1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

4 Kasım 2009

Bugünkü Alman gazetelerinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın dün Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşma ile Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus’un, Lizbon Antlaşması’nı onaylaması, öne çıkan başlıca konular.

https://p.dw.com/p/KO4T
Fotoğraf: AP

Frankfurter Rundsschau gazetesi Angela Merkel’in Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşmayı yorum sütunlarına taşıyor. Gazete Merkel'ın konuşmasını övüyor. Yorum şöyle:

"Merkel Amerikan halkına yaptığı parlak konuşmasında iklimin korunması konusundaki sorumluluklarını hatırlattı. Merkel’ın iklimin korunması çağrısı kamuoyuna ulaştı mı bilinmez ama Başbakan her halükârda Atlantik ötesi ilişkileri 'olması gereken' bir noktaya getirdi: Bu önemli müttefike övgüler yağdırıp teşekkür ederken, taleplerde bulunarak ona sorumluluklarını hatırlattı.“

Stuttgarter Zeitung'un aynı konuyla ilgili yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Angela Merkel’in, ABD’deki başkanlık seçimlerinin yıldönümünde Kongre’nin iki kanadında tarihi bir konuşma yapmanının tadını çıkarması, Başkan Obama ile ilişkisi açısından hiç de fena olmadı. Başbakan, Almanlar’ın kapıldığı, 'Obamania' diye tanımlanabilecek hayranlık akımına kapılmadı, ancak Obama'ya güvendiğini gösterdi. Beyaz Saray, Merkel’le çok da sıkı fıkı olmayan bir iş ilişkisine sahip olunacağını çok iyi biliyor. Ancak Başkan Obama’nın, kendisine yapılan tezahüratlardan çok böyle ilişkilere ihtiyacı olduğu kesin.“

Weiden’da yayımlanan Der neue Tag, aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Başbakan, Amerikalılar’ın Almanlar’ın hangi konularda onların yanında olduğunu bilmesini açık ve net biçimde sağladı. Merkel, Avrupalılar için Amerikalılar’ın önemli konularda üzerine düşen görevleri, sorumlulukları yerine getirmesinin ne kadar önemli olduğunu belirtti. Merkel herşeyin çok hızlı biçimde unutulduğu bir dünyada, dürüst ve samimi davranarak, ABD’nin iki Almanya’nın birleşmesinde gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür etti. Başbakan bunun için alkışı haketti. Üstelik sadece ABD’nde değil, Almanya’da da.“

Bugünkü gazetelerde geniş yer bulan bir başka konu ise AB’nin geleceğini şekillendirecek Lizbon Antlaşması’na uzun süredir muhalefet eden Çek Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus’un, Brüksel'den kopardığı bazı tavizler ve Çek Anayasa Mahkemesi'nin onay kararının ardından antlaşmayı dün imzalaması. Rhein-Zeitung konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Avrupa’nın ne kadar güçlü ve tek vücut hale geldiği, bundan böyle ilk aşamada Birlik üyesi ülkelerin siyasi istekliliğine bağlı olacak. Lizbon Antlaşması’nın imzalanması için ortaya konan mücadele, Avrupa’nın uyum sürecinin bir süreliğine sona erdiğini göstermiş oldu. 27 üyeli Birlik'te politik olarak daha da derinleşilmesini sağlamak, görünen bir zaman diliminde zaten mümkün değil. AB’nin buna ihtiyacı da yok. Avrupa, Lizbon reform çalışmasıyla, kendisine ekonomik açıdan elzem olan ağırlığı kazandıracak politik rol için gerekli zemini sağladı."

Darmstädter Echo gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"Lizbon Antlaşması'nın zorlu onay süreci nedeniyle, AB'nin en büyük sonuncu reformunda sergilenin güç gösterisinin, bir kez daha sergileneceğini düşünmek neredeyse imkansız. Ancak AB kurulduğu 1957'den bu yana kendisine şüpheyle bakanları ya da eleştirenleri cezalandırırken, politik ve ekonomik olarak istikrarlı bir ittifak olma yönünde gelişti. Ne basit bir devletler topluluğu, ne de daha karmaşık bir federal yapı olduğunu gösterdi. Avrupa'da çekici ve büyüleyici bir güç haline geldi. Bu başarılı tarihin nasıl devam edeceğine gelecek nesiller karar verecek."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa