1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.08.2009 - Avrupa basınından özetler

5 Ağustos 2009

Filistinli El Fetih grubunun kongresi, İran'daki gelişmeler ve devlet başkanlığı seçimleri öncesi Afganistan'daki durum, Avrupa gazetelerinden derlediğimiz yorum özetlerinde öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/J3zq
Fotoğraf: AP

Avrupa gazetelerinden derlediğimiz basın özetlerine İspanyol El Pais gazetesinde yayınlanan ve Beytüllahim'deki El Fetih kongresini konu alan yorumla başlıyoruz:

“El Fetih, 20 yıldır ilk kez genel kongre yapıyor. Kongre neden şimdi yapılıyor? Daha fazla ertelenemezdi de ondan. Çoktan Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olmalarına rağmen Faysal Hüseyni ve Yaser Arafat hâlâ merkez komitesinin resmi liderleri sayılıyor. Bu da El Fetih hareketinin nasıl körelmiş olduğunu gösterir. El Fetih ya kendini yenileyecek, ya da kaybolup gidecek. ABD Başkanı Barack Obama, mayıs ayında Mahmud Abbas’tan, İsrail ile siyasi uzlaşmanın şartlarını yerine getirmesini istemişti. Bunu yapabilmesi için Filistin liderinin önce partisine çeki düzen vermesi gerekir. El Fetih, köklü değişim geçirmedikçe, bir zamanlar gördüğü itibara yeniden kavuşamaz.”

Fransız gazetelerinden Liberation’dan aktaracağımız yorum ise İran’daki gelişmeleri konu alıyor:

“İran’ın iktidar sahipleri son derece karışık bir oyun oynuyor ve bütün belirtiler, rejimde çatlakların ortaya çıktığını gösteriyor. Ruhanî lider Ayetullah Ali Hamaney'in hileli seçimi ve himayesindeki kişinin yeniden seçildiğini tescil etmesi, İran’ın dinî temellerini zorlu bir sınavdan geçirmişti. Aslında ruhanî liderin, dünyevî siyasete karışmayacak kadar her şeyin üzerinde olması gerekirdi. Hamaney, tercihini ortaya koymakla ruhban sınıfındakileri de karşısına almış oldu.”

İran’daki radikalleşmeden Bush dönemini sorumlu tutan Fransız gazetesi La Montagne’nin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“İran’ın ve genel olarak Ortadoğu’nun radikalleşmesi, Bush’lu yıllarda işlenen hatalar yüzünden ödemek zorunda olduğumuz bedeldir. Amerikalılar, sürekli hakaretleriyle, aşağılanmışlık duygusu içindeki siyasi zümrenin iktidara gelmesine yardımcı oldular. İranlılar ise, kendileri için tarihî önemdeki Obama kartını çok kötü oynadılar. ABD Başkanı’nın yeni bir başlangıç için uzattığı elden yararlanabilirlerdi. Barışı savaşa tercih etme imkânlarını değerlendirebilirlerdi. Ama önlerindeki çifte siyasî ve dinî iktidar engelini aşamadılar.”

Avusturya’nın başkenti Viyana’da yayımlanan Der Kurier gazetesi, dinî otokratik rejimin İran’a çok şey kaybettirdiğini yazıyor:

“Reform yanlısı olmasına rağmen rejimi yıkmayı aklından bile geçirmeyen muhalefet bile, iktidardakilerin seçim akşamından bu yana kendilerine verdikleri kadar zarar veremezdi. Milyonlarca İranlının hayranlık duyduğu Ahmedinejad’ın hilesiz oylamayla ikinci turda yeniden seçilmesine kimse ses çıkaramazdı. Yönetimden memnun olmayanlar aslında baştakilerin rejimi kurtarmak için mutlaka yapmak zorunda olduklarından farklı bir şey istemiyor. İstenen de eğitimli İranlıların içlerine kapanmaktan ya da ülkeyi terk etmekten alıkonması için kişi hürriyetlerinin genişletilmesinden başka bir şey değil.”

Devlet başkanlığı seçiminin yaklaştığı Afganistan’da Taliban’ın oylamayı sabote etmek için başlattığı saldırılara İtalyan La Stampa gazetesi şu satırlarla değiniyor:

“Bombalı saldırılar, suikastlar, adam kaçırmalar. Taliban milisleri, oylama tarihi yaklaştıkça savaşın dozunu artırıyor. Amaç, sandığın önünü kapatmak, halkın seçime katılması için gerekli olan güven ortamını sabote etmek. Taliban aynı zamanda kadınları masum kurban yapmakla da günlük hayatı terörize ediyor. Devlet başkanlığı seçiminin yaklaştığı şu günlerde savaş haberleri yeniden alışkanlık haline geliyor.”

Fransız Le Monde gazetesinin aynı konudaki yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Kâbil yönetimi ve devletler camiası, yaklaşık bir yıldır taarruzun kayıplarını azaltmaya çalışıyor. Hava saldırılarını azaltıp bazı bölgelerde kalkınmayı teşvik ediyorlar. Keşke 2002’den beri böyle bir senaryo uygulansaydı. Şimdi, henüz emekleme devresindeki yeni stratejiyle Taliban’ın aktifleşmesi arasındaki yarışa tanık oluyoruz. Devletler topluluğu, ekilen tohumların baş vermesi için seferberlik durumunu muhafaza ettiği sürece Taliban’ın yeniden güçlenmesi mutlaka felaket olmaz.”


Derleyen: Ahmet Günaltay


Editör: Murat Çelikkafa