1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0312 Presseschau 1

3 Aralık 2010

Türkiye'nin AB üyeliği, 2018 ve 2022 Dünya Şampiyonaları ev sahiplerinin açıklanması ve Alman Hür Demokrat Parti'den bir çalışanın ABD'ye muhbirlik yaptığı iddiaları, basının yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/QOfW
Fotoğraf: AP

Basın turumuza Türkiye ile ilgili bir yorumla başlıyoruz. Rhenische Post gazetesinde Türkiye'nin AB üyeliğini masaya yatıran yorum şöyle:

"AB üyelik müzakerelerinde Türkiye'nin yüzüne kapı kapatılmamalıdır. İslâm dünyasının geri kalanı ile karşılaştırıldığında Türkiye güvenilir biçimde 'demokrasinin feneri' diye nitelendirilebilir. 50 yıldır süren müzakereler Türkiye'nin modernleşmesini ve demokratikleşmesini sağladı. Sadece bu nedenlerden dolayı bile Türkiye ile AB üyeliği müzakereleri sürdürülmeli. Ancak bu müzakereler Türkiye'nin ille de AB'ye alınması ile sonuçlanmamalı. Türkiye insan hakları konusunda ikna edici çalışmalar yapsa bile, şu sıralar onun AB üyeliğine karşı olunması için birçok gerekçe var. Türkiye AB'nin en yoksul ve en büyük ülkesi olur. Şimdiye dek var olan kurallar gereğince AB'nin Türkiye'ye yılda 45 milyar euro ödemesi gerekir. Serbest dolaşımın getirecekleri de bilinmiyor. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlar, olası üyelik halinde Türkiye'den üç milyon kişinin Kuzeybatı Avrupa'ya göç edebileceğinden yola çıkıyor. Hali hazırda varolan göçmenlerin uyum sorunları gözönüne alınacak olunursa, bu, başedilmesi zor bir durum olacaktır."

Dünya Futbol Federasyonları Birliği FIFA, dün 2018 ve 2022 Dünya Futbol Şampiyonaları'na Rusya ve Katar'ın ev sahipliği yapacağını açıkladı. Yolsuzluk ve rüşvet skandallarıyla çalkalanan FIFA'nın bu kararı bugünkü gazetelerde geniş yer buluyor. Neue Osnabrücker Zeitung, konuyu şöyle yorumluyor:

"Böylesine büyük bir spor olayının demokratik, şeffaf ve adil bir süreç sonucunda seçilmesi yönündeki hayale çok uzun süre önce veda ettik. 2006 Dünya Futbol Şampiyonası Franz Beckenbauer sevildiği ve güzel Bavyera atasözleri söylediği için bize verilmedi. Bunun sebeplerini anlayanlar için FIFA'nın dün şampiyona ile ilgili verdiği kararlar da sürpriz olmamıştır."

Märkische Oderzeitung aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Çölün ortasındaki bu küçük ülkenin nerede olduğunu birçok kişi bilmez. Gölgede 50 dereceye ulaşan sıcıklıklarda nasıl futbol oynanacağı konusunda şimdiden meraklı ve gergin olunabilir."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka önemli konu ise Almanya'da koalisyonun küçük ortağı Hür Demokrat Parti içinde, Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'ye yakın bir ismin, ABD Büyükelçiliği'ne muhbirlik yaptığı iddiaları. İddialara göre Parti Genel Başkanı Westerwelle'nin büro şefi, ABD Büyükelçisi'ne bilgi aktarıyordu. Frankfurter Rundschau gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:

"Hür Demokrat Parti, en azından sözkonusu kişinin bir milletvekili ya da üst düzey bir parti üyesi olmadığı için rahatlasa da, diğer yandan neden Hür Demokrat Parti'nin önemli bir çalışanının böylesine geveze bir muhbir olduğu sorusuyla çalkalanıyor. Bunun nedenlerini bu kişinin karakterinde mi aramak lazım, yoksa muhbirlik yapmasının yapısal nedenleri mi var? Alman Dışişleri Bakanı'nın bu kadar yakınında bir muhbirin olması, sadece Wikileaks belgelerinin ortaya çıktığı şu sıralar değil, genel olarak önemli bir risk."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu