1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0501 Presseschau 2

5 Ocak 2012

Avrupa basınında bugün Almanya Cumhurbaşkanı üzerindeki istifa baskısının artması, Macaristan ile Avrupa Birliği arasındaki gerginlik ve ABD'deki başkanlık yarışı ağırlıklı olarak işleniyor.

https://p.dw.com/p/13ehG

Bulgaristan'dan sol liberal Sega gazetesi bugünkü sayısında, bir iş adamından kredi aldığının ortaya çıkmasının ardından, bu konuyla ilgili haberi yayımlamaması için bulvar gazetesi Bild'e baskı yaptığı öğrenilen Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'e yönelik eleştirileri ele alıyor. "Başbakan Merkel'in cumhurbaşkanlarından yana şansı yok" başlığını taşıyan yorum şöyle:

"Christian Wulff'un yarım yamalak sözlerle açıkladığı kredi hikayesi, Cumhurbaşkanı'nın genel yayın yönetmenlerini ve yayımcıları telefonda tehdit etmesi nedeniyle, Alman kamuoyunu kızdıran bir olay haline geldi. Cumhurbaşkanlığı skandal niteliğindeki olay hakkında ‘özel görüşmelerin ifşa edilmeyeceği' gerekçesiyle yorum yapmayı reddediyor ve aslında böylece suçu belli ediyor. Şayet Wulff görev süresi sona ermeden istifa etma kararı alırsa, bu, Başbakan Merkel'in cumhurbaşkanları konusunda yaşadığı şanssızlığın devamı anlamına gelecek. Eski Cumhurbaşkanı Horst Köhler de Almanya'da birçoklarını şaşırtan bir kararla istifa ederek, Başbakan Merkel'i 2010 Mayıs'ında terketmişti."

Fransa'dan Katolik La Croix gazetesi bugünkü sayısında, Avrupa Birliği ve Macaristan arasında artan gerginliği masaya yatırıyor. Gazete, Macar hükümetinin Macaristan Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kısıtlayan bir yasa çıkarması nedeniyle Avrupa Birliği Komisyonu tarafından eleştirilmesini şöyle değerlendiriyor:

"Macaristan yedi yıldır Avrupa Birliği üyesi. Avrupa Birliği bu konuda uyanık olmalı. Zira Avrupa Birliği'nin güvenilirliği, inandırıcılığı sözkonusu. Bu inandırıcılık zaten ekonomi politikalarındaki görece çaresizlik nedeniyle zedelenmişti. Avrupa Birliği barış ve özgürlük değerlerine sahip, demokratik ve çoğulcu bir toplumun yaratılması için taşıdığı sorumlulukları yerine getirmeli. Avrupa Birliği’nin, kendisine sadık kalması için ve Viktor Orban hükümetine isyan eden Macarları desteklemek için bunu yapması şart."

Avusturya’dan Die Presse ise bugünkü sayısında ABD’deki başkanlık yarışı sürecini ve Cumhuriyetçilerin Obama’nın karşısında yarışacak aday için ön seçim çalışmalarını ele alıyor:

"Amerikalıların yarısından fazlası Başkan'ın yönetim tarzından memnun değil. Sağlık reformunın dışında -ki o da herkes tarafından tamamen kabul görmüş değil- kitleleri büyüleyen bu hipnozcu, icraatlarının devamını getiremedi. Barack Obama’nın kasım ayındaki seçimlerde bu göreve tekrar seçilememesi, tıpkı üzümün hasat zamanında olgunlaşması gibi olgunlaşıyor. Ancak koşullar henüz tamamen sağlanmış değil. Çünkü Cumhuriyetçiler şimdiye dek tarlaya hasatı biçecek, ikna edici bir kişi gönderemedi. Obama ne kadar zorlanasa da, aylardır seçim mücadelesi veren Cumhuriyetçi Parti’nin yedi adayından çoğunu hiç sorun yaşamadan ortadan kaldırabilir."

Çek Cumhuriyeti'nden muhafazakar Lidove Noviny gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Cumhuriyetçiler uzun yıllardan bu yana ilk kez bu kadar çok daldan dala atlanılan bir adaylık sürecini yaşıyor. Iowa eyaletinde yapılan kamuoyu yoklamalarında, mayıs ayından bu yana yedi farklı aday birinci çıktı. Burada hata kararsız seçmenlerde aranmamalı. Tam tersine sorun, adaylarda. Cumhuriyetçiler birleştirici bir gücün ve gerçekten güçlü bir şahsiyetin eksikliğini çekiyor. Yüksek işsizlik oranlarına bakıldığında başka koşullar altında yeniden bu göreve seçilme konusunda hiçbir şansı olmayan Barack Obama, işte bu nedenlerden ötürü Beyaz Saray’daki görevini müdafaa edebilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ercan Coşkun