmanların Ludwigshafen'a gönderilmesini yersiz buluyor:

"Eyalet Başbakanı Kurt Beck’in, durup dururken yangının yabancı düşmanı çevreler ile bağlantılı olmadığını açıklamasından sonra küçük görgü tanıklarının ifadeleri karşısında hata yapmış olabileceğinin farkına varmış olmalı. Şimdi Almanya, Türk medyası tarafından sanık sandalyesine oturtuldu. Başbakan Erdoğan'ın 'yeni bir Solingen yaşamak istemiyoruz' demesiyle Almanların olaydan duyduğu üzüntünün kabul görmemiş olmasından öte suçlamaların hedefi olarak Almanya gösterildi. Erdoğan'ın açıklaması canımızı acıtıyor. Bunun ötesinde Almanya'ya Türk uzmanları gönderme kararı, dolaylı olarak Alman uzmanların çalışmalarına güven duyulmadığının bir göstergesi. Umudumuz, olayın tamamıyla aydınlatılması ve Erdoğan'ın şüphesinin şüphe olarak kanıtlanması."

Almanya'nın en yüksek tirajlı bölgesel gazetelerinden Westdeutsche Allgemeine Zeitung, Almanya'daki Türk toplumunun temsilcilerinin Türk medyasının ortamı sakinleştirici açıklamalarının önemini ortaya çıkarıyor ve Türk uzmanların gönderilmesinin doğru olduğu görüşünü savunuyor:

"Dokuz Türkün bir kaza sonucu değil de ırkçı bir saldırı sonucu ölmüş olabileceklerini düşünmek dahi tüyler ürpertici. Gerçekten böyleyse bu olay Federal Almanya'yı çok sarsar. Bu sarsıntıları 90'lı yıllarda Almanya Solingen ve Mölln'de ırkçıların kundaklaması sonucu meydana gelen yangın facialarının ardından da yaşamıştı. Alman polisinin 50 kişilik bir araştırma komisyonu kurma kararı ve bu komisyona Türk uzmanların da katılması çok doğru. Türk uzmanlar hem Türkler arasında araştırmalar yapabilirler, hem de Türk toplumunu sakinleştirebilirler. Onların sayesinde Alman makamları da olası bir aşırı sağcı saldırıyı örtbas etme gibi bir niyetleri olmadığını kanıtlarlar. Türk gazetelerinin aksine Türk toplumunun temsilcilerinin ortamı sakinleştirmeye yönelik açıklamaları çok önemli."

"Neue Osnabrücker Zeitung" gazetesindeyse Ludwigshafen’deki yangınla ilgili şu yoruma yer verilmiş:

“Yetkililerin şimdiye kadar elde ettiği sonuçlar, yangının bir sabotaj yüzünden çıktığı sonucuna varmak için yetersiz. Polisin olayı araştırmak için 50 kişilik özel bir komisyon oluşturması yerinde bir karar. Türkiye’nin isteği doğrultusunda, bu ülkeden gelecek uzmanlarında soruşturma grubuna dahil edilmesi de faydalı olacaktır. Çünkü bu şeffaflık sayesinde, Türkiye’de zihinlerde oluşabilecek “Alman polisinin bir ırkçı saldırıyı örtbas edebileceği” düşüncesi ortadan kalkacaktır. Türk bulvar gazeteleri daha şimdiden bazı komplo teorileri üretmeye başladılar bile. Ancak üzücü olan Ankara yönetiminin durumu sakinleştirip olaya sağduyulu yaklaşmak yerine, Alman yetkililere soruşturma sırasında itinalı davranmaya çağırmasıdır. Bu gergin olan mevcut durumu daha da zora sokuyor.”

“Süddeutsche Zeitung”

gazetesinin yorumunda da politikacılar sağduyulu davranmaya çağrılıyor:

"Ludwigshafen’deki yangının arkasında ırkçı bir saldırı olduğu düşüncesi şimdilik sadece bir rivayet. Şayet bu yöndeki şüphelerin doğru olduğu ortaya çıkarsa, o zaman olayın üzerine kararlılıkla gidilmeli. Ancak Ludwigshafen ve Berlin’deki politikacılar, yaptıkları her türlü açıklamanın Türkiye’den de duyulduğunu unutmamalı. Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, yaptığı son açıklamada Müslümanların Almanya’nın parçası olduğunu söyledi. Doğrusu bu. Schaeuble bu sözleri Ankara’da söyledi, ancak şimdi de aynısını Ludwigshafen de tekrarlamak durumunda. "