1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

4 Haziran 2012

Suriye anlaşmazlığı, Mübarek’in ömür boyu hapse mahkum edilmesi ve İngiliz Kraliçesi'nin tahta çıkışının 60'ıncı yıldönümü Avrupa basınından seçtiğimiz yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/157dW
Themenbild Presseschau
PresseschauFotoğraf: Fotolia

Dernieres Nouvelles d'Alsace adlı bölgesel Fransız gazetesi, Suriye anlaşmazlığında büyük güçlerin rolünü irdelediği yorumunda şu görüşleri yer veriyor:

“Suriye, reel politikaların kanlı bir biçimde deneme tahtası yapıldığı bir ülke. Suriye hem doğal gaz temininde, hem de ticaret gemilerinin sevkiyat rotalarının güvenliği açısından Batılı ülkeleri huzursuz eden kriz bölgelerinden sadece birini oluşturuyor. Ancak bu 'düzensizlik', dünyanın fabrikatörü konumunda olan Çin’i de rahatsız ediyor. Kremlin’in izlediği reel politika, eli kana bulanmış bile olsa Şam rejiminin desteklenmesi. Arka planda tabii başka düşünceler de var: Eğer NATO, Avrupa’daki füze kalkanı projesinde dayatmamış olsaydı, Rusya o takdirde Suriye konusunda daha esnek davranabilirdi. Pekin açısından ise Suriye anlaşmazlığına yoğunlaşan Amerikalılar ve Avrupalılar, ekonomi ve para politikalarında Çin'e yönelttikleri suçlamaları geri plana atmış görünüyorlar.” 

Hollanda gazetesi de Volskrant, Mısır’da devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in ömür boyu hapse mahkûm edilmesini yorum sütunlarına almış. Yorum, özetle şöyle:

“Mısır’da Enver Sedat’ın öldürülmesinden sonra iktidara gelen Hüsnü Mübarek, onun politikalarını devam ettirdi. İsrail ile soğuk barış dönemini muhafaza ederek, ABD’nin desteğini garantiledi. İçeriye, özellikle Müslüman Kardeşler örgütüne karşı baskılar ise devam etti. Mübarek’i istikrarın anahtarı olarak gören Batılı hükümetlerin, diplomatların, hatta turistlerin onunla bir sorunu olmadı. Şimdi Mübarek’in ömür boyu hapse mahkûm edilmesi, işbirlikçilerine ise dokunulmaması çok sayıda Mısırlıyı öfkelendirdi. Kaderin kötü bir cilvesi olarak bir ülkede diktatörlerin ardından nadiren aydınlanmış liderler iktidara gelebiliyor; çoğu kez diktatörleri sadece yeni diktatörler izliyor.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung, Hüsnü Mübarek’in ömür boyu hapse mahkum edilmesinin doğurabileceği sonuçları şu satırlarla yorumluyor:

“Mısır’da başkanlık seçimlerinin ikinci turuna kadar geçecek iki haftalık sürede hangi adayın Mübarek’in mahkumiyetinden daha fazla yarar sağlayacağı belli olacak. Askerlerin desteklediği aday Ahmed Şefik, bu kararın bir dönüm noktası ve yeni bir düzenin başlangıcı olduğunu söylüyor. Ancak altı polis memurunun serbest bırakılmasından rahatsız oluyor, çünkü bu durum, eski rejimin ‘devrim’e ve özgür seçime rağmen yıkılmadığı şüphesini güçlendiriyor. Muhammed Mursi, bu durumu seçim kampanyasında kullanacaktır. Müslüman Kardeşler üyesi olarak yıllarını Mübarek’in zindanlarında geçirmiş Mursi’nin öz yaşam öyküsü ona avantaj sağlayacaktır. En azından inandırıcılık açısından Mursi, bir zamanlar Mübarek’in gözdesi olan Şefik’e büyük bir üstünlük sağlayacaktır.”

İspanyol sağ liberal El Mundo gazetesinden seçtiğimiz yorum ise İngiltere Kraliçesi İkinci Elisabeth’in tahta çıkışının 60'ıncı yıldönümüne odaklı. Gazete şu görüşleri savunuyor:

“Tarihçiler İngiltere Kraliçesi İkinci Elisabeth’in ‘Büyük Elisabeth’ olarak tarihe geçeceği konusunda hemfikirler. Kraliçe bu unvanı tahttaki 60'ıncı yılında gerçekten hak etti. İngilizlerin yüzde 80’i Kraliçe’den memnun. Bu da görevlerini hep vakarlı bir biçimde yerine getiren Kraliçe açısından parlak bir bilanço. İngiliz Monarşisi bir dizi aile içi skandalla sarsılmış olsa bile Kraliçe’nin imajı sürekli sağlam kaldı. İkinci Elisabeth, İngiliz halkının onur duyduğu birlik ve bütünlüğün en iyi sembolü olarak algılanıyor.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun