1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

4 Mayıs 2012

Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ABD-Çin ilişkileri öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/14phx
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri, ABD-Çin ilişkileri ve Ukrayna’daki Avrupa Futbol Şampiyonası’nı boykot çağrıları bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorum konuları.

Bağımsız Fransız gazetesi Le Monde, pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda kozlarını paylaşacak olan adaylardan Nicolas Sarkozy ile François Hollande arasındaki televizyon düellosunu yorumluyor:

“21’inci yüzyılın başında Fransa’yı yönetmek isteyen her iki adayın da değişen dünya ile ilgili tek bir söz etmemiş olmaları çok üzücü. Bundan 15, 20 yıl önce de yapıldığı gibi gerçekliğin dışında bir tartışma yürüttüler. Hâlbuki program ve tasarılarıyla, Batı egemenliğinin sona erdiği ve dünyanın ağırlık noktasının Asya’ya kaydığı dönem arasında bir bağ kurmaları gerekiyordu. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin gelişmekte olan gücünü geriye döndürmek mümkün değil. Seçim mücadelesinde ise muazzam bir geçiş sürecinin içinde bulunduğumuz gerçeği tamamen unutuldu. Siyasette yanılsamaları beslememek ve geriye bakmamak gerekiyor.”

Le Republique du Centre adlı Fransız gazetesi ise merkez siyasetçi François Bayrou’nun, Pazar günü yarışacak Sosyalist aday Hollande’a oy vereceğini açıklamasını yorumluyor:

“Dürüst olmak gerekirse, bunu hesap edememiştik. François Bayrou’nun günün birinde işe yaramaz ‘ne o, ne bu’ siyasetinden vazgeçeceğini beklemiyorduk. Ama sonunda o bunu yaptı ve ikinci tura üç gün kala görevdeki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e bir tekme atmış oldu. Aslında François Bayrou ikili bir bahse girmiş oldu: Böylece Nicolas Sarkozy’nin Pazar günü kaybetmesini ve iktidardaki Halk Hareketi Birliği’nin dağılmasını hesap ediyor. Hümanist ve cumhuriyetçi yönelimleri olan bir sağ merkezin yeniden şekilleneceğini ve tecrit olmaktansa burada önemli roller üstlenebileceğini düşünüyor.”

Macaristan’da hükümete yakınlığıyla bilinen Magyar Namzet gazetesi ise Ukrayna’da yapılacak 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı boykot etme çağrılarını eleştiriye tutuyor:

“Bu kabul edilemez bir durum ve sporun da işin içine girdiği Soğuk Savaş dönemini hatırlatıyor. Ayrıca Pekin’de bir Olimpiyat, Güney Afrika’da bir Dünya Futbol Şampiyonası ve son olarak Bahreyn’de Formula 1 yarışının düzenlendiği ve Katar’da bir dünya futbol şampiyonası yapılacağı düşünülecek olursa, Ukrayna’ya insan haklarını ihlal etme ve kamu güvenliğini sağlayamama suçlamasında bulunmak uygunsuz ve ikiyüzlüce bir tutum. Ukrayna’ya yönelik her tür boykot ve cezalandırmanın bu ülkeyi mantıken Doğu’ya ve Rus Ordusu’na doğru yönelteceğini akıl edemeyen jeopolitik öngörüsüzlükten söz etmeye bile gerek yok.”

Avusturya'dan liberal Der Standard gazetesi Çin’den firar ederek ABD’ye sığınan insan hakları eylemcisi Çen Guangçeng’in durumu üzerinden iki ülke arasındaki ilişkileri yorumluyor:

“Ne Amerikalıların ne de Çinlilerin muhalif siyasetçi nedeniyle açık bir çatışma yaşamaya niyeti var. Konu ile ilgili başkent Pekin’de gerçekleşen zirveden çıkan sonuç bu. Ne var ki reel politiğin tüm gereklerine rağmen, Çin-Amerikan ilişkilerinin siyasi kırılma noktasının vatandaşlık ve insan hakları olduğu ortaya çıkıyor. Temel sorular şunlar: Amerikalılar bağışlayıcı olmaya ne kadar hazır? Buna karşılık Çinliler konuyla ilgili sert tutumlarını yumuşatmayı ne kadar istiyor? Çen için pragmatik bir çözüm bulunsa bile bu sorular varlığını sürdürmeye devam edecek. Her iki gücün hazır yanıtları ise yok. Hele hele ABD'de başkanlık seçimleri ve Çin’de iktidarın el değiştirdiği düşünülecek olursa bu sorulara bir sonraki insan hakları eylemcisi sınavına kadar da yanıt bulunamayacak.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Ayhan Şimşek