1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0503 Presseschau II

Meltem Karagöz5 Mart 2009

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Darfur’da savaş ve insanlık suçu işlemekle itham ettiği Sudan Devlet Başkanı El Beşir hakkındaki tutuklama kararı bugünkü Avrupa basının ağırlık verdiği yorum konusu.

https://p.dw.com/p/H658
Fotoğraf: Bilderbox

Fransa’nın başkenti Paris’te yayımlanan La Croix gazetesi Sudan Devlet Başkanı El Beşir hakkındaki tutuklama kararını şöyle yorumluyor:

“Kamboçya’daki Kızıl Kmerler’in eski yöneticileri hakkında görülen dava ve Lahey’deki Lübnan için kurulan özel mahkeme, (…) uluslararası hukukun sadece kara kıta Afrika’ya bakmadığını gösterdi. Sudan Devlet Başkanı El Beşir’e yönelik soykırım suçu somut kanıtlara dayandırılmadı. Şimdi savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten ceza alıyor. Bu da uluslararası yargının gerçeği bulmak için (…) ne denli titiz çalıştığının göstergesidir. Şimdiyse sıra güçlü devletlerin siyasi ve askeri suçlarından sorumlu tutulup yargılanacağı günü beklemeye kaldı. Zira uluslararası mahkemelerin tam meşruiyete kavuşabilmesi için buna ihtiyaç var.”

İtalyan La Stampa gazetesinin Sudan Devlet Başkanı hakkındaki tutuklama kararıyla ilgili yorumundaysa şu satırlar dikkat çekiyor:

“Bu uzun ve sancılı sonuçlar doğuracak siyasi bir bale gösterisinin ilk figürleri. Çünkü şimdi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin güvenirliği Ömer El Beşir’in tutuklanmasına bağlı. Aralarında 30 Afrika ülkesinin de bulunduğu 108 devleti temsil eden mahkeme, sadece evrak inceleyen bir mekanizma olmayıp, eyleme geçebileceğini de ispatlamak durumunda. Uluslararası toplumun mahkemeye güvenmesi ve kararlarını destekleyebilmesi için ikna edilmesi gerekiyor.(…) En azından Sudan Devlet Başkanı’na yönelik suçlama listesi, onu ömrünün geri kalanı için parmaklıklar arkasına gönderecek kadar uzun.”

Sol liberal eğilimli İspanyol El Pais gazetesinin yorumundaysa tutuklama kararıyla birlikte Afrika’nın bir sınavla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor:

“El Beşir’in mahkemeye çıkarılması uluslararası sıkı işbirliğiyle mümkün. Zira uluslararası mahkemenin kararlarını uygulayacak uluslararası bir polis gücü yok. Sudanlı zorba, ülkesinde salınmaya devam ederken, çok bilmiş tavırlarla BM’yi eleştiriyor. Lahey’deki karar Afrika için bir sınavdır. Afrikalı liderlerin, ülkesini kısmen mezarlığa çeviren bu diktatörü desteklerken yüzleri kızarmadı. Afrika Birliği tıpkı Arap Birliği gibi yıllardır Darfur’da işlenen suçlara seyirci kalıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurucu üyeleri arasında 30 Afrika ülkesinin yer aldığını göz önünde bulundurursak, karşı karşıya olduğumuz durumun üzücü olduğunu teslim etmemiz gerekir.”

İsviçre’nin Zürih kentinde yayımlanan Zürcher Zeitung gazetesinde aynı konuyla ilgili şu değerlendirme yapılıyor:

“İsnat edilen suçlar arasında soykırım olmasa da, mahkemenin verdiği tutuklama kararı El Beşir ve onun cani rejimi için bir felakettir. Hartum yönetimi sadece Darfur’daki toplu katliam ve etnik tehcirden değil, güvenlik birimlerinin Sudan’ın güneyindeki Nuba Dağları’nda işlediği suçlardan da sorumludur. El Beşir şimdi yandaşlarından ona destek veren işbirliği gösterileriyle cesaret toplasa da şunu unutmamalı: Darfur'daki savaş, bu cani diktatörün son iktidar günlerine geldiğini gösterir. Tutuklama kararı sonun başlangıcıdır ve bu da yeni Sudan için hayırlı olacaktır.”