04.05.2006 - Alman basınından özetler....

Alman basınından bugün AB Komisyonu’nun Sırbistan ile müzakereleri askıya alması, İran ile yaşanan nükleer krizde gelinen nokta ve Alman Milli Marşı’na Türkçe söz önerisine ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

Frankfurter Allagemeine Zeitung Gazetesi, AB Komisyonu’nun Sırbistan ile müzakereleri askıya almasını şöyle değerlendiriyor:

“Bütün bu tehditlerden sonra zaten AB, başka birşey yapamazdı. AB, Sırbistan ile İstikrar ve İşbirliği Anlaşması’nı askıya almasa, kendi güvenilirliğini yitirecekti. Ancak AB, Balkan stratejisi çerçevesinde Sırbistan Başbakanı Koştunitsa’nın da inandırıcılığını yitirmemesine dikkat etmeli. Koştunitsa, hala Mladiç’in yakalanmasına yardım edebilir. AB’nin ültimatomu ve sert yaptırımı Koştunitsa’nın dik kafalı olduğu izlenimini veriyor.”

Neue Osnabrücker Zeitung Gazetesi, İran ile yaşanan nükleer anlaşmazlıkta ABD’nin tutumunu eleştiriyor:

“Sert sözler ve tehditler, İran rejiminin tavrını değiştirmiyor. ABD’nin tutumu, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın ülkesinde de sempati toplamıyor. Bunun dışında uluslararası nükleer karşıtı gruplaşma da bu durumdan zarar görüyor. Tahran’ın yönünü değiştirmek isteyen, İran’ın nükleer planlarını ve Ortadoğu’da yeni bir nükleer gerginliği önlemek için bütün uluslararası güçlerin ortak tavır almasını sağlamak zorunda. Bunun şartı da ABD’nin sadece baskı uygulamaktan vazgeçip, aynı zamanda İran ile masaya oturmasıdır. Şimdi umut Merkel’in, Bush’u buna ikna etmesine kaldı.”

Irak'ta serbest bırakılan Alman rehineler Rene Braeunlich ve Thomas Nitzschke konusunda Der Tagesspiegel Gazetesi, kaçırma terörüne karşı tavır alınmasını savunuyor:

“Rene Braeunlich ve Thomas Nitzschke serbest bırakıldı ve ailelerinin korkacak birşeyi kalmadı. Ancak gelecekte bu tür durumlarda fidye ödenmenin reddedilmesi üzerinde düşünülmeli. Fidye ödenip ödenmediği konusu nazik bir tartışma konusu. Ancak bir vatandaşınızın kaçırıldığı ve hükümetin de inat ettiği düşüncesi de çok acımasız. Almanya, fidye konusunda vatandaşları Irak’ta kaçırılan diğer ülkelerle birlikte prensip olarak ödeme yapmayan ABD’ye katılmalı. Bu durumda verilecek sinyal de açıktır. Biz kendimize karşı savaşı finanse etmeyeceğiz.”

Alman Milli Marşı’nın Türkçe okunması önerisi tartışmalarına yer veriyoruz. Wetzlarer Neue Zeitung’da göze çarpan bir yorum, bu öneriyi eleştiriyor:

“Ströbele’nin önerisi entegrasyon bağlamında ata ters binmeye benziyor. Ulusal marş bu ülkenin kimliğini oluşturuyor. Milli Marş, Almanya’nın kuruluş tarihine ayna tutuyor. Ancak öyle görünüyor ki Federal Meclis üyesi Hans Christian-Ströbele bu geçmişi bilmiyor ki buna muhalefet ediyor.”