05.10.2011- Avrupa basınından özetler

Rusya Başbakanı Vladimir Putin tarafından ortaya atılan ve eski Sovyet Cumhuriyetleri'nin de dâhil olacağı bir "Avrasya Birliği" kurulması önerisi Avrupa basınında etraflı bir şekilde ele alınıyor. Hollanda'dan de Volkskrant gazetesinde öneriyle ilgili şu satırları okuyoruz:

"Vladimir Putin'in '20'inci Yüzyılın en büyük felaketi' olarak tanımladığı 1991'deki Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana Rus politikacılar sürekli olarak yeni iktidar araçlarının arayışında. Bu devâsa bölgeyi gerek siyasi gerekse ekonomik olarak kontrol altında tutmayı amaçlıyorlar. Bugüne kadar bu emellerinde pek başarılı oldukları söylenemez. Sovyetler Birliği'nin halefi konumundaki Bağımsız Devletler Topluluğu da bu amaca hizmet edemedi. Çünkü bu birlik, ta en başından beri bir tezatlar yumağı görünümündeydi. Ancak Rusya'nın Kazakistan ve Belarus ile giriştiği ve Kırgızistan ile Tacikistan'ı da içine alması planlanan yeni işbirliği modeli ilk meyvelerini vermeye başlamışa benziyor. Ticari engellerin kaldırılması sadece ekonomiyi canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda eski Sovyet ekonomileri arasındaki bağlantıyı da yeniden tesis edecektir."

Torino merkezli sol-liberal İtalyan gazetesi La Stampa da aynı konuya değindiği yorumunda, Putin'in "Light Sovyetler Birliği" kurmaya çalıştığını savunuyor:

"Putin yeniden Kremlin'in zirvesine çıktığında, görev süresini 2024 yılına kadar uzatmanın yollarını arayacaktır. Bunu başardığı takdirde 'ömür boyu devlet başkanı' olarak kalmayı da garanti altına almış olacak. Siyasi açıdan bir liderin kendine bu kadar uzun bir ömür biçmesi, Stalin'i ne kadar da andırıyor! Putin, Minsk'ten başlayarak Asya'nın merkezine kadar uzanan bir yapılanmayla bir nevi Sovyetler Birliği'nin 'light' sürümünü hayata geçirmeyi planlıyor."

Avrupa basınında son olarak Ortadoğu'daki barış arayışlarına dair bir yorum aktarıyoruz. Fransız Le Monde gazetesi şu saptamayı yapıyor:

"Peygamberler diyarı Ortadoğu'da herşey ne yazık ki beklendiği gibi ilerliyor! ABD, bağımsız bir Filistin kurulması yönündeki talebe karşı çıkarak önemli bir fırsat kaçırdı. Şimdi de dürüst bir arabuluculuğun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmiyor. Hâlihazırda hem İsrail hem de Filistin tarafı, diğerine doğru bir adım atmaya yanaşmıyor. Aksine, hemen her hafta, hatta her gün çözümden bir adım daha uzaklaşılıyor. İsrail'in izlediği yerleşim politikası da tek yönlülük ve bencillik açısından âdeta bir şaheser konumunda. Önümüzdeki ay ve yıllarda iki devletli çözüme ulaşılması giderek daha uzak bir ihtimal hâline dönüşecektir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Murat Çelikkafa

Editör: Ayhan Şimşek